kapat
06.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

125 yaşına kadar yaşamanın sırları!

ABD'li bilimadamları insanın erişebileceği maksimum ömrü biçti: 125 yıl. Time Dergisi'nin kapak yaptığı habere göre uzun yaşamanın sırrı sağlıklı beslenme ve spor yapmakta gizli!
Günün birinde insanoğlu yaşlılığı yenebilecek mi? Gelişen teknoloji sayesinde çok daha uzun süre genç kalabilmeyi başarabilecek mi? ABD'li bilimadamlarının çalışmaları böyle bir tartışma yarattı. ABD'nin saygın haber dergisi Time, son sayısına sağlıklı yaşam ve yaşlılık konusunu kapak yaptı. Dosya, sağlıklı yaşam için sofralardan eksik edilmemesi gereken yiyeceklerden, temizliğe kadar pek çok farklı konuyu içeriyor.

SAĞLIKLI BESLENİN
Time'ın konuştuğu doktor ve bilimadamlarına göre insan vücudu, er ya da geç kendi yaşamını sona erdiriyor. İlk insanlarda ortalama 20 yıl civarında olan yaşam süresi günümüzde gelişen teknolojji ve iyileşen yaşam koşulları sayesinde 70'e ulaştı. ABD'nin tanınmış okullarından California Üniversitesi profesörlerinden Dr. Leonard Hayflick, kaza ve organların yaşlanmasının günün birinde mutlaka başlayacağını ve insanların en fazla 125 yaşına kadar yaşayabileceğini belirtiyor.

OBEZİTEYE DİKKAT!
Prof. Hayflick ise, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin işin sırrını şöyle açıklıyor: "Uzun yaşamın sırrı sadece bilimde değil sağlıklı beslenme ve yaşam koşulları ile spor yapmakta gizli..." Kuşkusuz her spor yapan ve sağlıklı beslenen de 125'ine kadar yaşayacak diye bir kural bulunmuyor.

Abur cubur yiyecekler gün geçtikçe aşırı kilolu, obez çocukların oranını artırıyor. Beslenme ve çocuk sağlığı uzmanları, çocukların obezliğe küçük yaşta yakalandıklarını belirterek anne ve babaları uyarıyor: İşe, "Tabağındaki yemeği mutlaka bitir" kuralını bir kenara bırakarak başlayın...

Penn Üniversitesi çocuk sağlığı uzmanı Dr. Leann Birch, "Bu çocuklarda yeme alışkanlığını getiriyor. Bu da obezliğe götürüyor" diye konuşuyor. Bu yüzden çocuklarınızın TV, htta bilgisayar başında geçirdiği saatleri sınırlamalısınız. Nielsen araştırma şirketinin yaptığı incelemelere göre haftada 20 saatten fazla televizyon seyreden 2-11 yaşları arasındaki çocukların obez olma riski çok yüksek. Çünkü bu kadar saati TV'nin karşısında hareketsiz olarak geçirmek kalori yakmalarını engelliyor. Ayrıca reklamlarda izledikleri abur cubur yiyeceklere ilgilerini artırıyor. Uzmanlar ebeveynlerin ilk iş olarak çocuklarını TV'den uzak tutmalarını söylüyor. TV karşısında geçireceği saatlere ise sınırlama getirmelerini belirtiyor. Çocukların 1-7 yaşları arasında bünyelerinin düzene girdiğinin altını çizen uzmanlar, bu yaşlarda normal bir kiloya ulaşmanın çok önemli olduğunu belirtiyor.

Günde yarım saat yürümek depresyonu bile önlüyor!
Düzenli yürümek, koşmaktan çok daha faydalı. Uygun ayakkabı seçip önce kaslarınızı ısıtın. Kısa mesafeleri hedefleyin! Zamanla daha uzun yürüyebilirsiniz!

Sağlıklı bir vücut adına sabahın erken saatlerinde kalkıp, eşofmanlarınızı giyip kendinizi deniz kıyısına ya da ormanlık bir yere atmanız ve saatlerce koşmanız şart değil. Yapılan son araştırmalara göre tempolu bir yürüyüş sağlığa çok daha faydalı. Uzmanlar, haftada 6 kez yarım saat-1 saat arası tempolu yürümenin (saatte 5-7 km hızla) koşunun yerini tuttuğunu belirtiyor. Ancak yürüyüşün faydaları uzun vadede ortaya çıkıyor.

İşte düzenli yürüyüşlerin faydaları:
Kalp hastalıkları: Kanın damarlardan daha hızlı geçmesi kalbin formunu korumasını sağlar. Düzenli olarak yürümek, kalbi bu açıdan formda tuttuğu gibi tansiyonu da düşürür. Kalp damarlarındaki baskıyı azaltır, pıhtılaşmayı önler. Kalp krizi geçirme riskini yüzde 50 oranında azaltır.

Felç: Harvard Tıp Fakültesi tarafından 70 bin kişi üzerinde 15 yıl boyunca yapılan araştırmalara göre haftada en az 20 saat yürüyen kişilerin damar tıkanıklığı nedeniyle felç geçirme riski yüzde 40 azalıyor.

Dengeli kilo: En az yarım saat yürümek, birkaç yüz kalori yakmanın yanı sıra günün kalan kısmında metabolizmanızı da dengeler. Yediğiniz besinleri yağa dönüştürmeden daha kolay yakmayı sağlar.

