Siyasi ahlak

Hükümet çalışıyor... Meclis çalışıyor... TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut dedi ki "Ağustos'ta da çalışırız."

"Tatil" diyecek olduk.

Akbulut:

- Pek görünmüyor.

Hükümet de, Meclis de "tempoyu düşürmemeli."

Biz "bunları" söyleyince...

Akbulut, şöyle konuştu:

- Meclis çalıştıkça... Vatandaşın beklediği yasal düzenlemeleri yaptıkça... Sorunlar çözüldükçe... Parlamentonun saygınlığı artacaktır.

Parlamento "itibar" yönünden olsun...

"Güvenilirlik" bakımından olsun...

Neredeyse "dibe vurmuştu."

Seçimden sonraki performans ise umut veriyor.

* * *

- Sayın Akbulut... Bazı konular var... Onların da üzerine gitseniz... Ve artık çözseniz.

Örneğin...

"Dokunulmazlıklar."

Yıldırım Bey'in tepkisi:

- Dokunulmazlıkların sınırlandırılması konusunda bir Anayasa değişikliği çalışması yapılıyor... Çalışma tamamlanınca... İlk imzayı ben atacağım.

- Sayın Başkan bir de Siyasi Ahlak Yasası çıkarsanız...

- Arkadaşları tahrik ediyorum... Böyle bir yasa lazım... Gereken gayreti sarf edeceğim.

Yıldırım Bey'in "gayret sarf edeceğine" inanıyoruz.

Ama sonuç alacağına" olan umudumuzun yüksek olduğunu söyleyemiyoruz.

* * *

Bülent Akarcalı Meclis'e bir yasa önerisi sundu:

- Siyasi Ahlak Komisyonu kuralım.

Ve birkaç gün önce, bu öneri, komisyonda "geri çevrildi."

Karşı çıkanlar "Ne demek ahlak komisyonu?.. Yani siyasetçi anlaksız mı" gibi sözler ettiler.

Böyle bir "alınganlığa" gerek yok.

Batı parlamentoları "benzer komisyonları" çoktan kurdular.

Oralarda siyasetçi ahlaksız mı?

* * *

Emekli Büyükelçi Pulat Tacar "siyasetteki yozlaşmayı" araştırdı... Kitaplaştırdı. (Siyasetin Finansmanı... Doruk Yayımcılık)

Batı, siyasetin kirlenmemesi için yasal düzenlemelere gitmiş.

1966'da İsveç ve Danimarka...

1967'de Almanya...

1969'da Finlandiya...

1974'te İtalya ve ABD...

1975'te Avusturya...

1976'da Portekiz...

1977'de Kanada'nın Quebec eyaleti...

1984'te Yunanistan...

1985'te Belçika ve İspanya...

1988'de Fransa...

"Paranın siyaseti kirletmemesi için" yasal önlem almışlar.

Sonra önlemleri sürdürmüşler.

Örneğin...

Fransa 1988 düzenlemesi ile yetinmemiş.

1990'da "iki yasa daha" yapmış.

1933'te bir yasa daha... Rüşvetin Önlenmesi Yasası.

1994'te yine bir yasa... Siyasetin finansmanına dair.

Batı bunları yapa, yapa "siyasetin... Siyasetçinin... Parlamentonun" itibarını yukarıda tuttu.

Biz de yapmaya, yapmaya "bu noktaya" geldik.

* * *

Prof. Dr. Coşkun Can Aktan "siyasal yozlaşma türlerinin" dökümünü yapmış. (Siyasi Ahlak-Arı Düşünce ve Toplumsal Gelişim Derneği Yayını-1999.)

Rüşvetten, irtikapa (zorla yiyicilik) kadar...

Zimmetten, iltimasa kadar...

Oy ticaretinden, kamu sırlarını sızdırmaya ve vurgunculuğa kadar...

Hoca "çalışmasında" bir hususu vurguluyor:

- Genel bir Devlet Ahlak Yasası yürürlüğü konulmalıdır.

Diler misiniz şimdi "Devlet Ahlak Yasası" önerdiği için, Prof. Dr. Coşkun Can Aktan'ı içeri atıverelim...

Suçu, devlete "ahlaksız" demek.

* * *

Hükümet çalışıyor, Meclis çalışıyor...

"Çalışkan siyaset", çalışmaları arasına "siyasi ahlak reformunu" da alabilmeli.