kapat

19.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yüzde 20 için öldüler
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Ansal, bir binayı depreme dayanıklı inşa etme maliyetinin, çöken binalara oranla sadece yüzde 20 fazla olduğunu söyledi

Denetimsiz yapılaşma, çalınan malzeme, bilgisizlik, depreme dayanıklılık testi olmadan yapılan inşaatlar korkunç depremle beraber trajedinin adı oldu. Uzmanların uyarılarına ve bölgenin deprem kuşağında yer almasına rağmen gereken önlemlerin alınmamasını eleştiren Türkiye İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı ve Avrupa Deprem Mühendisleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Atilla Ansal, gerekli yasaların çıkarılmadığını belirtirken, insanların da sadece yüzde 20'lik bir maliyet farkı nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi.

İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Ansal, bir binanın deprem yönetmeliğine uygun olarak sağlam yapılmasının, denetimsiz yapılaşmaya oranla maliyeti sadece 20 oranında artıracağını söyledi.

Sorun cehalet
"Aslında sorun maliyet değil, cehalet" diye konuşan Prof. Ansal, "İnşaatlarda çalışan ustaları, işçileri ve çok küçük hesaplar peşindeki müteahhitleri hepimiz biliyoruz. Cehalete şöyle örnekler vereyim: Kolon ve kirişlerdeki demirin kancalarının 180 derece olması gerekiyor, ancak hiçbir maliyeti olmamasına rağmen bunu 90 derece yaparlar. Müteahhitler 100 milyarlık ev yaparken 1 milyonun hesabını yapar.

Prof. Ansal, imar, mühendislik yasaları ve deprem yönetmeliğinin günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi gerektiğini belirterek, denetimin de proje bazında değil, inşaat esnasında yapılması gerektiğini vurguladı.

Aldırmayanlar
Bu arada TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası'ndan yapılan açıklamada, Türkiye'nin deprem açısından en riskli ülkelerden biri olduğu, nüfusun yüzde 95'inin bu bölgelerde yaşadığının defalarca yinelendiği kaydedilen açıklamada, her afetten sonra, birkaç mühendis ve müteahhitin suçlanmasıyla deprem sorununun çözümlenemeyeceği belirtildi. Açıklamada, "Eğer sorumlu aranıyorsa, asıl sorumlular bilim adamlarımızın ve odamızın hiçbir önerisini dikkate almayan, gelmiş geçmiş ilgili bakanlar ve yetkililer ile yöneticilerdir" denildi.

Jeofizik Mühendisleri Odası da, suçlunun deprem değil, bilinçsizlik olduğunu savundu. Odadan yapılan açıklamada, fay zonları üzerindeki kentlerde gözlenen çarpık ve denetimsiz yapılaşmaya dikkat çekilirken, yerel yöneticilerin bu konuda yeterli kontrol ve önlem alma başarısını sağlayamadıklarının altı çizildi. Oda, Türkiye'de deprem yasa ve yönetmelikler açısından büyük eksiklikler bulunmadığını belirtirken, ancak İmar Kanunu'nun artık bugününün bilimsel ve teknolojik düzeyini yansıtan bir yasa haline getirilmesi ve bu süreçte meslek odalarının görüşlerine değer verilmesini istedi.

'Kayıtları silinecek'
ASO Başkanı Zafer Çağlayan da depremde yıkılan evlerin sorumlularının tesbit edilmesi bu evleri yaptıkları belirlenen üyelerinin tespit edilmesi halinde bunların kayıtlarını yönetim kurulu kararı ile Oda'dan silineceğini belirterek, diğer odalara da bu müteahhitlerin kayıtlarının silinmesi için çağrıda bulundu. Çağlayan, "İnsanları deprem öldürmüyor. İnsanları müteahhitler öldürüyor. Asıl katiller onlar" dedi. Çağlayan, yine depremde yıkılan evlere imar izni veren görevlilerin de yargılanması gerektiğini ifade ederek, "Bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunuyorum" dedi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır