Irak'a e-devlet planı!

Türkiye, bir hafta sonra yerel seçim yapacak. Gündem, seçime ve mitinglere odaklandı.
Böyle bir dönemde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 33 yıl aradan sonra bir günlüğüne Bağdat'a gitti.
Bu ziyaret bir buçuk yıldır sürekli erteleniyordu. Galiba bazı formaliteler tamamlandı. Türkiye ve Irak karşılıklı olarak diplomatik atağa kalktı.
Türkiye, Irak'ın yeniden yapılandırılmasında rol üstlenecek! Irak Ulusal Hükümeti talep etmiş, Türkiye, Irak Ulusal Hükümeti'ne e-devlet çalışması planı bile sunmuş!
Cumhurbaşkanı Gül'ün gezisi üç ana konu odaklıydı. Terör, Kerkük meselesi ve yeniden yapılanan Irak ile karşılıklı ticaretin artırılması. 3 trilyon dolarlık savaşın gölgesindeki Irak ile küresel krizin göbeğine düşmüş Türkiye'nin yeni ekonomik açılımlara ve bol paraya ihtiyacı var.
Sonuçta dünyadaki her olayın nedeni ekonomik değil mi? Türkiye ve Irak, ekonomik çıkarlarını ortaya koydu, uzlaşma geldi!

Yeni bir dönem başlıyor. Sermaye fakiri olan Türkiye makas değiştiriyor!..
Artık sermaye açığını enerji odaklı bir açılımla kapatmak için uğraşıyor. Konuya özel bir ilgi gösteriyor. Yoğun bir tempoyla çalışıyor. Türkiye, bugüne kadar sermaye açığını finans-kapital odaklı sıcak parayla kapatmaya çalıştı.
Yatırım yapmak için yurtdışından sağladığı sıcak paranın büyük bir bölümünü petrol ve doğalgaz ithalatına yatırdı. O yüzden hep "dolar kâbusu" yaşadı. Cari açık stresinden kurtulamadı. Sürekli gel-git yaşıyor.
Eğer Türkiye, "Bölgesel lider olacağım" diyorsa kabustan kurtulmak için önce iki sorunu çözmeli.
* Konvertibl para bağımlılığını mümkün olduğunca azaltmalı.
* Yeni enerji kanalları yaratabilmeli.
O yüzden Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiyi doğru analiz edersek, Türkiye'nin "büyümek" için enerjiye, Irak'ın ise daha çok petrol ve doğalgaz "ihraç" etmeye ihtiyacı var. Bunun sağlanması için güven ortamının yaratılması ve terörün ortadan kaldırılması gerekiyor.

Bu coğrafyada terörle mücadele etmek kolay mı? Terör yüzünden kardeş kardeşi vuruyor. Kardeş kavgası bir türlü dinmek bilmiyor. Demokrasi özürlü bu coğrafyada, "güven" işlemiyor. Ülkeler, güven tesis edemiyor.
Gül'ün gezisi de yine böyle bir sürece denk düştü. Çünkü hem Cumhurbaşkanı Gül hem de Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, bölgede güven testinden geçiyor.
Niye mi?
Irak'ta Şii ve Sünniler güçlü bir ittifak oluşturdu. Bu ittifak, 140 bin ABD askerinin çekilmesiyle başlayacak yeni sürecin güçlü aktörü olarak sistemi yeniden düzenliyor. Türkiye ve Irak ise karşılıklı olarak terörün kökünü kurutma sınavı veriyor.
Irak'taki Kürt Federasyonu tek başına ve bu tablo Talabani'nin 2009'da Cumhurbaşkanlığı için yeniden aday gösterilmeyeceğine işaret ediyor.
Irak'ta yeni dönemde büyük bir ihtimalle Arap kökenli bir Cumhurbaşkanı tercih edilebilir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın