Hadi bakalım kolay gelsin, yazarınız duman oldu sevgili okur. Cidden zor, çok zormuş. "Ben istediğim an bırakırım, bağımlı değilim" nağmeleri kofmuş, balonmuş. Hani sigarayı mecburen mecburiyetten bıraktım ya. Bugün yani dün) sigarayı bırakmamın dördüncü gününü gururla yaşıyorum ya. Üzerinize afiyet, ele güne karşı pek havalıyım, pek iradeliyim. Aferin bana! Hep beraber "ÇGH" diyor muyuz? Yani 'Çok güzel hareket' midir bu? Cevap veriyorum: evet de ölüyorum sevgili okur. Ö-lüyo- rum! Az sonra aklımı kaçıracağım. Bu ne bağımlılıkmış, ne sigaraymış, ne nikotinmiş be! Bırakması ne mücadeleymiş.
Yakasım var Kendimi dağlara vurup avaz avaz bağırasım var. Bana her şey onu hatırlatıyor. Özledim, dumanın kokusunu özledim. Özledim, hüüp ilk nefesi çekişimi özledim... Fevkalade acıklı halim. Şuradan şuraya gitmek nasip olmasın, sevgilimden ayrıldığımda bu kadar yokluk krizi çekmemiştim. Sabah uyanıyorum, her şey güzel. Kahvaltımı ediyorum, güzelliğe devam... "Aman Allah bozmasın" derken adettendir ilk kahveler geliyor. Şöyle en köpüklüsünden... Elim onu arıyor. Mutlu oluyorum, önce tahtalara vuruyorum, sonra öfff! elim onu arıyor. Üzülüyorum... hani o? Nerede o? Hoşt! Bilgisayarda yazı yazıyorum... arada durup bir tane yakasım geliyor. Pişşşt! yapmıyorum. İpek'e dedikodu vereceğim, normalde "Ay dur bi sigara yakayım" derim, yine yapmıyorum. Onu arıyor muyum? Valla arıyorum.
Sevgili etmişim... Eve giderken Gülben Ergen'in yeni albümünü alıyorum, ilk şarkısı başlıyor. 'Üzgünüm'. 'Kırıldık ince ince / Tıkandık çözülemeyince /Sen de üzerime gelince/ Kırdım çok üzgünüm'... Canım yine onu istiyor. Şöyle tüttüre tüttüre dinleyemek vardı. Of be! "Hooop!" Çekiyorum. "Kendine gel kızım Ayşe". Bu kez yarım bırakmak yok! Ses biraz düzeldi diye caymak yok!. Kendime kendimi kanıtlamaya kararlıyım yani. Tabii Allah'ın yardım eder de birkaç leş bırakmazsam. Nasıl sinirliyim anlatamam. Her an birine kafa atabilirim. Filmin en heyecanlı yerinde onu istiyorum. Şu bol pul biberli çorbanın üstüne de onu istiyorum. Sahile inip Boğaz'a karşı bugün oturamam çünkü Boğaz manzarasını onsuz bilmiyorum. Çok dertliyim çoook. Bana her şey onu hatırlatıyor be usta! Kendime ettiğime bakın; beraber yürümüşüz biz bu yollarda, beraber ıslanmışız yağan yağmurda. Nedense onu sevgili etmişim kendime, dost saymışım yalnız günlerime...
Çok ipek hareketler Bu sabah gazeteye geldim, yine vurdu mu yokluğu. Resmen elim ayağım titriyor. Dudaklarımı yemekten dudak kalmadı. O sırada içeri İpek daldı. Gözleri yaşlı. "Noldu İpoş?" İşe gelirken köprüde intihar görmüş, metrobüste ağlamış durmuş. Çok üzülmüş. Anında Hamdi Bey kesilip teklifi sunuyorum "Hah! Gel sen de intihar etme beni bırakma, şu sigarayı bırak" (yancı arayışındayım)... İpek gözleri dolu dolu "Tamam, olabilir ama çok gerginim bir sigara içip geliyorum". "Aman senden cacık olmaz, git ne halin varsa gör" çekip arkasından dudaklarımı yolmaya devam ediyorum. 10 dakika sonra İpek kahkahalarla odama dalıyor. "Ayşeeee" "Neeee?" "Hani ben köprüde adam intihar etti, polisler de arkasında bakıyorlar zannettim ya" "Evet" "Kızım Greenpeace eylemi varmış, ben boşuna gözyaşı dökmüşüm..." 'Çok İpek Hareketler Bunlar'a hoş geldiniz. Eee... Ben sigarayı bıraktım. Ya siz? Hadi, kendime yoldaş arıyorum. Vallahi geçecek. Özlem bir gün dinecek, eller birkaç gün sonra titremeyecek. Hadi ama...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 7 Nisan 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/07/gny/ozyilmazel.html
Tüm hakları saklıdır.