Diyabet: Günde 30 dakikalık yürüyüş, insülin kullanımı gerektiren "tip 2" şeker hastalığının erken yaşta başlamasını geciktirir, hatta önler.

Kemik erimesi: Düzenli yürüyüş kemikleri güçlendirir, bağlı oldukları eklemlere daha sıkı bağlanmalarını sağlar. Araştırmalara göre 20 yaşında düzenli olarak egzersiz yapmaya başlamak ve düzenli kalsiyum almak kadınlarda kemik erimesi geçirme riskini yüzde 30 oranında azaltıyor.

Artirit: Yürümek, eklem yerleri etrafındaki kasları güçlendirerek artiritin yol açtığı ağrı ve yanmaları azaltır. Ancak eklem hareketlerini ve yürüyüşleri artiriti olanlar iki günde bir yapmalıdır.

Depresyon: Kısa bir yürüyüş stresi alarak depresyonun atlatılmasına yardımcı olur. Araştırmalar, yürüyüşlerin kronik depresyona da iyi geldiğini gösteriyor. Antidepresan ilâç kullanmayıp yürüyüş egzersizleri yapan depresif hastaların, 10 ay sonunda ilâç kullananlara göre yeniden depresyon geçirme ihtimalinin çok daha düşük olduğu tespit edilmiş.

Kanser: Yürüyüş yapmak atıkların bağırsaklarda daha hızlı ilerlemesini sağlıyor. Böylece bağırsak kanseri riski azalıyor. Ancak Hawai Üniversitesi'nden Dr. David Curb, "Hayatı boyunca hiç yürüyüş yapmamış kişiler rahatsızlıklarını bir haftada çözmeyi beklemesin" diye uyarıyor.

Sofranızdan bu 8 yiyeceği eksik etmeyin!

Domates
Araştırmalara göre ketçap, konserve domates sosu gibi yiyeceklerdeki domates başta prostat olmak üzere birçok kanser türü riskini azaltıyor. Domates, besinler arasında antioksidan etkiye sahip "likopen" maddesini en yüksek oranda içeren gıdadır. Çiğ olarak yenen domates zengin bir C vitamini kaynağıdır.

Ispanak
Demir ve B vitamini açısından en zengin besin kaynaklarının başında gelir. İçerdiği "folat" (bir tür B vitamini) bebeklerde sinirsel bozuklukları önler. Kalp hastalıklarına yol açan kandaki aminoasitlerin seviyesini düşürür. Körlüğe neden olan makula zedelenmesini önler. Bir kase ıspanak sadece 41 kalori içerir ve yağ bulundurmaz.

Kırmızı şarap
Fransızlar'ın en düşük kalp krizi oranına sahip olmasını doktorlar düzenli olarak içtikleri kırmızı şaraba bağlıyor. Şarap yapımında kullanılan üzümlerin kabuklarında antioksidan maddesi polifenollerden önemli miktarda bulunur. Bunlar kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürüyor. Kalp sağlığı için günde 1-2 kadeh içilmesi tavsiye edilir.

Fıstık
Çok tuzlu ya da yağlı olabilirler. İçerdiği yağlar doymuş yağlardır, sağlığa zararlı değildir. Kötü kolesterolü düşürüp iyi kolesterol artırır. Kalp hastalığını önler. Ceviz gibi türleri "ellagic"adı verilen bir tür asit içerir. Bu asit, kanserli hücrelerin kendilerini öldürmeleri anlamına gelen "apoptosis" sürecini başlatır. Her gün bir avuç yenmesi faydalıdır.

Brokoli
Kansere neden olan maddelerin vücuda zarar vermeden önce etkisiz hale getirilmesini sağlayan sülforafan ve indol-3-karbinol içerir. Kadınlarda, indol-3-karbinol maddesi kanser bağlantılı östrojen salgılanmasını iyi huylu hale çevirir. Besin değerini yitirmeden yenilecek en uygun şekli hafifçe pişirmek ve çokça çiğnemektir.

Sarmısak
Sarmısağa kokusunu veren dost sülfürler ve bitki kimyasalları kalbi korur. Kolesterol seviyesini düşürür. Kanın pıhtılaşmasını önler. Antibakteryal özelliğe sahiptir. Mantarı önler. Araştırmalar tümörleri büyümesini önlediğini gösteriyor. Besin değerini ve koruyucu özelliklerini yitirmemesi için sarmısağı, ezerek yemelisiniz.

Yulaf
Çiğ ya da pişirilmiş halde düzenli olarak yenen yulaf kolesterol seviyesini düşürür. Çözünebilir süngersi bir lif içerir. Bu lif, bağırsaklardaki kolesterol izlerini (belirtilerini) temizler ve vücuttan atar. Yüksek tansiyonu olan kişilerde tansiyonu düşürür. Kilo vermeye ya da kilosunu kontrol altında tutmaya çalışanlar için başucu besinidir.

Yaban mersini
Diğer sebze ve meyve türlerinden çok daha fazla antioksidan içerirler. Kalp hastalıkları ve kansere neden olan serbest köklerle mücadele eden maddeler bulundurur. Beyin gücünü artırır. Hafızayı güçlendirir. Özellikle yaşlılar için tavsiye edilir. İdrar yolları enfeksiyonlarıyla mücadele eder.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır