Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylanan Niyet Mektubu'nda, BDDK'nın İmar Bankası olayından hareketle, ''kurumun organizasyon yapısını güçlendirme, yerinde ve uzaktan denetim faaliyetlerinin koordinasyonunu sağlama ve personelinin etkinliğini artırmaya'' yönelik oluşturacağı tedbirler listesini, bir uygulama takvimiyle birlikte Eylül 2005 sonuna kadar yayımlayacağı bildirildi.
Son yıllarda gerçekleştirilen reformlarla, bankacılık sektörü düzenleyici çerçevesinin uluslararası standartlara yaklaştırıldığı vurgulanan Mektup'ta, bundan sonraki çalışmaların ''varlıkların çözüme kavuşturulması sürecini hızlandırmak, kamu bankalarındaki yeniden yapılandırmayı sürdürmek ve söz konusu bankaları nihai olarak özelleştirmeye hazırlamak ve kanuni çerçeve ve denetim sistemindeki kalan kırılganlıkları azaltmak'' yönünde olacağı ifade edildi.
Bu kapsamda söz konusu reformlara katkı sağlamak için, Fon ve Dünya Bankası'ndan 2006 yılı başında Finansal Sektörü Değerlendirme Programı'nın başlatılması talep edilecek. Bankacılık Kanunu Tasarısı Taslağı'nın Haziran ayı sonuna kadar TBMM'den geçmesinin beklendiği kaydedilen Mektup'ta, düzenlemeyle yasal çerçevenin AB standartları ile çok daha uyumlu hale geleceği vurgulandı.
Mektuba göre yeni kanunda bankacılığın denetleme ve düzenlenmesinde, özellikle banka sahipliğine ilişkin uygunluk kriterleri, BDDK'nın gözetimden sorumlu meslek personeli ve diğer uzmanları da denetim sürecine dahil etmesine imkan tanıyacak şekilde olacak.
Kanun ayrıca yerinde denetim, imtiyazlı koşullar ve özel onay şartlarıyla kredi açılmaması gibi ihtiyati güvenceler getirmek suretiyle, kredi kuruluşunun dahil olduğu risk grubuna açılacak krediler, BDDK ve TMSF kurul üyeleri ile personelinin görevlerini yerine getirirken gerçekleştirdikleri iyi niyetli eylemler için hukuki olarak korunmaları, BDDK ve TMSF arasındaki yetki ve sorumluluk paylaşımının daha iyi tanımlanması ve söz konusu kuruluşlar arasında etkin koordinasyonun sağlanması, TMSF'ye, mevduat sigorta primlerini BDDK, TCMB ve Hazine Müsteşarlığı ile koordineli şekilde belirleme yetkisi verilmesi alanlarında katkı sağlayacak. KAMU BANKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ
Kamu bankalarının yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi hususlarını, gelecek 3 yıl içerisinde nihai bir aşamaya getirmek konusundaki kararlılığın sürdüğü kaydedilen Mektup'ta, kamu bankalarının taşradaki yaygın şube ağları ve ellerindeki büyük miktarlı devlet iç borçlanma senetlerinin, özelleştirmeyi güçleştiren unsurlar olduğu anlatıldı.
''Her bir banka için spesifik stratejiler hazırlanmakta olup, bu stratejiler hem hükümet hem de kamu bankalarının yönetim kurulları tarafından 2005 yılı Haziran ayı sonuna kadar kabul edilecektir'' denilen Niyet Mektubu'na göre, bu kapsamda Haziran ayı sonuna kadar kamu bankalarına özgü imtiyaz ve yükümlülüklerin aşamalı olarak kaldırılmasına yönelik bir takvim hazırlanacak.
Ziraat Bankası ve Halk Bankası, ellerinde bulunan devlet iç borçlanma senetlerinin azaltılmasına ilişkin fizibilite değerlendirmesi de dahil olmak üzere, bilançolarını yeniden yapılandırmaya yönelik planlar oluşturacak ve uygulamaya yönelik takvim stratejik planlarda yer alacak. Söz konusu bankalar, stratejik planları kabul edilene kadar bilanço büyüklüğünü artırmayacak ve kredi verme işlemlerinde ihtiyatlı davranacak.
