kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Mayıs 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Oya Talat

01.05.2009
İlk görüşte aşk değildi. Aynı örgütün içinde olan insanlar olarak, birtakım beğenilerin giderek çoğalmasıyla sevgimizi aşka döndürdük.

5 Mart, ODTÜ'nün taranması. Ağlıyoruz biz kız yurdunda. Kurşunlar geçiyor. Delik deşik olmuştu ODTÜ yurtlarının duvarları.

O gece Mehmet Ali'yi gördüğümü hatırlıyorum, güzel konuşan, iyi teşbih yapan, gözlerinin içi gülen sevecen ve az da utangaç olarak hatırlıyorum. Örgütlenme için başı çeken bir Kıbrıslı Türk erkeği olarak görmüştüm onu.

Kızılay Caddesi'nde bira içilen bir yer vardı. Orada bir Arjantin ısmarladı, evlenme teklif etti. "Sana hiçbir zaman güllük gülistanlık bir hayat vaat etmiyorum, bizim yaşantımızda zorluklar var, gün gelir belki hapse de düşerim, gün gelir belki bu görüşlerimiz nedeniyle değişik şeylere muhatap da oluruz. Yoldaşım olmanı istiyorum," demişti.

Master için Düsseldorf'a gittim. Aşk mektupları izin vermedi kalmama. "Yalnızım. Hadi gel, memleket bizden hizmet bekliyor," dedi. 29 Ekim 1978'de evlendik.