İLİŞKİLİ HABERLER
Sezaryen, insanın ilk başarısını elinden almaktır
Sezaryen, insanın ilk başarısını elinden almaktır
Geçen yıl evlenen Ayşe Şule Bilgiç ve rock müzik sanatçısı Kıraç şu günlerde tatlı bir telaş içindeler. Altı aylık hamile olan ve 'Iraz Elif' adını koyacakları bir kız bebek bekleyen Bilgiç, sezaryene karşı: Ülkeye baktığınız zaman dünyaya gelmiş ama doğurulmamış çocuklar var!..
Ayşe Şule Bilgiç'i daha çok motosikletle şehir şehir dolaştığı 'Rüzgarın Kızı' adlı televizyon programından ve çeşitli TV dizilerinden tanıdık... Kıraç da Anadolu Rock tarzındaki şarkıları ile geniş bir dinleyici kitlesi edinen çok başarılı bir müzisyen. Bu ikili uzun yıllar süren birlikteliklerini geçen yıl evlilikle sonuçlandırmıştı. Yakında anne olmaya hazırlanan Ayşe Şule Bilgiç, "Klasik bir anne olmayacağım" diyor.
* Kıraç'la nasıl tanıştınız?
7-8 yıl evvel ikimizin de hiç istemeyerek gittiği bir televizyon programında tanıştık.
* Beraberlik o tanışmadan hemen sonra mı başladı?
Kıraç ile kafalarımız ortak çalışır. Biz beraber olmaya karar verdiğimiz gün evlendik gözüyle baktık. O yüzden ne Kıraç bana ne de ben ona evlenme teklifi etmemişizdir.
BAŞIMA NELER GELECEK!
* Peki her şey iyiydi, neden düğünü bu kadar çok ertelediniz?
Ailelerimiz bizi bu konuda rahat bırakmıştı. Düğünü uzatan bizdik. Çünkü ikimiz de İkizler burcuyuz ve çok üşengeciz. Çeşitli bahanelerle erteledik. Ama bu ertelemelerin arkasında hiçbir zaman, 'biraz daha birbirimize zaman verelim, işte son dakika vazgeçer miyiz?' gibi düşünceler yoktu. Evliliği bir organizasyon olarak görüyorduk. Organizasyonumuzu yaptık ve evlendik.
* Hamile olduğunuzu öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Korktummm! Niye korktum diye sorarsanız, ilk regl olduğumda da korkmuştum. Bebeğim olacağını duyduğumda da aynı duyguları yaşadım. Çünkü bugüne kadar oradan, buradan, kulaktan duyduğum şeyler benim başıma gelmişti ve gerçekten bana ne olacağını, nasıl gelişeceğini bilmiyordum. Bir de ben hep misketlerle, arabalarla oynayan bir çocuktum. Hiç bebeklerle oynamadım ama benim gerçek bir bebeğimin olacağı duygusu gerçekten çok enteresan geliyor bana.
* Kıraç Bey'e hamile olduğunuzu nasıl söylediniz?
Kahvaltıda söyledim. O da, "Dur bakalım olabilir de olmayabilir de..." dedi. Sonra eczaneye gittik, hamilelik testi alıp eve geldik. Ama gayet normal davranıyorduk, hatta testi yaptıktan sonra sigara yaktık, bekledik. Bir baktık iki çizgi. Sonra 'yok yok' olamaz deyip, bir tane daha aldık. O da iki çizgi çıkınca birbirimize bakakaldık. Aslında çok şaşırmıştık, çünkü hayatımızda artık üç çizgi vardı.
SEZERYAN İSTEMEM
* Doğumunuzu nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?
Sezaryenle olan doğumun gerçek bir doğum olmadığını düşünüyorum. Yine normal doğumdan da cehaletten ötürü kaçtığımızı düşünüyorum. Çünkü filmlere filan baktığımızda hep bağıran, acı çeken bir kadın imajı görüyoruz. Aslında o acı da bilmemezlik sonucu oluşan bir şey ve tamamen anne adaylarının kendisini kasmasından ötürü oluşan bir acı. Ülkeye baktığınız zaman, dünyaya gelmiş, ama doğurulmamış çocuklar var. Ve ben bu şekilde, bir bebeğin hayattaki ilk mücadelesinin engellendiğini düşünüyorum. Çünkü orada bebeğin gerçekten bir azmi ve doğuma katılması var. Sezaryen ile bir insanın hayatındaki ilk başarısını elinden almış oluyorsunuz. Annenin vücudu da 'ben doğurdum' diyemiyor.
* Aşermeleriniz oluyor mu?
Çok fazla aşermem olmadı. Ama bir gece kayınvalidemin yaptığı et kabağı yemeğine çok aşerdim. Kıraç hemen annemi aradı, durumu anlattı, annem de hemen yapmış, öğlen masamdaydı. Gerçekten kayınvalidemin hiç unutamayacağım bir jestidir bana.
* Karnınızda bir bebeğin olduğunu bilmek, onun hareketlerini hissetmek nasıl bir duygu?
İnanın o da korkutucu bir duygu. Hani bazen bir kasınız oynar ve ondan rahatsız olursunuz, dursun isterseniz, işte o hareketlerin daha büyüğünü düşünün... Ve bunun bir bebek olduğunu kendinize telkin etmezseniz, bu durumdan rahatsız olursunuz. Ben ilk hissettiğimde rahatsız olmuştum, çünkü sizin isteğinizin dışında bir şey içinizde hareket ediyor ve hareket eden bir kas değil, kocaman bir kütle. Ama onun sizin kızınız olduğunu düşündüğünüz zaman güzel bir duygu haline geliyor. Hatta ben artık hareket ettiğinde, "Aaa, bizim kız yine disko yapıyor" diyorum.
İLİŞKİLİ HABERLER
Sezaryen, insanın ilk başarısını elinden almaktır
Yayın tarihi: 20 Nisan 2009, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/20/gny/haber,F0FFE5D7F62E43C4A8E25A43F631BE31.html
Tüm hakları saklıdır.