VAKIFBANK'IN DURUMU VE TAHSİLİ GECİKMİŞ ALACAKLAR
Mektup'ta Vakıfbank'a ilişkin de, özel sektör payını artırmaya ve sermaye tabanını genişletmeye yönelik ilk halka arzın, 2005 sonuna kadar yapılacağı yer alıyor.
TMSF tarafından önceden devralınan bankalardaki tahsili gecikmiş alacakların çözüme kavuşturulması sürecinin hızlandırılacağı belirtilen Niyet Mektubu'nda, bu amaca yönelik TMSF'nin,varlıklardan elde edilecek tahsilatın çoğunun 2007 yılı sonundan önce tamamlanmasını öngören bir plan hazırladığı, hükümetin de belirli varlıkların satışını zorlaştıran hukuki engelleri ortadan kaldırmakta olduğu ifade edildi.
TMSF'NİN TAHSİLAT TAHMİNİ 6.2 MİLYAR DOLAR
Bu arada mektupta, TMSF'nin yaklaşık 6.2 milyar ABD Doları tutarında tahsilat yapabileceğine dönük tahminine yer verilirken, ''tahsilatların yaklaşık yüzde 90'ının 2007 sonundan önce tamamlanmasını beklemektedir'' denildi.
Mektup'ta, bu kapsamda belirlenen stratejinin temel unsurları olarak, devralınan bankaların eski sahiplerinin 11'i ile borçların nasıl ödeneceğine ilişkin imzalanan protokollerde, ''temerrüde düşülmesi durumunda vakit kaybetmeksizin sürecin başlatılacağı, devralınmış bankalara ilişkin devam eden tüm temerrüt durumlarında banka sahipleri hakkında yasal süreçlerin 2005 yılında işletileceği ve bankanın dahil olduğu risk grubuna açılan krediler dışındaki kalan tüm TMSF alacaklarının ihaleler vasıtasıyla 2005 yılı sonuna kadar satışa sunulacağı' hususlarının yer aldığı hatırlatıldı.
Mektuba göre Bayındırbank konusunun çözüme kavuşturulmasının ise 2007 yılı sonuna kadar tamamlanması hedeflenirken, bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılması maliyetinden kaynaklanan Hazine'nin TMSF'den alacakları hususu, Eylül ayının sonuna kadar çözülecek.
YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ
Yatırım ortamının iyileştirilmesi açısından, şirket kurmak için gerekli olan sürenin 1 haftanın altına düşürülmesi ve bazı durumlarda 1 güne indirilmesinin önemi vurgulanan Mektup'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan kuruluş ve işletme belgesi alınmasına ilişkin işlemlerin kolaylaştırılmasına yönelik düzenlemenin uygulamaya girmesiyle, gerekli belge sayısının 18'den 3'e, onay süresinin ise 30 güne düşürüleceği kaydedildi.
Şirketler Hukuku'nun Avrupa Birliği düzenlemeleriyle daha uyumlu hale getirilmesini sağlamak amacıyla, yeni Ticaret Kanunu hazırlıklarının sürdüğü anlatılan Mektup uyarınca, gümrüklerdeki otomasyon sistemiyle ithalat ve ihracat işlemleri ise basitleştirilerek hızlandırıldı.
ERDEMİR 2005'TE ÖZELLEŞTİRİLECEK
Niyet Mektubu'nda özelleştirmelerle ilgili de, TEKEL'in Alkollü İçecekler Kısmı ve Türk Hava Yolları'nın halka arzı başta olmak üzere yapılan iyi başlangıcın, diğer birkaç büyük kamu teşebbüsünün, mümkün olan en kısa süre içinde satış aşamasına getirilmesiyle sürdürüleceği kaydedildi.
Mektup'ta Türk Telekom'un yüzde 55 hissesinin blok satışının, özelleştirmede bir ''dönüm noktası'' olacağı belirtilirken, satışın gerçekleşmesiyle rekabetin artacağı ve maliyetlerin düşeceği vurgulandı. Mektuba göre, Erdemir'in özelleştirilmesi de 2005 yılı içinde tamamlanacak.
DERLENEN HABERLER
KDV üç yıl sabitleniyor Türkiye IMF ile 19'uncu ve son stand-by düzenlemesine imza attı. Niyet mektubunda sosyal güvenlik, vergi ve bankacılık öncelikli alanlar olarak belirlendi Anlaşma uyarınca gelir...devamı
