kapat
18.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Çankaya'nın gustosu

İkinci Dünya Savaşı sonrası...

Almanya'da halkın ekmek ihtiyacını karşılayacak fırınlardan ziyade, art arda tiyatro salonları açılmaktadır...

Dönemin yönetimi bu uygulamayla ilgili şu açıklamayı yapar:

"Yıkılan insanımızı onarmaya çalışıyoruz!"

Bugün krizle morali yerlebir olmuş Türkiye için de benzer bir fırsat yaratılamaz mı?

Neden olmasın!..

Başbakanı'ndan Cumhurbaşkanı'na "gusto"su düşük bir profil çizen Türkiye için bu şart!

Atatürk'ün tarih kitaplarından fırlayıp gelen o renkli karelerini özlemediniz mi? Ya Menderes'i, Demirel'i, Özal'ı...

Açıkçası ben özledim... Renksizliği ciddiyet sanan o devlet adamı karelerinden sıkıldım... Garibanizmi yücelten anlayışın Türkiye'ye bir şey kazandırmadığı da ortada!

Halkın morale ihtiyacı var...

Bakalım şu Ramazan Bayramı devletin tepesinde nasıl bir hava yaratacak...

ZEVK VE BEĞENİ

Ki...

Ortaçağ felsefesini yansıtan bir atasözü şöyle der:

"De gustibus et coloribus non disputandum!"

Yani "Zevkler ve beğeniler -renkler- tartışılmaz."

Herkesin kendine göre bir beğeni çizgisi vardır, anlamına gelen bir sözdür o!

Oysa...

Devletin zirvesinde oturanlara birisinin yaşamın sadece "siyah" ve "beyaz" renklerden oluşmadığını hatırlatması gerekmiyor mu?

Bu anlamda diğer renk tonlarını da tanımak gerekiyor...

Latince'deki söylenişiyle "gusti"nin de -eğer Batılı bir toplum olacaksak- onlar için de bir yaşam tarzı haline gelmesi...

Gelebilmesi gerekiyor!..

Pera'daki Ermeni ya da Rum terzilerin deyişiyle "gusto", "çekimli, cazibeli, albenili" anlamını taşır...

KAR TANESİ

Bu anlamda, birkaç satır daha...

Geçen yıldı...

Uludağ'da yeni açılacak olan Kar Tanesi otelindeydik...

Dışarıda buz gibi hava vardı...

Hem rüzgar esiyor, hem de kar yağıyordu...

Termometre ise eksi üç dereceyi gösteriyor. Balo kıyafeti içindeki kadın ve erkeklerden oluşan bir grup, havaya aldırmadan tempo tutup dans ediyor.

Kapkara kıyafetler içinde bir düzine genç yanyana dizilip, elindeki sopalarla önlerindeki yağ tenekelerine vuruyor.

Ama ne vuruş...

Ortaya çıkan müzik, en gencinden en yaşlısına dek herkesi etkisi altına almış... Kimse yerinde duramıyor. Herkes tempo tutmuş dans ediyordu.

DOMINO BLUE

Gazeteciler içinde ise CNN Türk'ün editörlerinden Emin Çapa yaptığı birbirinden ilginç techno figürleri ile başı çekiyor. Ve bununla eşzamanlı olarak yapılan havai fişek gösterisi geceye ayrı bir renk katıyor...

Herkes gösteri bitmesin istiyor, yaşanan dakikaları anlatmaya kelimeler yetersiz kalır.

Gazeteci arkadaşım Sinan Akyüz bir ara, CNN Türk'ten Emin Çapa'nın gazına gelip dışarı çıkmayı denese de, camın arkasından gösteriyi izlemeyi uygun buluyor.

Magic Life'tan Sevim Kınay'la sohbet ederken, dışarıda gösteri yapan grubun adının "Domino Blue" olduğunu öğreniyorum. Şimdiye dek gördüğüm en şov dolu animasyon grubuydu

O gün o gece yaşadığımız heyecan hiç bitmesin istedim.

