Geçen yıl da yazmıştım. Aselsan'da birbiri ardına intihar eden (ya da ettirilen) genç mühendislerin sırrının mutlaka aydınlatılması gerektiğini söylemiştim. Zira bir yıl içinde tam 4 pırıl pırıl mühendis, aynı şekilde ölmüştü. atv'nin yeni haber programı Deşifre bu hafta Aselsan olayını mercek altına aldı. Ölen mühendislerin aileleriyle konuştu. Hiçbiri oğullarının intihar ettiğine inanmıyordu. İşin kuşku yaratan bölümü, 4 mühendisin de Türk Silahlı Kuvvetleri açısından son derece "hayati" projelerde görev alıyor olmalarıydı. Biri F16 uçaklarının savunma sistemleriyle ilgili müthiş projenin yaratıcısıydı. Diğeri, üretilmesi planlanan ilk Türk tankının kumanda sistemi üzerinde çalışıyordu. Biri, tam da projesinin sunumunu yapacağı günlerde otomobilinde ölü bulunmuş, projenin bulunduğu çanta ise buhar olmuştu. Acılı annelerden biri, oğlunun Aselsan'da ne iş yaptığını bir türlü öğrenememişti. Oğlu her seferinde "Devlet sırrı anne" deyip, geçiştirmişti. Nihayet bir gün şöyle demişti annesine: "Çoğu devlet sırrı bir parmağımın ucunda anacığım..." İçlerinden biri bilgisayarında veda mektubu yazmıştı. Ama mektupta yer alan 4 Ağustos 2008 tarihinde işyerine hiç gitmemiş, bilgisayarını açmamıştı... Bir diğerinin ölmeden önceki iki günlük telefon görüşme kayıtları silinmişti. Ölümleri inceleyen Adli Tıp Kurumu'nun uzman kurulundan 7 üye "intihar" derken, 3 üye ise karara muhalefet şerhi koyup, "cinayet olabilir" demişti. Aselsan mühendislerinin sır ölümleri Ergenekon iddianamesindeki bazı telefon konuşmalarına da konu olmuş, Silivri'de tutulan eski bir Adli Tıp uzmanı, arkadaşına "Bu olaylardan en az bir tanesi kesin cinayet. Bunu zaten biliyorlar" demişti. Peki elektromanyetik dalgalar kullanılarak, insanların ruh sağlığının bozulması, intihara sürüklenmeleri olası mıydı? Bir uzman psikolog bunun pekala mümkün olabileceğini, bu konuda dünya üzerinde çalışmalar ve belgeye dayalı sunumlar bulunduğunu söylüyordu. Yani, neresinden bakarsanız bakın, bu 4 esrarengiz ölümün üzerinde bir "kuşku bulutu" dolaşıyor. Aileler, sırın aydınlatılması için yalvarıyor. Deşifre programı "deşifre" ediyor. Dünyanın başka yerinde olsa yer yerinden oynar. Bizim kılımız kıpırdamıyor...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Şüpheli ölümler nasıl "Deşifre" oldu?
Yayın tarihi: 2 Nisan 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/02/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.