''Türkiye, Azerbaycan'ın arkadan hançerlenmesine göz yumamaz''
AA
Giriş Saati : 11.04.2009 14:46 Güncelleme : 11.04.2009 19:44
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin Ermenistan sınırını Ermenistan'ın Azerbaycan'ı işgaline tavır olarak kapattığını ve ancak bu durumun ortadan kalkması halinde açabileceğini belirterek, ''Türkiye, Azerbaycan'ın arkadan hançerlenmesine göz yumamaz. Hiç kimse, hangi baskıya maruz kalırsa kalsın Türkiye'nin Azerbaycan'a ihanet etmesini sağlayamaz. Hiçbir hükümetin buna gücü yetmez'' dedi.
Baykal, CHP Genel Merkezi'nde Parti Meclisi toplantısı öncesinde düzenlediği basın toplantısında Türkiye-Ermenistan ilişkileri ve Azerbaycan'ın ilişkilerdeki konumuna ilişkin görüşlerini açıkladı.
Ermenistan ile ilişkilerde yeni ve olumlu gelişmelerin söz konusu olduğunu ifade eden Baykal, Kafkasya ülkeleriyle yakın ilişki kurulmasının hem Türkiye'nin hem bölge ülkelerinin yararına olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, Ermenistan'ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerden olduğunu anımsatan Baykal, Ermenistan'ın ortaya çıkışından sonra Ermenistan'ın Türkiye sınırını tanıması ve 1915 olaylarıyla ilgili sorunların başgösterdiğini söyledi.
Baykal, her iki konunun da Türkiye ile Ermenistan'ı ilgilendirdiğini, Türkiye'nin bu konular karşısında telaş ve tedirginlik içine girmesini gerektiren durum olmadığını ifade etti. Ermenistan ile yaşanan bu iki sorunun da aşılabileceğine inandığını dile getiren Baykal, ''bu konuları çok yaşamsal saymadığını'' söyledi.
Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerini geliştirmeye yönelik yaklaşım içinde olduğunu ve zaman zaman görüşmeler yapıldığını anlatan Baykal, ''Bunda hiçbir yanlış yoktur. Bundan sonra bu konulara dayalı ihtilaflarla ilgili engelleyici tavır almadan işbirliğini aramamız, geliştirmemiz mümkündür'' diye konuştu.
Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ dışında Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20'sini işgal etmesiyle derinden etkilendiğini ve iki ülke arasında başka bir sorun ortaya çıktığını anlatan Baykal, işgalin başta BM Güvenlik Konseyi kararıyla olmak üzere uluslararası hukuka aykırı olduğunun tam mutabakat içinde hüküm altına alındığını kaydetti.
Türkiye'nin, bu işgal karşısında Ermenistan ile sınırını kapatma kararı aldığını anımsatan Baykal, bu kararın o zamandan beri iktidara gelen tüm hükümetler tarafından kararlılıkla sürdürüldüğünü dile getirdi.
Türkiye'nin bu kararları, Ermenistan'ı işgali sona erdirmeye ikna için aldığını ve bu yönde politika yürüttüğünü ifade eden Baykal, günümüzde bu politikanın esnemeye başladığına dair işaretler bulunduğunu savundu. Baykal, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ya da üst düzey bir yetkilinin bu konuda açıklama yapmamasının da kaygıları artırdığını söyledi.
''TEK KOŞUL, İŞGALİN KALKMASI GÜVENCESİ''
Baykal, ''ortak tarih komisyonu kurulması vaadine dayalı olarak sınırın açılabileceğinin'' dile getirilmesinin, ''bugüne kadarki politikaların terk edilmesi ve fevkalade sakıncalı yeni anlayışa gidilmesi anlamına geleceğini'' savunarak, sözlerine şöyle devam etti:
''Türkiye, Ermenistan sınırını Azerbaycan'ı işgaline karşı bir tavır olarak kapatmıştır. Bunun tarihi ihtilafla bir ilgisi yoktur. Sınırın açılması konusu, ancak Ermenistan'ın Azerbaycan'ı işgaliyle ilgili olarak düşünülebilir. Sınır, işgal nedeniyle kapatılmıştır, ancak o neden ortadan kalkarsa açılır. İşgalin kaldırılmasının netlik kazanmasıyla açılabilir. Sınır açmak öyle bir iştir ki, bir defa açtıktan sonra tekrar, 'beklentim gerçekleşmedi' diye kapatamazsınız. Çünkü sınır kapatmak hasmane bir davranıştır. Ne zaman hasmane bir davranıştır? Eğer ortada bir başka hasmane davranış yoksa. Ermenistan, Azerbaycan'a karşı hasmane bir davranış sergiledi ve sınır kapandı. Sınırın açılması, Azerbaycan'daki Ermeni işgalinin haklılığının dolaylı olarak kabulü anlamına gelir. Sınır açılmasını bağlayabileceğin tek koşul, Azerbaycan işgalinin ortadan kaldırılacağının güvenceye alınmasıdır.''
