kapat
02.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Bu hesabı şimdi soralım

Apo'nun Şam'dan kovulduktan sonra paketlenip Türkiye'ye getirildiği güne kadar süren macerasını ibretle izliyoruz.

Terörü dış politikalarının aracı olarak kullanan devletlerin bu olaydaki meşum ve rezil rolleri bir bir ortaya çıkıyor.

İtalyan gazeteci Marco Ansaldo'nun diziye konu olan kitabı bir kaç güne kadar yayınlanacak. Ama Sabah'ta çıkan dizi, Yunanistan ve İtalya'da yaşanacak büyük depremin öncü sarsıntılarını yaratmaya başladı bile.

Apo'yu Güney Afrika'ya kaçırmak amacıyla Kenya'ya götüren Yunan hükümetinin Dışişleri Bakanı Pangalos şimdi itiraf ediyor:

"Öcalan'ın ilk seçeneği, dağlarda yoldaşlarıyla birlikte ölene dek çarpışmaktı. Ama şerefli bir gerilla ruhuna sahip değildi.. İkincisi İtalya'da kalabilirdi. Ama iltica talebi görüşülürken Atina'ya kaçmayı yeğledi, üçüncü seçeneği kullandı: Yani Kürt meselesinde ikinci cepheyi açmak istedi.. Bu şekilde Türkiye ile Yunanistan'ı savaş noktasına getireceğini biliyordu."

Apo'ya dünyayı dar eden zaferi, Türkiye'nin hükümeti, ordusu ve halkıyla gösterdiği kararlılık ve cesaret kazandırdı.

Ama zaferin sarhoşluğu içinde Türkiye bu ihanete destek veren müttefiklerinden (!) hesap sormayı ve bedel ödetmeyi ihmal etti.

Hatta Pangalos'un yerini alan Papandreu'ya kredi açarak, Yunanistan'ı boğazına kadar batmış olduğu rezil bataktan tutup çıkarttı. Atina hiç bir bedel ödemeden Türkiye'nin uzattığı testi ile yıkanıp temizlendi.

Ankara'nın âlicenaplığı, teröre yataklık eden müttefiklerine açtığı onurlu pişmanlık kapısı işe yaradı mı? Hayır..

Avrupa Birliği PKK'yı ve DHKP-C'yi hâlâ terörist listesine almamakta direniyor.

Bu iki yüzlülüğü teşhir etmek, Yunanistan'ın, İtalya'nın, Belçika ve Almanya'nın üstüne gitmek lâzım. Türkiye'nin milli varlığına kasteden kan dökücü örgütleri terör örgütü bile saymayan ve koruyan ülkelerin "ilişkiler bozulur" endişesiyle kirli çamaşırlarını ortaya dökmemek zaaftır.

Türkiye'ye dost görünüp düşmanlık etmenin manevi bir bedeli bile olmadığı zaman terör tehdidi bitmez. Biz içimizi temizlesek de dışarda bekleyecekler, zayıfladığımız her dönemde üstümüze çullanacaklardır.

Dış politika çıkara dayanır. En azından şu hesabı yapacaktır bu ülkeler: "PKK'yı terörist sayarsak, buradaki uzantıları ortalığı altüst eder. Ama bunu yapmazsak Türkiye'den bir zarar gelmez.."

Türkiye, Apo kitabının güncelleştireceği rezilliklerin yaratacağı tartışmadan yararlanarak hiç değilse şimdi hesap sormalıdır.

İlişkiler bozulurmuş; bozulmaz.

Hem bunu mağdur taraf değil, suçlular düşünsün!

Okuyan'ın uyandırdığı ümit
Dün bu sütunda, yaşlı insanlara Bağ-Kur kapısında işkence çektirilmesine hiç bir meşru mazeret bulunamayacağını yazdık.

Ve hemen sabah Çalışma Bakanı Okuyan bir basın toplantısı ile uygulamanın ertelendiğini açıkladı. Bağ-Kur emeklilerinin, istenen belgeleri eziyete girmeden teslim etmelerini sağlayacak tedbir alınacakmış..

Bakan Yaşar Okuyan'ın bu hızlı refleksi hoş bir sürpriz oldu.

Halkın sıkıntısını yansıtan medya uyarısını ciddiye alan bir anlayış siyasetçilere egemen olursa, demokratikleşme yasalarının kâğıt üstünde kalmayacağını da ümit edebiliriz.

Bu ümidi yaratan kararından dolayı Okuyan'a teşekkür ediyoruz.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır