kapat

19.08.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Bilim adamları 2 yıl önce tahmin etmiş
ABD'li ve Türk bilim adamlarının, Türkiye'de 30 yıl içinde büyük bir deprem olacağını 2 yıl önce tahmin ettikleri ortaya çıktı.

Bilim adamlarının, ayrıca bu büyük olayın, yüzde 12 olasılıkla İzmit yakınlarında olacağını kestirdikleri kaydedildi.Bilim adamlarının tahminleriyle ilgili araştırmanın, Uluslararası Jeofizik Dergisi'nde (Geophysical Journal International) 2 yıl önce yayınlandığı belirtildi.Kuzey Anadolu fay hattı boyunca hereketleri tahmin eden araştırma, ABD'nin California eyaletinin Menlo Park kentindeki Jeofizik Araştırmaları'ndan James Dieterich, Ross Stein ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Aykut Barka tarafından yapıldı.

Yüksek baskının anlamı
Amerikalı ve Türk bilim adamları, sismik bilgileri inceleyerek, Türkiye'de doğu-batı boyunca uzanan 800 kilometre uzunluğundaki fay üzerinde 1939 ve 1992 yılları arasında Richter ölçeğine göre 6.7 ya da daha büyük şiddette 10 sarsıntı olduğunu belirlediler.Her durumda her sarsıntının yaptığı basıncın, fay boyunca diğer zayıf noktalara daha fazla baskı yaptığını belirten bilim adamları, bu sürecin, diğer depremin başlamasına yardımcı olduğunu kaydederek, söz konusu tahminde bulundular. Dieterich, yaptığı açıklamada, yüksek baskının, deprem olasılığının yüksek olacağı anlamına geldiğini belirterek, hesaplamalarının, depremin nerede olabileceğiyle ilgili noktaların sayısını azalttığını söyledi.

"Türk yetkililer uyarılarımızı dikkate almadılar ve bu facia meydana geldi..."
Bu sözler 1995 yılında Japonya'nın Kobe kentinde meydana gelen ve 6 bin 430 kişinin hayatına mal olan depremi yaşayan bir Japon bilimadamına ait. Japon Deprem Tahmin Enstitüsü Başkanı Ksuneji Rikitake "Depremlerin tam olarak ne zaman olacağını bilemeyiz. Ama birçok sismoloğumuz Türkiye'nin üzerinde bulunduğu coğrafyanın son derece tehlikeli bir alan olduğu konusunda uyarılarda bulundu. Türk hükümeti bu uyarılarımızı kayda almadı" yorumunu yaptı. "Bu doğal bir felaket değil, bir insani felakettir" diyen Rikitake, "Mesela 1995 Ocak'ında Kobe'de yokolan evlerin birçoğu kereste içeriyordu. Bunlar çıkan yangınlarda yandı. Biz artık keresteyi yapı malzemelerinde kullanmıyoruz" dedi. Türkiye'de de birçok evlerde yapı malzemelerinin gerektiği kadar kullanılmadığını vurgulayan Japon uzman, "Türkiye yeni pahalı teknolojiyle bu tip binalar her zaman inşa edemeyebilir ancak yıkılan binalardan kurtulanlar için inşa edilenler yine eskisinin kalitesinde oluyor. Yeni bir depremde yine yıkılıyorlar" şeklinde konuştu.

Tokyo Üniversitesi uzmanı Prof. Ryohei Morimoto ise "Gönderdiğimiz arkadaşlar Türk yetkililere Kobe hakkında defalarca bilgi verdi. Yapılması gerekenleri anlattılar. Kaldı ki burada böyle bir deprem bekleniyordu. Kimse onları dinlememiş" dedi. Japonya'daki Kobe depreminin ardından her yıl 1 Eylül günü tüm Japonya deprem tatbikatı yapıyor. Bu yıl sadece Tokyo'daki tatbikatlara 500 kişilik özel eğitimli ekip katılacak. 14 yangın söndürme uçağı ve 50 araç görev yapacak.

1970-80'de yapılan binalar
İngiliz Jeolojik Araştırma Enstitüsü uzmanı Dr. David Bruce ise "Bu bölge 15 yıl önce potansiyel deprem bölgesi olarak saptandı. Türk yetkililere bununla ilgili tüm veriler detaylar ve kodlar bildirildi. Her halde yetkililer bunları hiçe saydı" yorumunu yaptı. Doktor Bruce şöyle konuştu:

"1970 ve 1980 arasında yapılan binalar konusunda yetkilileri uyardım. Çünkü bu binalar ülkenin Batısı'nda tam nüfus patlaması dönemine geliyordu. Ve zannediyorum ki çökenler de onlar. Yüksek binaların altına araba park alanları yapılıyor. Bu da depremde yıkılma katsayısını artırıyor. Denizden kum çekiliyor. Ama bu kum yıkanmadan inşaaat malzemesinde kullanılıyor. Ve kalan tuzlu deniz suyu inşaat demirlerini çürütüyor. Ya da inşaat demirleri satılmadan önce yıllarca açık havada tutulabiliyorlar. Paslı demirlerle bina yapılıyor. Ve doğal ki çöküyor.."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır