Dinç Bilgin için kulis yapıldığı gerçek dışı

Adalet Bakanlığı, Dinç Bilgin'in tahliyesi için kulis yapıldığı iddialarını "Bağımsız yargıyı etkilemeye dönük, hiçbir kanıta dayanmayan gerçek dışı iddialar" olarak niteledi
Adalet Bakanlığı, Dinç Bilgin hakkında Star, Yeni Şafak ve Vakit gazetelerinin yaptığı ısrarlı yayınlar üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada "Dinç Bilgin'in tahliye edilmesi için adamlarının kulis yaptıklarının öne sürülmesi hiçbir kanıta dayanmayan gerçek dışı bir iddia olup, bağımsız yargı organlarını etkilemeye yönelik bir hareket olarak değerlendirilmektedir" denildi. Adalet Bakanlığı'nın açıklamasında Dinç Bilgin'in hastaneye sevkinin ise doktor raporu ile yapıldığı hatırlatıldı.

Adalet Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından dün yazılı olarak yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

SAĞLIK RAPORLARI
Bir kısım basın organlarında, "Kartal Özel Tip Cezaevi tutuklularından Dinç Bilgin'in göz rahatsızlığı gibi sudan bir gerekçeyle aylardır cezaevi yerine hastanede kaldığı, lüks odasında keyif sürdüğü, iş görüşmeleri yaptığı ve bu duruma Bakanlığımız yetkililerinin seyirci kaldığı iddia edilmiş; ayrıca Dinç Bilgin'in adamlarının yargıyı etkileyip patronlarını serbest bıraktırmak için haftalardır kulis yaptıkları, Dinç Bilgin serbest bırakılırsa Türk adaletinin töhmet altında kalacağı" belirtilmiş ve Sayın Bakanımız Hikmet Sami Türk'ten, "Dinç Bilgin'in serbest bırakılması için yapılan kulislerin açıklanması" talep edilmiştir. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Birinci Göz Kliniği'nde yatmakta olan Dinç Bilgin'in yapılan muayeneleri sonucunda düzenlenen, 08.11.2001 ile 07.01.2002 tarihli sağlık kurulu raporlarında, 'Hastanede kontrol altında olmasının, göz sağlığı ve yakın takibi açısından zorunlu olduğu, ayrıca mahkum koğuşunda gerekli göz donanımı olmadığı için tedavisinin sonuna kadar Birinci Göz Kliniği'nde kalmasının uygun olacağı, başka hastaneye sevkinin yapılmasının ise uygun olmayacağı' belirtilmiştir.

Ayrıca, konu üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin verdiği raporların doğruluğunun tespiti için, adı geçen, Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmiş olup kurum tarafından verilecek rapor beklenmektedir.

Hükümlü ve tutukluların sağlık nedenleriyle hastaneye sevkleri, doktor raporları gereğince yapılmaktadır. Uygulanacak tedavinin ne olduğuna, uygulama şekline, hastane koşullarında yapılmasının ve ilgililerin mahkum koğuşunda yahut servislerde kalmalarının gerekip gerekmediğine karar vermek doktorların sorumluluğunda olup, hasta doktor ilişkisi çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bu konuda bakanlığımızın, ilgili Cumhuriyet başsavcılıklarının ve cezaevi müdürlüklerinin takdir ve müdahale yetkileri bulunmamaktadır.

YARGIYA EMİR VERİLEMEZ
Haberde Dinç Bilgin'in tahliye edilmesi için adamlarının kulis yaptıklarının öne sürülmesi ise hiçbir kanıta dayanmayan gerçek dışı bir iddia olup, bağımsız yargı organlarını etkilemeye yönelik bir hareket olarak değerlendirilmektedir.

Kimlerin tutuklanacağına ve tutukluların hangi şartlarda ne zaman tahliye olacaklarına, bağımsız mahkemeler karar vermektedir. Yargı yetkisinin kullanılmasında hiçbir organ, makam, merci veya kişinin mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceğini hüküm altına alan, Anayasa'nın 138'inci maddesi gereğince Adalet Bakanı'nın da yargı yetkisinin kullanılmasında taraf olmayacağının bilinmesi gerekmektedir. Kamuoyunun takdirlerine saygı ile sunulur.