kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Nisan 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Zorlu için zor karar

AJANSLAR
Giriş Saati : 09.04.2009 17:46
Yeni Haber
Danıştay 6. Dairesi, Beşiktaş Ortaköy'deki ''Karayolları arazisi''nin nazım imar planı değişikliğini oy birliğiyle iptal etti..
TMMOB Şehir Plancılar Odası, İstanbul, Beşiktaş İlçesi, Ortaköy, 30 ada, 157 sayılı parsele ilişkin 27 Aralık 2006'da Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca (ÖYK) onaylanan 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı değişikliğinin iptaline ve yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.

Davayla ilgili esas incelemesini tamamlayan Danıştay 6. Dairesi, nazım imar planı değişikliğini oy birliğiyle iptal etti.

Daire'nin kararında, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının; İstanbul Boğaziçi Alanının kültürel ve tarihi değerlerini ve doğal güzelliklerini kamu yararı gözetilerek korumak ve geliştirmek ve bu alandaki nüfus yoğunluğunu artıracak yapılanmayı sınırlamak için uygulanacak imar mevzuatını belirlemek ve düzenlemek olduğunun belirtildiği, Kanun'un ''Tanımlar'' başlıklı maddesinde, ''Boğaziçi Alanı''nın tanımının yapıldığı kaydedildi.

3194 sayılı İmar Kanunu'nun ''Tanımlar'' başlıklı maddesinde de ''Yapı'' tanımının yapıldığı anımsatılan kararda, konutun, ''yapı tanımının kapsamına girdiği gibi, kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan binaların'' da yapı kapsamına girdiği belirtildi.
Dairenin daha önce verdiği kararlarda, ''ATM korunağının'' ve ''LPG dolum tankı tesisinin'' de yapı niteliğinde olduğuna karar verildiği anımsatılan kararda, ''yapı'' ifadesinin, içine konutu da alan çok genel bir tanımlamayı içerdiği belirtildi.

BOĞAZİÇİ KANUNU'NDAKİ SINIRLAMA

''Boğaziçi Alanında ve Etkilenme Bölgesi''nde kalan bir taşınmaz üzerinde ancak ''taban alanı kat sayısı yüzde 15 ve 5 katı geçmemek şartı ile konut yapılabileceğinin'' Boğaziçi Kanunu ile kurala bağlandığı vurgulanan kararda, ''Boğaziçi Kanunu'nun bu maddesinde yer alan sınırlamanın, sadece konut yapımı için geçerli olduğunu, dava konusu plan değişikliğinde belirtilen nitelikte yapılacak yapılar için kanunda bir sınırlama öngörülmediğini kabul etmek, Kanun'un açık hükmü karşısında mümkün değildir'' denildi.

Kararda, dava konusu plan değişikliği ile burada yapılacak yapılardaki maksimum yüksekliğin tescilli idari blok binasından uzaklık ile bağlantılı olarak bu binanın 1.5 ile 2 misli yüksekliğini aşmayacağı, planlama alanındaki toplam inşaat alanının yüzde 15'inin ticaret, yüzde 10'unun yönetim, yüzde 10'unun sosyo-kültürel tesis, yüzde 35'inin rezidans ve yüzde 30'unun turizm kongre merkezi kullanımına ayrıldığı ifade edildi.
6. Daire kararında, ''Bu itibarla, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'nda belirtilen nitelikte, yoğunlukta ve yükseklikte bir yapılaşma öngörülmemiş olması nedeniyle dava konusu plan değişikliğinde kanuna uygunluk bulunmamaktadır'' denildi.

BİLİRKİŞİ RAPORU


Dava konusu imar planı değişikliğinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun bulunup bulunmadığının incelenmesi amacıyla yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı kaydedilen kararda, bilirkişi raporunda özetle, ''dava konusu plan değişikliği ile alanda öngörülen gelişmenin, çevredeki diğer parsellerde de görüldüğü üzere, parçacı biçimde, birbirleriyle bütünleşmeyen ve bu nedenle nitelikli kentsel mekanlar (ve kent merkezi alanları) yaratamayan bir plan yaklaşımıyla ele alınmış olmasının şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından olumlu bulunmadığı''nın tespit edildiği bildirildi.

