kapat
18.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Rektörlük fırtınası

Kaç gündür gözlerimizin önünde ilginç bir "seçim yönlendirme yarışı" sergileniyor. Basın her türlü seçimi manipüle etmeye alıştı ya; bu kez de konu İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimi.

Seçimden önce köşesini günlerce bu konuya ayıran yazarlar oldu. İstedikleri adayı seçtirmek için, öteki adayları karalama yarışına girdiler.

Sonra seçim istedikleri gibi sonuçlandı ama bununla yetinemezlerdi: Ya YÖK'te yanlış bir sıralama çıkarsa.

Bu kez YÖK için yazdılar. Kurumdan, gerçekten de tuhaf bir liste çıkınca, bu kez Cumhurbaşkanı'nın kararını etkilemek için kaleme sarıldılar.

Konuyu sadece kişiler boyutunda ele almakla da kalmayıp, rejim ölçeğine genişlettiler.

Eğer istedikleri aday İstanbul Üniversitesi'ne rektör olmazsa "Türkiye'de kıyamet kopacak, rejim tehlikeye girecek" diye haykırmaya başladılar.

Bu kadar militanlık niye yapılıyor; anlamış değilim.

***
Biliyorsunuz, bu köşede kimse karalanmaz. Sorgusuz sualsiz medya infazları yapılmaz. İnsanların haklarına, hukuklarına, onurlarına saygı gösterilir.

Bu bakımdan tanımadığım iki aday hakkında aleyhte ya da lehte bir şey yazacak değilim.

Bu konuda sadece, zihinlerde soru işareti kalmaması için Murat Belge ve Profesör Burhan Şenatalar gibi son derece saygın bilim ve düşünce adamları tarafından öne sürülen "intihal" iddialarının açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtmekle yetiniyorum.

Çünkü bilim böyle bir şaibeyi kaldıramaz. Madem ki bu iş dallanıp budaklanmış; durumu açıklığa kavuşturmak, en başta sayın Alemdaroğlu'nu rahatlatır. Çünkü bu saygın ismin böyle bir nedenle lekelenmesi hepimiz için üzücüdür.

***
Seçim yönlendirme yarışının en rahatsız edici yönü temelsiz suçlamalar. Türkiye'de adet olduğu üzere yazarlar, karşı oldukları adayları tanımadan, bilmeden, yüzlerini bile görmeden verip veriştiriyorlar.

Benim arşivimde 94 yerel seçimleriyle ilgili öyle insafsız saldırı yazıları ve iftiralar var ki, bugün çıkarıp göstersem, birçok kişinin yüzü kızarır.

Bu yazılar seçimler yapılıp bitince kesilir; iddiaların yalan olduğu anlaşılır ama bir kez iş işten geçmiştir.

İstanbul Üniversitesi rektörlüğü nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, kim rektör olursa olsun; ama çıkar uğruna insanlara leke sürülmesin.

Üç rektör adayından Profesör Mesut Parlak, mesleğinin en iyi isimlerinden biri olmasının yanı sıra, en az diğer adaylar kadar laik, Atatürk'ün temel ilkelerine bağlı, aydınlık bir Cumhuriyet profesörüdür.

Rektör olursa bırakın laik rejimin tehlikeye girmesini, tam tersine; bu konudaki en ileri adımlar atılır.

Benim arkadaşlarıma tavsiyem; bir seçim uğruna kimseye kara çalmamaları.

Hep beraber sonucu bekleyelim. Nasıl olsa gazete yazılarından etkilenmeyecek olan Sayın Cumhurbaşkanı özgür iradesiyle kararını verecek.

Unutmayın ki yasalar bu yetkiyi köşe yazarlarına değil, Cumhurbaşkanı'na veriyor.

Biraz sabır!



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır