Eğer bir ülkede binlerce öğrenci yetiştirmiş üniversite hocası geçinebilmek için 64 yılda oluşturduğu kütüphanesini satışa çıkardıysa orada duracaksınız... Bıçağın artık kemiği geçip iliğe dayandığını anlayacaksınız...
Dikkat edin!
Müşteri bekleyen "Seve seve Türkiye" kampanyasına katılan mağazaların indirimli malları değil...
43 yıl bu ülkeye hizmet etmiş Sanat Tarihi Hocası Prof. Dr. Semavi Eyice'nin kitapları...
Semavi Hoca, "Aldığım emekli maaşı ile geçinemiyorum" diyor...
İlaç yazdırmak için gittiği Kızılay'da saatlerce ayakta bekleyip sıra kendisine geldiğinde, "Bugünlük bu kadar, yarın gelin" diye geri gönderiliyor...
Kimbilir belki de kararını o an veriyor:
"Bu gibi olayları bir daha yaşamamak, yüzlere kapanan kapıları aralamak için kütüphanemi satayım, elde edeceğim para ile insanca yaşayayım..."
Prof. Dr. Semavi Eyice'nin kütüphanesini satmaya karar vermesi, bu ülkede bilime, bilimadamına verilen değerin sıfıra indiğinin göstergesi...
Ve ne yazık ki artık birilerinin utanması gerektiğini gözler önüne seren bir gerçeğin delili...