CHP Genel Başkanı Baykal, işgal devam ederken sınırın açılması halinde, işgalin sona ermesini sağlayacak etkin önlem şansı kalmayacağını savunarak, bunun makul görülemeyeceğini söyledi.
Ermenistan'ın barışçı bir tutumla işgali kaldırması halinde bölgenin istikrara kavuşacağını dile getiren Baykal, aksi takdirde orta vadede yeni çatışma alanları ortaya çıkabileceğini kaydetti.
Azerbaycan'ın en büyük ve en stratejik ülkesi olduğunu, zengin doğal kaynakları bulunduğunu ve Türkiye'nin Orta Asya ile bağlantısında önemli konumu olduğunu anlatan Baykal, ''Türkiye'nin Kafkasya'ya bakarken ilk görmesi gereken ülke, hiç tartışma götürmez şekilde Azerbaycan'dır. Türkiye'nin Azerbaycan'ın güvenini sarsması, Azerbaycan'ın çok ötesinde bu güvensizliğin yaygınlaşacağı ve Türk dış politikasının en yakın dostlarına bile ters düşmeye açık bir zafiyet içinde olduğu görüldüğü anda, Türkiye'ye yönelik güvenin çok ciddi şekilde sarsılması ve bunun bir domino etkisiyle bölgeye yansıması kaçınılmaz olur'' diye konuştu.
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün bu konuda açıklama yaptığını anımsatarak, şöyle devam etti:
''Türkiye'ye yönelik bir bekleyişin yaratılmasına, Türkiye'nin bu konuda somut adım atacağı anlayışının yaygınlaşmasına uzun bir süreden beri göz yumarak, son dakika yapılacak böyle açıklamalarla olumlu sonuç elde etme şansınız sıkıntıya giriyor. Yapılması gereken iş, ta başından beri yanlış umutlar vermemek. Böyle bir bekleyiş ortaya çıktıktan sonra şu ya da bu gerekçeyle bir engel çıkarmaya kalkmanız halinde inandırıcılığınızı, güvenilirliğinizi ciddi şekilde sarsarsınız ve direnme gücünüz kaybolmaya başlar.Şu ana kadar izlenen politika çok ciddi bir yanlış karara dayanmaktadır. Dürüst ve açık bir şekilde bizim Ermenistan ile ilişkilerimizin düzelmesinin temel dayanağının Azerbaycan'daki Ermenistan işgalinin sona erdirilmesi olduğu öyle anlaşılıyor ki ifade edilmemiştir. Tarih komisyonu ayrı bir konu. Ermenistan ile bizim aramızdaki mesele. Biz Ermenistan'ın Azarbaycan ile arasındaki sorunun çözülmesini istiyoruz. Bizim İşgali meşrulaştırmak anlamına gelecek bir duruma sürüklenemeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Türkiye, Azerbaycan'ın arkadan hançerlenmesine göz yumamaz. Türkiye'de hiç kimse hangi baskıya maruz kalırsa kalsın Azerbaycan'a Türkiye'nin ihanet etmesini sağlayamaz. Hiçbir hükümetin buna gücü yetmez. Hükümetlerin yanlış umutlar, bekleyişler yaratmaması, bu konuda gerçekçi, dürüst, açık politika izlemesi zorunluluğu vardır. Kimse kendini biz Azerbaycan'a bilgi verdik diye aldatmasın. Burada söz konusu olan Türkiye'nin Kafkas politikasında Azerbaycan'a bilgi vermek değildir. Türkiye'nin Kafkasya politikasını Azerbaycan'la danışarak şekillendirmektir. Ara sıra emrivakileri telefonla bildirerek, bu konuyu çözdüğünü kimse düşünmemeli. Neyin nasıl yapılacağı konusunda ortak anlayışın şekillenmesine ihtiyaç var. Tarih komisyonunu ister kurun ister kurmayın, bu, bundan sonra Türkiye'ye yönelik baskıların, tehditlerin daha da artmasına yönelik teşviki de beraberinde getirecektir. Bu konuda esnemenin sonucu, bu yöntemle sonuç alınabileceğinin ortaya çıkması için örnek oluşturmasıdır. İktidar, Arap ülkeleri ve Ortadoğu ülkelerine gösterdiği ilginin bir kısmını Kafkasya'daki, Orta Asya'daki dostlarımızdan esirgememeli. Türkiye'nin yeni ilişkiler içine girerek, eski dostluklarını gözden çıkarması kabul edilemez.''
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Baykal, Ermenistan'ın işgalden vazgeçme konusunda ciddi kararlılık içine girmesi ve ortak bir plan üzerinde anlayış birliği sağlanması ve uygulanması halinde iyi niyetli adımlar atılmasına yardımcı olacağını söyledi.
Ermenistan'ın BM Güvenlik Konseyi kararındaki işgal ettiği yerlerden çekilmesi halinde sınırın açılmasının mümkün olabileceğini belirtti, ancak bu konuda somut bir plan bulunmadığına dikkati çekti.
Baykal, Azerbaycan ile ilişkileri önemsediklerini belirterek, önümüzdeki günlerde bir CHP heyetinin Azerbaycan'a gideceğini bildirdi.