Bilirkişi raporuna göre, plan değişikliği ile dava konusu taşınmaz üzerinde öngörülen yapılaşma koşullarının Boğaziçi Kanunu'nun ''Etkilenme Bölgesi''nde izin verdiği yapılaşma koşullarının oldukça üzerinde olduğu belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:

''Boğaziçi etkilenme bölgesinin, metropoliten kentsel gelişmeden, Boğaziçi alanına geçiş bölgesi olarak sayılan Ortaköy vadisinin, metropoliten kentsel alan ile buluştuğu taç noktasındaki tampon bölgede yer alan, Boğaziçi alanına ait özellikleri taşıması ve vadi yeşil alanlar bütünselliğinin, coğrafi ve doğal yapı sürekliliğinin korunması gereken bir alanda, yukarıda belirtilen nitelikte ve yoğunlukta yapılaşma koşulları öngörülmesinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına da uygunluk bulunmamaktadır.''

Davalı Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığının bu kararı temyiz etme hakkı bulunuyor. Temyiz istemini, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.

İstanbul Beşiktaş Ortaköy'de bulunan 30 ada, 157 parsel nolu 96 bin 505,33 metrekare yüzölçümlü taşınmazın satış yönetimiyle özelleştirilmesine ilişkin 7 Mart 2007 tarihinde yapılan ihale sonucunda, Zorlu Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım A.Ş 800 milyon dolar bedelle en yüksek teklifi vermişti.

ZORLU'DAN AÇIKLAMA: DANIŞTAY 6. DAİRESİ'NİN İPTAL KARARI NİHAİ DEĞİL

Zorlu Yapı Yatırım AŞ Genel Müdürü Levent Ergül, Danıştay 6. Dairesi'nin Zincirlikuyu'daki Karayolları arazisinin nazım imar planı değişikliğini oybirliğiyle iptal etmesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Bu, 6. Daire'nin daha önce verdiği yürütmeyi durdurma kararının esastan görüşülmesi sonucunda aldığı bir karardır. Nihai kararı Dava Daireleri Genel Kurulu verecektir" dedi.

Zorlu Yapı Yatırım AŞ Genel Müdürü Levent Ergül, esastan incelemesini tamamlayan Danıştay 6. Dairesi'nin oybirliğiyle aldığı nazım imar planı değişikliğinin iptal edilmesi kararıyla ilgili olarak bir açıklama yaptı. Kararın, 6. Daire'nin Mayıs 2008'de aldığı yürütmeyi durdurma kararıyla aynı olduğuna dikkat çeken Ergül, "Son karar, Daire'nin konuyu esastan görüşmesi sonucu alınmıştır. Nihai kararı verecek olan Dava Daireleri Genel Kurulu'dur" dedi.

"İLK ETAPTA 3 BİN KİŞİYE İSTİHDAM YARATACAĞIZ"

Levent Ergül, müteahhit firmayı seçerek ilk etapta inşaatta çalışacak olan 3 bin kişiye istihdam yaratacaklarına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm dünyanın global bir krizle boğuştuğu bugünlerde projemizle ekonomimize katma değer yaratacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Söz konusu karar projenin doğruluğuna olan inancımızı değiştirmemiştir. Alınan yürütmeyi durdurma kararının tarafımıza tebliğ edilmesini bekliyoruz. Daha önce olduğu gibi, hukuka olan saygımızdan dolayı yargı mercilerinin aldığı kararlar yönünde hareket edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Karar bize tebliğ edilir edilmez inşai faaliyetlerimizi durduracağız."
Levent Ergül, Zorlu Yapı Yatırım AŞ'nin, açılmış davalara rağmen 800 milyon dolarlık arazi bedelini 30 Mayıs 2007 tarihinde Özelleştirme İdaresi'ne peşin olarak ödediğini vurgulayarak, yürütmeyi durdurma kararına karşı Dava Daireleri Genel Kurulu'na temyiz yolunun açık olduğunu vurgulayarak, "Karar tebliğ edilir edilmez temyiz hakkımızı kullanacağız" diye konuştu. Ergül, şunları söyledi:

"Grubumuzun ülkesine yatırım yapma ilkesi ve hukuka olan saygısı kamuoyunun malumudur. Zorlu Yapı Yatırım AŞ, açılmış olan davalara rağmen bu inançla ihale bedeli olan 800 milyon doları peşin olarak ödemiştir. Çalışmalarımıza her zaman olduğu gibi hukuk kuralları çerçevesinde kamu yararını gözetecek şekilde yön vereceğimizi bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak isteriz."