Obama, Meclis'teki konuşmasında; "Gelecek tahrip edenlerin değil, yaratanların olacak" dedi... Aldım o sözü, defterime yazdım. Arada bakıyorum, iyi geliyor. Alın bu sözü hayatın bütün alanına uygulayın. Dünyanın, dünyanızın, dünyamızın nasıl değiştiğini görün. Yok beceremiyorsanız, geçmiş olsun. Yarattıkları enkazın altında ezilip gidenleri çok gördük, yine görürüz. Biliyorsunuzdur belki, geçenlerde şarkıcı Çelik durduk yerde Seray Sever'e acayip laflar söylemiş, şifreli mesajlar vermişti. Ne gerek vardı, bu neyin hesaplaşmasıydı anlayamadık. İnsanın bu denli başkalarına odaklı yaşaması, geçmişe dönük defterleri bir türlü kapatamaması ne ağır bir şey öyle değil mi? Ve durduk yerde bir insanın dünyasına ağırlık vermek ne tuhaf! Ne oluyor? Başını yastığa koyunca daha mı rahat uyuyor insan? Oysa çevrene sevgi vermek, insanların dünyalarına bir keyifli pencere açabilmek, paylaşmak, hissetmek, ortak olmak ne kadar güzel. Yeni bir ilişki yaratmak, bir dostluk kurmak ne kadar kolay. Şimdi size bir 'iyi'den söz etmek istiyorum. İçime su serpti çünkü. Biliyorsunuz; Seren Serengil üçüncü kez bebeğini kaybetti. Onu anlamak için sadece anne ya da kadın olmak gerekmiyor. Yüreğiniz insansa, pekala onun yaşadığı acıya ortak olabilirsiniz. Tanımanız da gerekmiyor üstelik. İşte onu tanımayanlardan biri -hepinizin bu sayfada sıkça gördüğü ünlü isimlerden biri- Seren'in haberi gazetelerde yer aldığı gün beni aradı. "Bu inanılmaz bir acı. Kendisini hiç tanımıyorum ama çok üzüldüm. Ulaşmam ya da ziyaret etmem mümkün mü?" diye sordu. Seren'in hastanede olduğunu, kimseyle görüştürülmediğini, ulaştığımda bu dileklerini ona iletebileceğimi söyledim. Birkaç saat sonra yine aradı. Hastaneye gitmiş ama Seren'in taburcu olduğunu söylemişler. Açıkçası bu durum beni önce çok şaşırttı. Sonra da şaşırdığım için kendime kızdım. Çünkü kötülükler alışkanlık yapmış bünyemizde. İyilik görünce tuhaf geliyor. Oysa hayatı anlamak, önce insanı anlamaktan geçiyor. Hiç tanımadığı Seren Serengil'in acısını yüreğinde yaşayan ve onun acısını onunla paylaşmak isteyen bu sarışın güzel hanımın varlığı yüreğime nasıl su serpti bilemezsiniz. Yürekleri fethetmek ne kadar da kolaymış değil mi? Sadece biraz empati gerekiyor. O kadar...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
İyi insan olmak çok mu zor?
Yayın tarihi: 10 Nisan 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/10/gny/baliksirti.html
Tüm hakları saklıdır.