Pazar günü ilk bölümünü yayınladığımız, Afganistan'da Cenk Kalesi'nde yüzlerce Taliban'ın öldürüldüğü çatışmalarla ilgili, Beltway ekibimizden bize ulaşan ve adına "After Action Report" denilen yazıya devam ediyoruz..

"Pazar günü, saat 14'e doğru, iki minivan içinde 9 kişilik Amerikalı Özel Tim ekibi ile 6 İngiliz SAS komandosu kaleye ulaştı. Amerikalılar'ın hepsinde güneş gözlüğü vardı ve beyzbol şapkası takıyorlardı. Ellerindeki silahlar namlusu kesik M-4 idi. SAS komandoları ise blucin ve kazaklıydılar. Kafalarında Afgan şapkası vardı.. Silahları M-16 idi. Amerikalılar'ın komutanı hemen SATCOM (Uydu Haberleşme) ile konuştu ve akıllı füze olan JDAM istedi.. "Onlara söyleyin Güneybatı'da altı veya 7 tane sıralı bina var. Oraları vururlarsa bu Allah'ın belalarının çoğu ölür" dedi..

Ardından sakallı ve başında Harley-Davidson kepi olan bir başkası, telsizle Dave'e ulaştı.. Sakallı Amerikalı onunla konuşurken duydukları karşısında "Shit... OK.. Sıkı dur arkadaşım, seni almaya geliyoruz" dedi. Sonra onunla kısa bir konuşma daha yapıp komutanına "Mike kayıp.. İçerde biri daha var. İkisini öldürmüş. Ama Kuzey'de sıkışıp kalmış. Cephanesi de yok" diye bilgi verdi. Amerikalı ve İngilizler hemen nasıl operasyona başlayacaklarını konuşmaya başladılar.. Harley-Davidson şapkalı adam sözlerini kesip "Shit.. Burada f......ing konuşmayı kesip içeri girelim artık" dedi ve eli ile gökyüzünü işaret ederek, arkadaşlarına "Bu heriflere, hayalarını kaşımayı bırakıp, hemen uçmalarını söyleyin" diye seslendi..

Derken uçaklar görüldü.. Kalenin üzerinde birkaç tur attılar.. Bu arada Nagidullah Kureyşi, Amerikalı ve İngilizler'e Kuzey İttifakı komutanlarının tercümanlığını yapıyordu. General Mecid Rozi, Taliban askerlerinin içinde olduğu, beyaz, tek katlı bir binanın vurulmasını istedi. Amerikalılar hedefi merkeze bildirdiler. Ardından Amerikalı telsizcinin, uçakların pilotlarına hedeflerin koordinatlarını verdiği duyuldu: "Thunder, Ranger.. Koordinatlar, kuzey 3639984, doğu 06658945, yükseklik 1299 feet..."

Büyük bir oka benzeyen füze, gittikçe hız alan bir otomobil gibi gürültüsü artarak, yaklaşık 100 metre uzaktaki hedefe yaklaştı.. Hedefi lazer ışığı ile işaretleyen Amerikalılar yere adeta yapışmışlardı.. Müttefik askerleri dama çıkan kapının arkasına saklandı.. Füze saat tam 16.05'de hedefi vurdu.. Patlamanın hemen ardından, insanın sanki ciğerlerindeki havayı boşaltan müthiş bir ses dalgası geldi.. Şarapneller havada uçuştu.. İttifak askerleri havaya fırlayıp alkışladı.. Bir SAS komandosu yerden bir metal parçası aldı ve "Hatıra" dedi.. Ardından uçaklar 6 füze daha attı. Bir yandan da, kalenin içinde 4 gazeteci ile sıkışıp kalan Dave ile temasa çalışılıyordu.. Bu işi bir SAS komandosu üstlenmişti..

Derken bir başka SAS komandosu bağırmaya başladı: "İki dakika... 30 saniye.." Herkes yeniden saklandı.. Yine müthiş bir patlama..

Peki bundan sonra neler oldu? Amerikan uçağı hedefi şaşırınca yerdekilerin başlarına neler geldi? Bunlar da yarına..