İLİŞKİLİ HABERLER
İhtiyacınız olan IMF'de değil, içinizde
İhtiyacınız olan IMF'de değil, içinizde
KERİM KARAKAYA
12.03.2009
Time dergisine göre dünyanın en önemli 20 düşünürü arasındaki Perulu iktisatçı Hernando de Soto, mülkiyet haklarında yapılacak bir reformun Türkiye'yi IMF'ye bağımlı kılmaktan kurtaracağını belirtti. De Soto'ya göre kriz, reformlar için fırsat..
Hernando de Soto, Time Dergisi tarafından dünyanın en önemli 20 düşünürü arasında gösterildi. Eski ABD Başkanı Bill Clinton ise onu "Yaşayan en büyük iktisatçı" olarak görüyor. De Soto'ya bu kadar iltifat ise sermaye konusundaki çalışmaları nedeniyle yapılıyor. De Soto'nun temel sorusu şu: Sermayenin sırrı ne? Batılı ülkeler sermayelerini nasıl artırdı ve diğer ülkeler neden bu sermayeye bağımlı olmak zorunda kaldı. Bu sorudan hareketle ekibi ile birlikte yollara düşüyor De Soto. Birçok gelişmekte olan ülke örneklerini inceleniyor. Yıllarca süren araştırmalar sonucunda De Soto ve ekibi şu sonuca ulaştı: Batı zengindi çünkü mülkiyet hakları sistemini doğru kurmuştu. Her şey kayıt altındaydı. Kayıt altına alınan varlıklar onları temsil edecek finansal ürünlere çevrilmişti. Bu finansal ürünlerde kredi olanaklarını artırıyordu. Diğer ülkeler fakirdi çünkü mülkiyet hakları ya çok iyi güvence altına alınamamıştı ya da yeterince açık değildi. Ve daha da önemlisi, kayıt dışı ekonomi bu ülkeleri ele geçirmişti.
* Batının en büyük başarını doğru kurulmuş bir mülkiyet sistemine bağlamıştınız. Batılı her şeyi kayıtlı yapıyordu. Ama bu krizden bazı şeylerinde kayıtsız yapıldığı çıktı ortaya. Bu krizle birlikte düşünceniz değişti mi?
Hayır. Aksine bu kriz düşüncelerimi doğruladı. Öncelikle bu krizin Anglo-Sakson merkezli olduğunu iyi görelim. Bu ülkelerde, bir varlık ile o varlığı temsil eden menkul kıymetler arasında sıkı bir ilişki vardır. Ve bu ülkelerde mülkiyet hakları sıkı kurallara bağlanmıştır. Yüksek derecede sermaye ya da kredi olanaklarına sahip olabilmelerinin sırrı buradadır. İşte Batı bu özelliklerini bu krizde unuttu.
* Batılı kendisini başarıya götüren temel özelliğini unuttu mu?
Kesinlikle. Dünya üzerinde en az 600 trilyon dolarlık toksik ürün var. Bu geri kalan bütün menkul kıymetlerin iki katı. Bu kadar menkulün nerede ve kimin elinde olduğu bilinmiyor. İşte bu finansal ürünler bugün dünyayı krize sürükledi. Batı, bu kriz öncesinde, finansal ürünleri kayıt altına almayarak tıpkı üçüncü dünya ülkeleri gibi hareket etti. Söylediklerine bakılırsa, bundan da ders çıkardıkları görülüyor.
* Batı belli dersler çıkarıyor. Peki Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler bu krizden nasıl dersler çıkarmalı?
Zenginlik yaratan bütün enstrümanlar güvenlik altında olan mülkiyet hakları sayesindedir. Batılı ülkelerde bu böyledir. Türkiye gibi ülkelerde sorun, mülkiyet hakları sistemi yeterince açık ve güvenilir değil. Bu konudaki engelleri aşarak varlıklarınız ile finansal ürünler arasında ilişki kurmanın yollarını aramalısınız. Varlıklarınız kayıt altında olmadığında, ne büyük felaketlere yol açabileceğini görmeniz lazım. Kendi kaynaklarınızı harekete geçirmek için geniş kapsamlı bir reform süreci başlatmalısınız. Kriz bunun için büyük fırsat.
* Kayıtdışında ekonomiye kazandırılmayı bekleyen varlıklar neler olabilir?
Yasadışı kalan her şey... Kaçak konutlar bunların başında. Ruhsatsız çalışan şirketler, kayıt içine alınmalı.
* Bunlardan ne kadar sermaye elde edebiliriz?
Rakam vermek zor. Ülkeden ülkeye değişir ama IMF'den alacağınızdan daha fazla olacağı kesin.
* Bu sayede IMF'ye olan bağımlılığımızdan kurtulabilir miyiz? Bütün Batı kaynaklarına olan bağımlılığınızdan kurtulabilirsiniz. Ülkeniz içinde ekonomiye kazandırılmayı bekleyen varlıkları harekete geçirmelisiniz. IMF'den gelecek para kısa süreli sorunlara çözüm olur. Uzun vadeli sermaye ihtiyacını karşılamak için geniş ölçekli reform olmalı.
İLİŞKİLİ HABERLER
İhtiyacınız olan IMF'de değil, içinizde
Yayın tarihi: 12 Mart 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/12//haber,97423E0991E44A9E9DC8D07130274437.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.