Ne İsa'ya, ne Musa'ya...

Bu kez 'Yaşamdan Dakikalar'ı güzelleştiren, Nebil, Haşmet, Sunay ve Hıncal ustanın şık yorumlarından, keyifli sohbetlerinden ziyade, konuk Nev'in enfes performansı ve Musa Kart'ın olağanüstü çizgileriydi. Nev, programın sonunda öyle bir 'Zor' söyledi ki, tüylerim ürperdi. Kendini şarkıya nasıl teslim etti, gırtlağını nasıl keman teli gibi kullandı anlatamam. Sonunda "Ben de bugünkü performansımdan çok memnunum. Sanırım bunda sizin etkiniz var" dedi yorumculara. Haklıydı. Ben de bir sanatçı olsam, sanata hak ettiği değerin verildiği, gerçek sanatçıların ayırt edilmeksizin taçlandırıldığı böyle bir programda performansımın doruğuna çıkardım. Nev de öyle yaptı. Kendini 'toprağında' hissetti ve goncalarını açtıkça açtı. Karikatürist Musa Kart'ın üç çizgide verdiği muhteşem mesaja da bayıldım. Animasyonu anlatmak güçtür. İzleyemeyenler için deneyeyim: Bir adam panik içinde yüzüyor. Arkasında köpekbalığı filmlerinde görmeye alışkın olduğumuz o dehşet verici kara üçgen onu takip ediyor. Adam en sonunda nefes nefese bir ıssız adaya çıkıyor. Arkasında köpek balığı yüzgeci sandığımız o kara üçgenin, aslında bir plazma televizyonun köşesi olduğunu, karaya çıkınca anlıyoruz. Televizyon, adamın karşısına kuruluyor ve ekranında kaba bir iştahla ellerinde çatal-bıçak tutan 5 yarışmacıyı görüyoruz: Üstte programın ismi yazıyor: 'Sizi Yemekteyiz!' Musa en kestirme ama en zarif haliyle anlatmış reytingden kaçış olmadığını... Ve 'Yemekteyiz', kırdığı tüm reyting rekorlarına rağmen ne İsa'ya yaranabilmiş, ne MUSA'ya...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın