kapat

17.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN DÜNDAR(cdundar@sabah.com.tr )


Özal'ın parmağı Kartal'ın parmağı

Ben çocukken de bu tür efsaneler kol gezerdi. Anneannem insanoğlunun aya gittiğine inanmaz, çekimlerin de stüdyoda yapıldığını söylerdi. Okuldakiler Elvis Presley'in ölmediğini anlatır, "Cenazesini izleyenler arasında kendisi de varmış" derlerdi.

Şimdi de Turgut Özal'ın parmağının kurşunla vurulmadığı efsanesi çıktı.

ANAP'lı Mehmet Altınsoy'un 3-5 saat içinde balon gibi sönen bu "haber"inin yarattığı yankıyı görünce insan, bir ülkenin Başbakanı'na düzenlenmiş ciddi bir suikastla ilgili yanıtlanmadan duran onlarca sorunun, soruşturulmadan geçiştirilen düzinelerce iddianın üzerine neden gidilmediğini anlamakta güçlük çekiyor.

İyisi mi bu vesile ile Ali Kırca'nın ortaya attığı ilk sorudan başlayarak suikastın unutulmuş soru işaretlerini alt alta yazarak hafızalarımızı tazeleyelim.

İşte 10 soruda Özal suikastı:

***

Soru 1: Suikasttan hemen sonra koşarak kapıya doğru kaçan ve çekilen filmde, ceketinin içinde bir şey gizlediği görülen "beyaz elbiseli adam" kimdi?

Soru 2: Özal çekim bandını izledikten sonra "Suikastçı salonda yalnız değildi. Arkasında bir örgüt vardı" derken hangi örgütü kastediyordu?

Soru 3: "Beyaz elbiseli adam"ı gören ve "Kaçıyor... Kaçıyor..." diye bağırarak peşinden koşan ANAP'lı eski savcı Faik Tarımcıoğlu, bu şüpheliden Özal'a söz edince Başbakan "Silah iki el ateş edebilecek şekilde ayarlanmıştı. Şarjöründeki yayda bulunan bir mekanizma üçüncü kez ateş etmesini önlüyordu" demişti. Yani Kartal Demirağ. Özal'a iki el ateş ettikten sonra savunmasız kalacaktı. Özal'a göre de "o zaman salondaki 2. adam Kartal'ı ortadan kaldıracaktı?" Başbakan'ın bu şüphesi nereden kaynaklanıyordu?

Soru 4: Ülkü Ocakları'nın Dazkırı Şube 2. Başkanı olan Kartal Demirağ Aralık 1991'de Emin Çölaşan'a "70'li yıllarda komando kurslarında hem siyasi, hem bedensel, hem de silahlı eğitim gördüğünü" açıklamış ve "Başımızda emekli bir general vardı" demişti. Kimdi bu "emekli general...?"

Soru 5: Kartal Demirağ 1992 yılında 32.Gün'den Çiğdem Anat'a "MİT'le ilişkisi olduğunu" açıklamış, "Her şeyi vatanımız, milletimiz için yaptık" demişti. Gerçekten devlet tarafından "istihdam edilmiş miydi?"

Soru 6: Aynı röportajda Kartal Demirağ, bir yaralama nedeniyle girdiği cezaevinden kaçtıktan sonraki 5 ay içinde "belinde silahla dolaştığını ve polislerle arkadaşlık yaptığını" söylemişti. Kimlerdi bu polisler?

Soru 7: Özal neden suikastten sonra, Emlakbank'ı dolandırmakla suçlanan Kemal Horzum'un üzerine gidilmesini istemişti?

Soru 8: Horzum soruşturmasını yürüten Emlakbank araştırma komisyonu üyeleri, Özal suikastını incelemek üzere Afyon Dazkırı'ya gittiklerinde "1974-77 yılları arasında Ege bölgesinde solun yükselişini önlemek üzere bir kontrgerilla teşkilatı kurulduğunu ve Demirağ'ın da bu teşkilatın yetişmiş elemanı olduğunu" öğrendiler. Komisyondan, eski Yargıtay üyesi Uğur Tönük, bu bilgiyi Horzum Araştırma Komisyonu'nda açıkladığı halde neden olayın üzerine gidilmedi?

Soru 9: Uğur Tönük, Kartal Demirağ'ın kongre salonuna silahsız geldiğini, silahın kendisine salonda verildiğini tespit ettiklerini, Meclis komisyonunda açıkladı. Salonda kimler, nasıl vermişlerdi silahı..?

Soru 10: Bu saptamaları yapan Uğur Tönük, soruşturma sonuçları netleştikten 10 gün sonra İstanbul'un Ulus semtinde bir villaya çağrılıp uyarıldı.

"Bu soruşturmaya devam etmeniz sizin için hayırlı olmaz" diyenler, bir korgeneralin adını kullanarak "Paşa, kararınızı bekliyor" dediler. Tönük soruşturmadan çekildi. Kimdi o Paşa..?

Daha sonra başına gelenleri Özal'a aktarınca artık Cumhurbaşkanı olan Özal, "Beni öldürseler yerime kim geçecekti" diye sordu. Tönük, bir ANAP'lı bakanın adını verdi. Özal'ın bir daha yanına yaklaştırmadığı bu bakan kimdi?

***

Son bir soru:
Sizce bu tablo karşısında araştırılması gereken Özal'ın vurulan parmağı mı, Kartal'ın vuran parmağı mı..?
Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır