Bakan Çağlayan: Stoklar erir
AA
Giriş Saati : 19.03.2009 11:37
Güncelleme : 19.03.2009 19:35
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, otomotivde vergi indiriminin ardından işletmelerdeki stoklara ilişkin, 150 bin aracın önemli bir kısmının satılacağı kanaatinde olduğunu söyledi.
..
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, otomotivde vergi indiriminin ardından işletmelerdeki stoklara ilişkin, 150 bin aracın önemli bir kısmının satılacağı kanaatinde olduğunu söyledi.
Bakan Çağlayan, katıldığı bir toplantıda gazetecilerin ekonomide 4. tedbir paketine ilişkin soruları üzerine, bunun sinerji getirdiğini ve motivasyon yarattığını ifade etti.
İnsanların paralarının olduğunu, ancak ''Acaba yarın bir şey olacak mı?'' beklentisinin bulunduğuna işaret eden Çağlayan, ''Bu beklentinin bir şekilde karşılanması gerekiyordu. Ama her ne olursa olsun şu andaki gidişat otomotiv sektörü adına son derece iyi. Beyaz eşya ve elektronikte de bu arada bir gelişme var'' diye konuştu.
Çağlayan, 3 ay için yapılan bu uygulamanın gelişmelerini görmek gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Türkiye önemli bir pazar, dünyanın değişik ülkelerinde bin kişiye düşen otomobil sayısı 200'ün üzerinde. Bizde henüz 85. Yani bizim daha tüketime açık ciddi bir pazarımız var. Zaten dışarıdan özellikle Türkiye'ye gelmek isteyen yabancı yatırımcılar, benim daha evvel temasta olduğum, ama şu an küresel krizden dolayı biraz ertelemiş vaziyetteler. Ama gelecekler, kesin gelecekler. Bunlar Türkiye'ye gelip hem Türkiye'yi pazar hem de Türkiye üzerinden diğer ülkelere ihracat yapmak arzusunda...
Bizdeki Ar-Ge teşvik yasası, özellikle bu SSK 5 puanın düşmesi, gizli maliyetlerin düşmesi, otomotiv sektörüyle ilgili Türkiye'de çok önemli doğal altyapı var, kümelenme var. Yani yan sanayisi mükemmel, Türkiye'nin ana sanayisi mükemmel. Bir de otomotiv kesinlikle ihracat fazlası verir hale gelmişti, yani net ihracatçı konumundaydı. Bunların hepsi Türkiye'yi otomotiv sektöründe ciddi bir üs haline getiriyor.''
Çağlayan, otomotivdeki vergi indiriminin satışlara etkisinin ne olacağına ilişkin bir soruya da ''İşletmelerin elinde duran 150 bin araç vardı. Bunun 90 bini otomobil, geri kalanı ticari araçlar, büyük araçlar. Benim tahminim, bir kere otomobilin ciddi bir oranda biteceği kanaatindeyim. Bana göre bir yüzde 80, yüzde 90'ı erir. Geri kalan 60 bini de ticari araçlar, büyük araçlar. Orada da ertelenmiş olan tüketimler yeniden başlar'' karşılığını verdi.
Bunun için 3 ayın yeterli olup olmayacağı yönündeki soruyu da Çağlayan, ''3 ay çok rahat yeter. Otomobil almak için kararınız varsa, vardır. Ama şartlara bakılır. Şu anda 3 aylık bir süre içinde bunun çok rahat bir şekilde pazarlanabileceği öngörülüyor. Bu demektir ki firmalara taze likitler, yeni para girecek. Yani elinizdeki stokun bir maliyeti var, özellikle böyle ortamlarda'' şeklinde yanıtladı.
Zafer Çağlayan, burada finans sektörünün reaksiyonunun da önemli olduğuna işaret ederek, ucuz, ödenebilir krediler, düşük faizler kullanılmasının da çok önemli bir etken olacağını söyledi.
Bakan Çağlayan, bir gazetecinin, ''ÖTV'ye ilişkin kararın 3 ayın bitiminde kademeli olarak eski haline dönüşüne yönelik bir beklenti bulunduğu''na ilişkin ifadesi üzerine, buna ilişkin açıklamanın çok net olduğunu, 3 ayın bitiminin ardından eski haline döneceğinin net bir şekilde belirtildiğini söyledi.
REEL SEKTÖR İLE FİNANS SEKTÖRÜ ARASINDA YENİDEN YAPILANMA ÇALIŞMALARI
Bir gazetecinin, ''Hükümetin bankaların reel sektöre daha fazla kredi vermesi için çalışma içinde olduğu biliniyor. Onunla ilgili çalışmalar ne noktada?'' sorusu üzerine de Çağlayan, şunları kaydetti:
''Çalışmalar devam ediyor, onun detaylarıyla ilgili bir şey söylemem söz konusu olamaz şu anda. Ancak orada yapılan reel sektörle finans sektörü arasındaki yeniden yapılanmanın sağlanması, yeni taze kaynak verilmesi, özellikle kredi garanti fonunun yüzde 50 ortağı, bakanlığıma bağlı KOSGEB'in, yüzde 50'si de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin, kredi garanti fonunun da sanayiciye daha fazla kredi verme imkanı, teminat mektubu vermesinin kredi alma imkanının sağlanması... Bu da çok kısa bir sürede zannediyorum tamamlanır.
