Marmara Üniversitesi öğrencilerinden
Mücahit Eker, '
Türkiye'de Askeri Darbeler ve Medya' başlıklı tezi için arşivde çalışırken,
6 Mart 1997 tarihli
Hürriyet'te, dönemin Genelkurmay Başkanı Org.
İsmail Hakkı Karadayı'nın "Türk basını ile iftihar ediyoruz" dediği bir demece rastlamış.
Karadayı,
Refahyol Hükümeti'ne saldıran gazetecilere övgüler yağdırdıktan sonra bakın ne demiş:
"Gazeteleri daha ayrıntılı okuyabilmek için her sabah yarım saat erken kalkıyorum. Gazeteleri evde okuyorum. Her sabah, bir saatimi basına ayırıyorum. Daha sonra makama gittiğimde de basın subayımızla yine gazetelerin üzerinden gidiyoruz. Çok istifade ediyorum." (
Aktaran: Alper Görmüş, Taraf, 13 Mart )
Peki, aynı Karadayı geçen gün,
Taha Akyol'a gönderdiği mektupta ne yazmıştı?
Aynen şöyle: "Hiçbir zaman yazarlarla ilgili mevzularla alakadar olmadım. Önüme gelen basın özetlerini bile okuyacak vaktim olmuyordu." (
Milliyet, 4 Mart )
Karadayı'nın bu lafları için '
İnanan var mı' diye burada boşuna sormadık herhalde! (
5 Mart )
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Yalancının mumu arşive kadar yanar
Yayın tarihi: 15 Mart 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/15//haber,23816F06C47843D184C1900B354C500D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.