kapat
25.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Destek alan banka açıklanmalı

Zafer Kurtul, yeni yasanın haksız rekabet yaratmayacak şekilde ve şeffaf olarak uygulanması gerektiğini söyledi
Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, özel bankalardaki yanlış yönetim, kamu bankalarında da kârlılık faktörünü gözardı eden politikalar nedeniyle Türk bankacılık sektöründeki dengenin bozulduğunu söyledi. 2001 yılında uygulanan politikalarla istikrarın sağlanmaya başladığını ifade eden Kurtul, yeni yasa ile bankalara yapılacak sermaye desteğinin şeffaf olması ve kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirtti.

Kurtul, bankacılık sektöründe gelinen son nokta ile ilgili düşüncelerini şöyle açıkladı: Türk bankacılık sektörü, devlet bankaları, özel bankalar ve yabancı bankalardan oluşmaktadır. Devlet bankaları geçmişte kârlılık faktörünü göz ardı edip sadece likidite yönetimi yaptılar. Görev zararları ve donuk aktiflerini (politik krediler) fonlayabilmek için çok yüksek faizlerle mevduat toplayıp bankacılık sektöründe haksız rekabet yarattılar ve ekonominin faiz dengelerini bozdular. 2001 yılı ekonomik programı ile birlikte devlet bankaları rasyonel yönetilmeye başlandı ve bu bankaların aktif - pasif yapıları istikrara kavuşturuldu.

* Özel bankaların birçoğunun kötü yönetim ve kötü hissedar yapısı, sınırsız mevduat güvencesi ve yetersiz denetim nedenleriyle mali yapıları bozuldu. Sınırsız mevduat güvencesi olduğu için bu bankalar sistemde haksız rekabet yarattı. 19 bankanın Fon bünyesine alınmasıyla bu bankaların yarattığı haksız rekabet ve piyasa faiz oranlarını bozucu etkileri de önlenmiş oldu.

* 2001 yılında alınan tedbirler neticesinde haksız rekabet sorunu büyük ölçüde çözüldü.

ÖNCE ORTAK
* Yeni yasa onaylandığı takdirde sermaye yeterliliği, mevzuat gereği olması gereken oran olan yüzde 8'in altındaki bankalara sermaye desteği öngörülmektedir. Memnuniyetle belirtmek isterim ki Akbank'ın sermaye yeterlilik oranı denetlenmiş Eylül 2001 bilançosu itibariyle yüzde 18'dir.

* Uygulama haksız rekabet yaratmayacak, bankanın mevcut ana ortağına servet transferine sebep olmayacak şekilde yapılmalı ve yapılan işlemler şeffaf, kamuoyu bilgilendirilerek olmalıdır. Bankalara yapılacak denetimlerin neticesinde çıkacak raporlar kamuoyuna açıklanmalıdır.

* Uygulamada sermaye artırımının öncelikle mevcut ortaklar tarafından yapılması sağlanmalıdır.

* Halka açık bankaların yapacakları sermaye artırımlarında rüçhan haklarının mevcut ortaklar tarafından kullanılacağı tabiidir. Mevcut ortak sermaye artırımına katılmıyorsa, Hazine rüçhan hakkını 1000 lira nominal fiyattan geçici olarak hisseleri satın alarak kullanmalıdır. Ortam müsait olduğunda bu hisseler öncelikle satılmalıdır. Bunu sağlamak için bankaya ortak olan ana hissedarların hisseleri Hazine tarafından rehin ve bloke tutulmalıdır.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır