Memleketimiz bir botanik cenneti. Buna bir de ekonomik krizi ve sosyal güvenlik şemsiyelerinin delik deşik oluşunu da ekleyince, insanların son dönemde çareyi 'otta, çöpte' aramasını az da olsa anlayışla karşılayabiliyorum. Ama özellikle ekranlardaki durum giderek tehlikeli bir hale geliyor. En önemli hastalıkların bile 'tek çaresi', doğadaki ilaçların eksen oluşturduğu alternatif tıpta aranıyor. Bu konunun iddialı uzmanları arasında üniversitelerle işbirliği içinde olan, bilimsel araştırmayı 'dedikoduların' üstünde tutan çok değerli insanlar var. Ama sözde her derde deva otları 'sektöre' dönüştürüp, kısa zamanda voli vurmaya çalışanlar da yok değil. İşte zurnanın 'zırt' dediği yer de burası... RTÜK, birçok olayda öküz altında buzağı arayacağına, toplum sağlığını tehdit eden bu tehlikeli gidişe dur demeli. Aralarında, aşırı kullanıldığı taktirde insanı zehirleyen, hatta kansere bile neden olabilen çok tehlikeli otların da yer aldığı karışımlar, ekranda fütursuzca halka tavsiye ediliyor. Üstelik, her bünyenin her ilaca ayrı reaksiyon verebileceği bir bilimsel gerçek iken... Bugün yumurtanın kolesterole neden olup olmadığı bile bilimsel olarak ispatlanamıyorken, her gün leblebi gibi yutulan ilaçların faydaları bile bilimsel platformlarda kıyasıya tartışılırken, ekranlarda kaynana ilacı tavsiyeleri, tehlikeli diyet önerileri ve kulaktan dolma deva tarifleri havada uçuşuyor. Durum giderek vahim bir hal alıyor. Yok mu bu tehlikeli gidişe bir 'dur' diyecek?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 10 Nisan 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/10/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.