Günün birinde Kılıçdaroğlu'nu Baykal'ın yerine geçirmek isteyenler,
"halka şirin göstermek" için ona Gandhi lakabını takmışlar,
"halk kolay okusun" diye de h'yi atmışlar, Gandi demişler...
İyi. Halkımız yakın tarihi, hele Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesini pek iyi bildiği için, hemen anlayacaktır.
Türk vatandaşı olsaydı Sir Ben Kingsley de aday gösterilebilirdi,
"şopar" görüntüsü daha belirgindir (bu cümle de cahil olmayan halk için!)
Sayın Baykal'ın Mektebi Mülkiye'de, hani Adnan Menderes'in yakasına sarılıp onu tartakladığı günlerdeki lakabının
"Domates Deniz" olduğu bilinir...
"Gandhi Kemal, Erdoğan'a karşı" imiş, şimdilik... Başbakana isim takamıyorlar, ucunda kodes tehlikesi var. Deniz'in sırası da sonra gelecek, kurultay zamanı... Muhalefetin ve basının
"saldırgan" kesimi, iki cephede birden dövüşüyor!
Bilindiği gibi, ya da bilinmediği gibi, Gandhi aşırı sakin, kılıksız, hatta
"bir ip bir kuşak" dolaşan bir
"ermişti" ...
Kılıçdaroğlu da aşırı sakin, hani Yunan komutanı Prens Andreas'ı ve de Türk başbakanı Menderes'i zaman zaman çıldırtan
"İsmet Paşa damarına" sahip bir adam...
"Dürüstlük timsali" olarak prim yaptı, yolsuzluk kovalayan adam olarak gündeme yerleşti. (Başka da bir numarası yok.)
Fakat bir açığını yakaladılar:
On aylık torununu SSK'ya yazdırmış!
Kendisi eski SSK Genel Müdürü'ydü, hatırlayacaksınız.
Kanun değişmeden bir gün önce yapmış bunu, torunu
"Duru bebek" erken emeklilikten yararlanacakmış. Duru şu anda iki yaşını doldurmak üzere.
Kılıçdaroğlu dürüst adam ya, bunu kabul etti, bunun
"etik" olmadığını da kabul etti. Hemen ardından da,
"ancak bu, torunumu sevme hakkımı elimden alamaz" gibi, çok ucuz, çok alaturka, çok duygu sömürüsü kokan bir saçmalık çıktı ağzından. Zeytinyağı gibi üste çıkmak istedi.
Etik'in Türkçe tercümesi, ahlak...
Yani Kılıçdaroğlu, bunun
"ahlaksız" bir davranış olduğunu kabul ve beyan ediyor.
Eminim bununla oylarını arttıracaktır. Bazı CHP taraftarları
"helal olsun, uyanık adammış, hep ötekiler mi yapacaklar yahu" diyeceklerdir.
Ben işin bu yanını tartışmıyorum.
Madem ki kendisine Gandhi benzetmesi yapıldı... Tarihi bir gerçeği hatırlayalım:
Mahatma Gandhi, her gece birbirinden güzel ve anadan doğma, çırılçıplak iki genç kızla yatağa girer,
"nefis ve irade terbiyesi" amacıyla onlara hiç dokunmadan sırtını dönüp sabaha kadar uyurdu!... Böyle büyük bir adamdı...
Sayın Kılıçdaroğlu'na oy vermeye hazırım, ancak bu
"testten" geçmesini istiyorum.
Kızları da, o isim takan gazeteden kimin meşrebine uygunsa, kim tedarik edecekse etsin bakalım!...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 15 Mart 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/15//haber,489177FE51234F1381A2B482E7D49A01.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.