kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Milyoner'in çocuk oyuncuları Oscar ödüllerinden sonra birer ev sahibi oldu. Milyoner'in çocuk oyuncuları Oscar ödüllerinden sonra birer ev sahibi oldu.

Hollywood, Bollywood'a jest yapıyor!

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
27.02.2009
İngiliz sinemacı Danny Boyle, bir bölümü deneysele yakın duran, ama hepsi kıpır kıpır bir sinema duygusuyla anlatılmış son derece enerjik ve dinamik filmlerden sonra, sanki bir olgunluk dönemine adım atıyor. Trainspotting, A Life Less Ordinary, Milyonlar gibi filmlerin yönetmeni, zaten The Beach adlı filmiyle anavatanı Avrupa'dan çıkıp Asya kıyılarına uzanmıştı. Ama bu kez, daha önemli, kalıcı ve çağdaş mesajlar içeren bir filme imza atıyor. Ve film, tüm şöhretini ve Oscar ödüllerinin büyük kısmını hak ediyor.
Hint usülü bir Kim 500 Milyar İster? TV yarışmasına katılan ve Hintlilerin Kenan Işık'ının önünde ter döken bir genç adamın, Jamal (Cemal) Malik'in hikâyesi bu... Cemal her soruya doğru yanıtı verdikçe, biz onun belleğiyle birlikte gerilere gidiyor ve Mumbai (eski Bombay) kentinin gecekondularında yoksulluk içinde hayata başlamış bir çocuğun hikâyesini izliyoruz. Tam Charles Dickens romanlarına layık bir öykü bu... Küçük yaşta öksüz kalma, bir çete tarafından kardeşiyle birlikte kaçırılıp dilenciliğe itilme, küçük Latika'ya olan ilginin giderek ömür boyu süren bir tutkuya dönüşmesi... İnanılmaz koşullarda yaşanan bu çocukluğun giderek yerini çelik gibi sertleşmiş gençliğe bırakması ve Malik'in 'kaderin oyunuyla' çıktığı TV ekranında, 90 milyon seyircinin izlediği bir efsane kahramana dönüşmesi...
Milyoner'in sayısız erdemi var.
Öncelikle, başta dediğim gibi Boyle'ın son derece dinamik sinemasından besleniyor. Hintli yönetmenin de katkısıyla film, günümüz Hindistanı'nın sefalet ve ihtişamı üzerine bir büyük belgesele dönüşüyor. Ayrıca Cemal'in diplomalı yarışmacıların bilemediği onca soruyu yaşadıklarıyla açıklaması, çok özgün bir buluş.
Ama film, aynı zamanda görkemli bir melodram. Bir Hollywood, bir Yeşilçam, ama en çok bir Bollywood melodramı. Klasik Hint melo'sunun tüm ögeleri yerli yerinde: Üçlü bir aşk öyküsü, farklı yolları seçen iki kardeş, sefaletin içinden süzülüp gelen hayatlar, iyiyle kötünün değişmeyen mücadelesi. Ve yıllar sonra buluşan âşıklar... Bir o Hint filmlerinin ünlü dans ve müzikleri eksik! Ama merak etmeyin, Danny Boyle bunu unutmuyor ve jenerikler akarken, bize nefis bir Hint dansları koreografisi sunuyor.
Bu ilginç film, tümüyle dijital olarak çekilmesinin kusurlarını taşıyor. Görüntüler soluk, hatta Tac Mahal bile yeterince güzel durmuyor.
(Bu açıdan görüntü Oscar'ı bir sürpriz).
Ama tüm bu kusurlar, filmin görkemi karşısında silinip gidiyor. Çünkü Milyoner nadir bir şeyi yapıyor: Kişisel ve özgün bir film olmakla, büyük kitleye seslenen ve her seyredeni etkilemeye aday bir film olma durumunu ustalıkla buluşturuyor. Bir türü -Bollywood usulü melodram- alıp bir büyük toplumsal tanıklık haline getiriyor. Ve de ABD'nin yeni bir yönetim altında Doğu alemiyle yeni ilişkiler kurmaya sıvandığı bir dönemde, bir Doğu hikâyesini ödüllere boğarak, sanki bu dönemi sanatsal planda destekliyor.

Milyoner * * * *
Yönetmen: Danny Boyle, (Loveleen Tandan)/
Senaryo: Simon Beaufoy, Vikas Swarup/
Görüntü: Anthony Dod Mantle/
Müzik: A. R. Rahman/ Oyuncular: Dev Patel, Anil Kapoor, Saurabh Shukla, Ragentranath Zutshi, Freida Pinto, İrfan Khan/ Warner Bros (İngiliz-Hint ortak-yapımı).
Haberin fotoğrafları