kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

'Susurluk çetesinin listesini gördük'

Sevilay YÜKSELİR
Sevilay YÜKSELİR
14.03.2009
Gazi Olayları Hukuk Komisyonu üyelerinden Yücel ve Kuşkonmaz, Hüseyin Kocadağ'ın Susurluk Çetesi'nin listesini kazadan 2 yıl önce kendilerine verdiğini söyledi..
Tarih: 12 Mart 1995. Saat: 20.45. Yer: Gazi Mahallesi'nin en işlek caddesi İsmetpaşa. Çoğunlukla Alevi vatandaşların gittiği Yavuz kardeşler, Dostlar, Cihan ve Doğu Kahvehaneleri kimliği belirsiz kişilerce, bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle tarandı. 61 yaşındaki Halil Kaya hayatını kaybetti. 5'i ağır, 25 kişi yaralandı. Olayın duyulmasının ardından Gazi Cem Evi önünde toplanan halka polis panzerinden ateş açıldı, 37 yaşındaki Mehmet Gündüz hayatını kaybetti. Ertesi gün olaylar devam etti karakola doğru yürüyüşe geçen yaklaşık 15 bin kişiye, çevik kuvvet ve özel harekat timleriyle desteklenen polis müdahale etti, 17 yaşındaki Sezgin Engin, 35 yaşındaki Fadime Bingöl ve 35 yaşındaki Mehmet Özgür hayatını kaybetti. Ölenlerin sayısı 17'ye çıkmıştı. Tarihe, "Gazi Olayları" olarak geçen dosya Ergenekon soruşturması kapsamında yeniden gündemde. Ben de, "Gazi Olaylarıyla terör örgütü olduğu iddia edilen Ergenekon'un bir bağlantısı var mı, yok mu?" sorusuna yanıt aramak için davayı ilk gününden beri takip eden Gazi Olayları Hukuk Komisyonu üyelerinden Cemal Yücel ve Sabri Kuşkonmaz'ın kapısını çaldım:

* Ergenekon iddianamesine göre olayları başlatan, 'Sahte Yeşil Osman Gürbüz'. Bu isimle hiç karşılaşmış mıydınız o dönem? Hayır ama "Yeşil" kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ismiyle karşılaştık. Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı olaylardan 2 yıl sonra Gazi olaylarını organize eden kişinin Yeşil ve adamları olduğunu iddia etmişti. Avcı'nın söyledikleri askıda kaldı. Savcılık görmezden geldi.

* Hanefi Avcı ile hiç görüştünüz mü? Görüşemedik. DGM Savcısına dilekçe verip "Şu adamı dinleyin' dedik. Oralı bile olmadılar.

KOCADAĞ ÇETEYİ BİLDİRDİ

* Size yardımcı olacak kimse yok muydu?
O dönem istanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, Alevi kökenli ve Gazililer tarafından çok sevilen Hüseyin Kocadağ'dı. Ama o da kılını kıpırdatmadı.

* Siz ona ulaşmaya çalıştınız mı? O bize geldi. Daha doğrusu Gazili bir vatandaş tarafından mesajı geldi. Bize bir liste getirdi o dönem. Dedi ki; "O gece kahvelerin taranması olayına karışanların listesi. Ve bu liste bana içeriden verildi." Yani 1995'de Kocadağ tarafından Susurluk Çetesi'nin listesi bize kazadan 2 yıl evvel verilmişti. Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Çarkın, Onur Yorulmaz ve diğerleri... Kocadağ'dan gelen mesajda sadece isimleri yoktu. Şunu da iletmişti. "İçimizde böyle insanlar var. Ama bunlar laf dinlemeyen insanlar. Bize kafa tutanlar..." İşte bunun için Ergenekon davasına müdahil olmak istiyoruz.

* Adalet Bakanı da Mehmet Moğultay'dı değil mi? Evet. O da Alevidir. Gazililer çok kez kapısını çaldı. Ricada bulundular. Ama o, "mahkeme böyle karar vermiş birşey yapamam" dedi...

* 14 yıl önce yaşanmış olayların Ergenekon'la bağlantısını sağlayan şey 9 numaralı gizli tanık deniliyor... Evet. Kimse o şahıs, sahte Yeşil olarak bilinen Veli Küçük'ün adamı Osman Gürbüz'ün olayları başlattığını iddia ediyormuş. Güya, Sedat Peker'in olduğu bir oluşumla Gazi'de ki kahvehaneler taranmış.

* Ergenekon bir umut olabilir mi? O gün karanlıkta kalan olaylar bugün aydınlatılabilir mi? Sadece bir gizli tanık beyanıyla kimse mahkumiyet alamaz ve Gazi Olayları aydınlığa kavuşamaz. Biz Gazi avukatları olarak elimizdeki belgeleri paylaşmaya hazırız. Ama bir korkumuz da var: Gazi olaylarının Ergenekon'a cila olarak kullanılması.