Çalışma Nazım Ekren tarafından, Bankalar Birliği, BDDK beraber yürütülüyor. Ancak BDDK hatırlarsanız 20-25 gün önce çok önemli yönetmelik açıkladı. Orada, yönetmelik öncesinde 90 gün bekliyorsunuz ondan sonra firmayı takibe alabiliyorsunuz. Yönetmelikle bu 90 günlük sürenin artık beklenmesine gerek kalmadı. 30. günden itibaren isterse banka firmayla yapılanmaya girebiliyor. İki, eski sistemde bir kere yapılanma yapabiliyordunuz. Öncelikle size 2 hak veriyor, iki kere firmayla yeniden yapılanma yapabiliyorsunuz. Eğer firma takibe girmişse bu sefer 5 kere arka arkaya borçlarınızı yeniden yapılandırma imkanına sahipsiniz.''
İSTİHDAM VERİLERİ
İstihdama ilişkin sorular üzerine de Çağlayan, bakanlıkta Sektörel İzleme Değerlendirme Merkezi kurduklarını ve 224 sektörü devamlı izlediklerini ifade etti.
Çağlayan, şöyle konuştu:
''Ana başlık olarak incelemiş olduğumuz 88 sektörün yaklaşık 59'unda daralma var. Aralık itibariyle söylüyorum. Buna karşılık öyle sektörler var ki o sektörlerde istihdam artışı var. Pozitif yansıma var. Hem imalat hem hizmet sektöründe var.
İmalat sektöründe, mobilya sektöründe artış var. Eczacılık ana ilaç ham madde üretiminde artış var. Buna karşılık hizmet sektöründe bilgisayar faaliyetlerinde artış var. Bunlar aylık aylık değerlendirdiğimiz zaman bazı sektörler pozitif. Bazı sektörlerde ise aslında istihdam kaybı 2006'dan itibaren düşmeye başlamış. Bu istihdam kaybının sebebi küresel rekabettir. Emek yoğun sektörlerde değişim ve dönüşümün, teknoloji yoğun çalışmanın getirdiği bir göstergeydi.
Amacımız, istihdam hareketlerini sektör sektör görebilmek. En fazla istihdam kaybı imalatta yaşanıyor. Rakamsal verecek olursak en fazla istihdam kaybı yaşanan sektör inşaat sektörü. Bunun dönemsel etkisi var, bir de inşaat sektöründe daralmanın getirmiş olduğu yönü var. Bunların hepsini sektör sektör ne kadar daralma, genişleme var, önceki aylara oranla çıkarıyoruz. Bunları ileride kamuoyuyla paylaşmak için bir çalışma var.
Sanayide ciddi bir küçülme rakamı zaten yaşadık. Ancak 3 ana başlık var, bir tanesi ihracatımızın yüzde 90'dan fazlasının sanayi mamulü olması. İhracatımızın yüzde 60'tan fazlasının özellikle Avrupa'ya olması, hatta ihracatımızın 3'te 2'sinin Avrupa ve Amerika'ya olması. O pazarların daralması birinci etken. İkinci etken, çok kuvvetli bir iç pazarımız var, iç ticaretin daralmasıyla ilgili bir etki var. Üçüncüsü de reel sektörle finans sektörü arasındaki daralmanın ortaya çıkarmış olduğu etki var.
Sanayi üretimindeki düşüş buna dayanıyor. Bu düşüş istihdam kaybını beraberinde getiriyor. Ama kısa çalışma ödeneği ve 5 puanlık SSK işveren payı düşüşü, 18-29 yaş istihdamına işveren payına yüzde 100 verdiğimiz destekler, bunlar aslında çok büyük bir fren tertibatı oldu.''
''HİZMET VE TİCARET SEKTÖRÜ DE FAYDALANACAK''
Zafer Çağlayan, ''İhracatçı KOBİ'lere verilecek 1 milyar dolar krediyi artırmayı düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine de 1 milyar dolar KOSGEB kredisini ihracatçılara 200 bin dolara kadar olmak üzere kullandırdıklarını ve bunun bir haftada bittiğini anımsattı.
Son ekonomik pakette KOSGEB'e 75 milyon lira ilave kaynak verildiğini dile getiren Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Ama hepsini ihracatta kullandırmayacağız. Çünkü Eximbank kaynağı artırıldı. Eximbank'ın sermayesi 1,5 milyar dolar oldu. Diğer yandan Merkez Bankasında Eximbank kredileri 1 milyar dolara çıkarıldı. Bunlar ihracatçılarımızın yeni pazar bulması için. Bizim verdiğimiz kredide ihracatçı olma şartı yok. İhracat yapacağını taahhüt ettiği zaman bu krediden faydalanabiliyor. Önemli olan fazla ihracatçı yaratmak ve bu noktada Afrika'ya Kuzey Afrika'ya Orta Doğu'ya ve Orta Asya'ya ihracatımızı geliştirmek.
Bu 75 milyon lira ilave kaynakla beraber bu sene KOSGEB desteklerini 4 milyar liranın üzerine çıkaracağız. KOSGEB kanununu şu anda değiştiriyoruz, TBMM'de görüşmeye açıldı. KOSGEB kanunu çıktığı zaman artık sadece sanayici KOSGEB'den faydalanmayacak.
Hizmet sektörü ve ticaret sektörü de ulaşım sektörü de içinde olmak üzere kredilerden faydalanabilecek. Geçen yıl KOSGEB'den toplam 1,6 milyar liralık destek verdik, sıfır faizli can suyu kredileri. Bu yıl vereceğimiz can suyu kredilerini en az 4 milyar olarak planlıyoruz.''
Yayın tarihi: 19 Mart 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/19//haber,49E5F3FB63894068958C0B889BFEE710.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.