6Kasım 1991. Saat 17.45. ANAP ve DYP milletvekilleri ayakta bağırıyordu. Kürsüye yürüyenler olunca SHP sıralarından da fırlayanlar oldu. Kürsüde eylemini sürdüren Dicle'nin etrafı sarılmıştı. SHP'liler DYP'li Ertekin Durutürk'e "Müdahale edemezsin" diye bağırıyorlardı. Durutürk ise "Müdahale ederim Burası Türkiye Cumhuriyeti devleti, doğru dürüst yemin edeceksin burada.." diye karşılık veriyordu..
KOLUNDAN TUTUP UZAKLAŞTIRDI 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesinde Meclis'te çalıştım. Nereyse her gün sağ sol çatışmasında 20 gencin öldüğü günlerdi. O günlerde Meclis'te öyle şiddetli kavgalar olurdu ki, Genel Kurul salonunda silah çeken milletvekillerini bile gördüm. Hatta yumrukların konuştuğu, havada çantaların uçtuğu bir oturumda hırsını alamayan bir milletvekilinin, kavga ettiği milletvekillini Başkanlık kürsüsünden aşağıya atmaya çalıştığına bile şahit oldum. Eski Genel Kurul salonunda Başkanlık kürsüsü en az 3 metre yükseklikteydi. O yükseklikten birisinin atıldığını düşünün. O günkü büyük kavgayı da, her zamanki gibi basın locasından izliyorduk. Bütün gazeteciler ayağa fırlamıştık. Salondan "Yapma, yapma" çığlıkları yükseliyordu. O anda kim koşup yaşanan çılgınlığı durdurdu hatırlamıyorum ama son anda bir facia önlenmişti. Hatip Dicle'nin 6 Kasım 1991'de TBMM'de yarattığı kriz de böylesine büyüktü. Kürsüde itiş kakış başlayınca, salondaki bazı milletvekilleri "Sayın Başkan birleşime ara verin" diye bağırmaya başladılar. O sırada kürsüye fırlayan DYP Çanakkale Milletvekili Hamdi Üçpınarlar, kürsüyü saran milletvekillerinin arasına dalıp Dicle'yi kolundan tutarak kürsüden uzaklaştırdı. Bir saattir Dicle'yle boğuşan Başkan Septioğlu, zaten bunalmıştı ve hemen "15 dakika ara veriyorum" deyip ayağa fırladı. Herkes derin bir nefes aldı. Aradan sonra, tansiyon biraz olsun düşmüştü. Başkan Septioğlu, Dicle'nin adını okuttu: "Yok". Dicle kulisteydi. SHP'liler, sözünü geri alıp yeniden yemin için iknaya çalışıyordu ama Dicle, "Tekrarlamam. Bu yeminde Kürt halkının inkârı vardır. Bize baskı ile ırkçı bir yemini yaptırıyorlar" diyordu.