Hava şartları uygun olsaydı, o gün otelin açılışını Süleyman Demirel yapacaktı İnanıyorum ki, o da bu keyifli eğlenceye katılacak, ciddi devlet adamı pozu atıp, surat yapmayacaktı

CARMINA BURANA

Bu anlamda bir başka kare...

Hilton'da, Gilan'ın 300 parçalık mücevherlerinin tanıtıldığı gösteriyi izliyoruz...

Sanki podyumda Carla Bruni, düzgün bacaklarıyla, çok ince kesintisiz, bütün bedeninden aşağı kayan kalçasıyla "makas değiştiren" belli belirsiz bir dalga salınımıyla önümüzde yürüyordu...

Attığı her adımda İtalyan'ların "Dolce Vita" dedikleri "Tatlı hayat"tan izler taşıyordu...

Kokteylde gördüğüm hanımlarsa, Pierre Cardin'in "2000'lere çıplaklık hakim olacak" öngörüsünü doğruluyordu...

Otelin roofunda içilen kahve sonrasında eve dönüşte, izlediğim defileden çağrışımla, Carl Orff'un ünlü "Carmina Burana"sına kaptırmıştım kendimi...

Kulaklarımdaysa, bir İtalyan "kastratodur"u...

"Hadım edilmiş şarkıcı" Farinelli'nin büyülü sesi vardı...

Orff'a ilham veren Latince metinlerden, para ve iktidar tutukusunu anlatan birkaç mısra:

"Paranın konuştuğu yerde...

Yere serilir adalet...

Ve en çarpık işleri bile...

Düzeltiverir mahkeme...

Yoksulun yargısını...

Biten para okur yüzüne...

Mahkum olur vereceği olmayan...

Hakkı yenir yoksa yenecek şey..."

Derken, Yves Montand'ın meşhur ettiği, "Les Grands Boulevards / Büyük

bulvarlar"ı dinliyoruz...

"J'aime flaner sur les grands boulevards..."

Bu keyif dolu gösteriyi izlerken, keşke Atatürk'le aynı zaman diliminde yaşasaydık diye iç geçirdim... Çünkü, O'nun heyecan duyduğu her şey o gecede vardı...

Bir tek O, Mustafa Kemal eksikti...

YENİ YÜZYIL

Yüzyılın en yetenekli kemancılarından, orkestra şefi Yehudi Menuhin, "İçinde yaşadığımız toplumu gözden geçirip, değiştirmemiz gerekli. Suçu teşvik eden bir uygarlık içinde yaşıyoruz" diyor...

Bunlar hep o "gusto" dediğimiz, zevkin, beğeninin seviyeli, sanatsal yaratıcılık ya da felsefi değerlendirmelerden uzak, lezzetli açılımı...

Bir başka konser...

Sahnede, Sertab Erener var... O'nu dinlerken de benzer duyguları yaşamıştım...

Neden Turgut Özal bu kadar erken öldü diye hayıflanmıştım...

Sertab, "If" diye Bodyguard'ın o unutulmaz film müziğini söylemeye başladığında, Sabah Online'da Evlilik Doktoru başlığı altında yazılarını okuduğunuz Yalçın Gür, "Duyduğum en harika ses" demiş ve şarkıya çoktan eşlik etmeye başlamıştı bile...

Biliyorum, o gün Turgut Bey de aramızda olsaydı, o da bize katılır, hep bir ağızdan Sertab'a eşlik ederdik...

Ya bugünkü lider kadroları için de aynı şey söylenebilir mi?

O ciddi görüntülerinden bir anlığına da olsa sıyrılabileceklerini hiç sanmıyorum...

Onlar Olimpos'taki Tanrılar gibi poz atmayı seviyorlar...

PS: Bu bayramı da önceki bayramlar gibi gazetede geçirenlerdenim...

Gazetede olmayı seviyorum... Bu vesile ile tüm İslam aleminin ve Sabah okurlarının Ramazan Bayramı'nı kutlarım...

Hepinize iyi bayramlar...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır