kapat
18.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Ninnilerle büyüdük!

Bizim millet olarak yazgımız ninni dinlemek... Ninni ile büyümek, gelişmek ve zaman gelince de ölmek...

Bebekler ninnilerle avutulur... Biraz ağladılar mı, anneler kucağına alır, başlar söylemeye:

"Dandini dandini dastana

Danalar girdi bostana..."

Bu ninni en huysuz bebeği bile hemen mışıl mışıl uyutur...

***
Annelerimizden sonra bizlere en güzel ninnileri Demirel söyledi; hem de 1965'lerden bugünlere kadar... Belki notasızdı, makamsızdı ama etkiliydi:

"Devlet güçlüdür!.. Böyyük Türkiye böyyüktür!.."

Bu ninnideki sözlerin mana ve öneminin esiri olduk... Tam 35 yıl dinlemekten bıkmadık... Her duyduğumuzda içimizi huzur kapladı!.. Gevşedik, gözlerimizi kapatıp uyuduk...

Kimbilir; belki de bu ninniyi, annemizinkine benzettik...

***
Sonra Tansu Çiller geldi...

Onu ilk gördüğümüzde, sesini duyduğumuzda mest olduk... Güzelliğinin, asaletinin, tavrının, hele okuyuşundaki tarzının esiri olduk...

Tansu'nun ninnilerini benimseyip uykuya dalıncaya kadar onunla birlikte tekrar ederdik... Ama millet olarak en çok ikisini severdik:

"Haydi Türkiye'm ileri!"

"Terör ve enflasyon ya bitecek, ya bitecek..."

Bir ara bu ninnilerin demode olmaya başladığını anladı... Hemen o yanık sesiyle bir yenisine başladı:

"O bayrak ya inecek, ya inecek!.."

İşte; bu ninniye vurulduk... Annelerimizin ninnisini duymuş gibi bir süre daha mışıl mışıl uyuduk...

***
Sıra Erbakan'daydı... Onun ninnisi biraz saçmaydı:

"Adil düzen gelecek...

Faizciler defolup gidecek!"

Ama yine de bazılarımızı uyuttu... Bu sayede Başbakanlık koltuğuna bile oturdu...

Ardından Mesut Yılmaz'ın, Ecevit'in ninnilerini dinledik...

Ama her zaman bu ninnilerle nasıl uyuduk diye kendimize kahrettik...

Atatürk de Fenerliydi
Fenerbahçe sıradan bir kulüp değildir...

Yalnız sporun değil; ahlakın, sevginin, saygının, centilmenliğin abidesidir...

Bir kurumdur...

Tarihtir...

Hürriyet meşalesidir...

Milli mücadele neferlerinin kışlasıdır...

Üstelik Mustafa Kemal'in tutkusudur...

***
Fenerbahçe Kulübü'ne girenlerin gözüne çerçeveletilmiş şu pano çarpar:

"Fenerbahçe Kulübü'nün her tarafı mazhar-ı takdir olmuş bulunan asar-ı mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbabı-ı himmeti vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebriklerimi buraya kayt ile mübahiyim...

Ordu Komutanı

M.Kemal

3.5.1334

Şimdi anladınız Fenerbahçe nasıl bir kulüptür!

***
Bu kulübün temelinde yalnız futbol yok...

Tarihi bir misyon var...

Hürriyet yanlısı Osmanlı gençlerinin özgürlük özlemleri var...

O kulübün duvarlarında, taassuba, gericiliğe meydan okuyan dedelerimizin yankılanan yeminleri var...

Kuvvacılar'ın inancı var...

***
Bunları bu bayram günü neden mi yazıyorum; böylesine geçmişe sahip bir kulübün, iki yenilgi ile pes etmesini... Dünyanın sonunun geldiğini zannetmesini içime sindiremiyorum...

Futbolla hiç başım hoş olmadı ama; bir Kadıköylü olarak Fenerliler'in hep gülmesini ve en azından, Atatürk'ün de bir Fenerbahçeli olduğunu bilmesini istiyorum...

Fıkra

Beterin beteri!
Adam, çok iyimsermiş... En kötü haberi bile verseniz, "Daha kötüsü olabilirdi" diye hem kendisini hem etrafını teselli edermiş...

Arkadaşları, "Çok çok kötü bir haber verelim, bakalım aynı şeyi söyleyebilecek mi" diye merak etmişler... Bir oyun oynamaya karar vermişler ve kötü haberi şöyle anlatmışlar:

- Yahu duydun mu, bizim Ahmet dün akşam iş gezisinden eve döndüğünde karısını yatakta başka bir adamla yakalamış ve tabancayı çekip ikisini de öldürmüş...

İyimser adam her zamanki tavrıyla:

- Daha da kötüsü olabilirdi!

- Yahu daha da kötüsü ne olabilirdi ki?...

- Öyle demeyin... Bir gece önce gelse ben ölmüştüm...

Hay ağzını ÖPEYİM!
Ekmeği ucuz veriyorsan, yardım dağıtıyorsan devletten aldıklarını veriyorsun...

(Mustafa Taşar'dan Melih Gökçek'e)

Kırmızı kart
Yüz binlerce işçi işsiz, aç gezerken 100 milyarlık Mercedes'le gezen, işçinin parası ile Antalya'daki Talya Otel'de dinlenen Türk-İş Başkanı Bayram Meral'e...

Kalemine sağlık
Bazı Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye ile resmen oyun oynuyorlar ve altımızı oymaya çalışan her çeşit terör örgütüne çanak tutuyorlar... Türkiye'ye açıktan düşmanlık sergiliyorlar... (Emin Çölaşan)

Halkın sütunu

Soyguna son verilsin
BAĞKUR'hastaların prim ödemesini internet üzerinden denetlemeye hazırlanıyor. Ancak önemli bir eksiklik göz ardı ediliyor. Prim ödemeyen ve BAĞKUR'lu olmayan kişiler, karne sahibi olmayan BAĞKUR'lu kişilerin üzerinden ilaç alıyor. Prim ödemenin denetlenmesinin yanında BAĞKUR karnelerinin ikinci şahıslar tarafından kullanılmasının da önüne geçilmelidir. Tansel Türkeli

DOĞRU SÖZ
Binalarımız uzadı ama hoşgörümüz kısaldı... Otoyollarımız genişledi ama ufuklarımız daraldı...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır