İlk kez Siyaset Meydanı'nı izlerken utandım, yüzüm kızardı. Bir tarafta yıllardır gazetecilik yapan meslektaşım Deniz Som, diğer tarafta bakanlık, müsteşarlık yapmış deneyimli bir siyasetçi Hasan Celal Güzel... Birbirlerine küfür ve hakaret dolu sözler sarf ediyorlardı... Gece yarısını sadece iki dakika geçe, Show TV ekranında küfür kıyamet gırla gidiyordu... Som, Güzel için "1983 yılında darbecilerin müsteşarlığını yaptınız" deyince ipler koptu. Sinirlenen Hasan Celal Güzel, darbe döneminde Cumhuriyet gazetesinin demokrasiyle bağdaşmayan bir tutum sergilediğini iddia edince Som bu kez "Bunu ispatlamazsanız şerefsizsiniz" diye bağırdı. Bu sözlerin ardından iyice kontrolünü yitiren Güzel, "Sizsiniz şerefsiz, alçaksınız" dedi. Ali Kırca iki konuğunu güçlükle sakinleştirebildi. Kamuoyu günlerdir derbi maçtaki rezilliğe neden olan futbolcuları tartışıyordu. Sonunda Federasyon'dan ağır cezalar çıktı. Peki milyonların önünde karşılıklı küfürleşerek, daha büyük bir rezaletin altına imza atan gazeteci ile siyasetçiye kim, nasıl ceza verecek? Sakın RTÜK bu rezaleti Siyaset Meydanı ve Ali Kırca'ya fatura etmeye kalkmasın. Çünkü ne Kırca'nın ne de kanalın bunda zerre kadar suçu yok. Belki 'profile' denilen görüntünün geciktirilerek antene çıkartıldığı sistemi kullanmadıkları için 'ihmalleri' olabilir, o kadar... Ama asıl suç, milyonların önünde küfürleşmekten hicap duymayanlarda... Derbide olayların büyümesine neden olan Fenerbahçeli Lugano'ya 5 maç oynamama cezası verildi. Peki Deniz Som ile Hasan Celal Güzel'e en az 5 ay televizyonlara çıkmama cezası verecek bir kurum, kuruluş var mı? Yok... Küfür ve hakaretin kanundaki cezai karşılığı belli. Karşınızdakine ne söylerseniz, söyleyin, bir miktar para ödeyip, paçayı kurtarıyorsunuz. Hatta tuzu kuru olanlar, "Parasıyla değil mi kardeşim? Al işte bir kere daha söylüyorum. Neyse, ücreti ödeyeceğim" deyip, küfre devam ediyorlar. Ama küfür ile hakaret
televizyon stüdyosundaki canlı yayında edilince, milyonlara ulaşıyor. Kapsamı da etkisi de genişliyor. Ama bunu karşılayacak bir yasal müeyyide ne yazık ki bulunmuyor. Deniz Som ve Hasan Celal Güzel'e gelince... Umarım pişmandırlar. Kendilerine ya da ekran karşısındaki izleyicilere saygı duymuyor olabilirler. Ama en azından Ali Kırca'ya önemli bir özür borçları var... Memleket ciddi ve tehlikeli bir kutuplaşmaya doğru hızla yol alıyor. Bizim 'akil' bildiğimiz adamlar bile sinirlerine hakim olmakta bu denli güçlük çekiyorlarsa, sokaktaki sade vatandaşı kim, nasıl tutacak? Sen cümlemizi koru Ya Rabbim!..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Peki onlara ne ceza gelecek?
Yayın tarihi: 19 Nisan 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/19/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.