Seçim kampanyalarında atış serbesttir. Sayın Devlet Bahçeli, muhalefet liderlerinden biri olarak elbette
Türkiye'nin battığını, yandığını yıkıldığını, öldüğünü bittiğini öne sürecek ya, başbakanı
"tek adam, tek parti hevesinde olmakla" suçlamış...
Yani tek parti, tek adam yönetimi kötü bir şeymiş... Demek ki Atatürk ve İnönü yanlış yapmışlar... Daha önce Enver ve Talat da yanlış yola girmişler... Tövbe ıstağfirullah... Bize okulda böyle öğretmemişlerdi.
Sayın Bahçeli,
"bu gidişin sonu BAAS rejimidir" diye de eklemiş.
Tek adam ve tek parti rejimini hatırlamak için Mısır, Suriye, Irak gibi ülkelere dönüp bakmasına hiç gerek yok!
Ankara sokaklarında şöyle bir gezinmesi, Ankara'nın bazı
"tarihi ve turistik köşelerini" görmesi, kendisine bu konuda yeterince yardımcı olacaktır.
Baas Partisi'ni tanıması için de, iki yıl önce kendisini
"affeden" bir gazetenin yaşlı başyazarını açıp okuması yeterlidir.
Baas Partisi'nin iki özelliği, iki ilkesi vardı: Arap milliyetçiliği ve sosyalizm.
Arap ülkelerinin birleşmesini istiyordu ama bu, sosyalist bir rejim altında gerçekleşecekti. Bunu sağlayacak olan aydınlar, özellikle de askerler,
"göbeğini kaşıyan bidon kafalı Arap ayıları kendilerine oy vermeyecekleri için", iktidara darbe yoluyla geleceklerdi, başka çare yoktu.
Yürümedi. Arap ülkeleri ne birleşebildiler, ne de sosyalizme geçebildiler. Ortaya,
"alaturka" dikta rejimleri ve sosyalizm niyetine de birtakım
"beceriksiz devlet kapitalizmi denemeleri" çıktı. Geri kalmışlıktan kurtulamadılar. Rejim, önce bürokrat diktasına, giderek keyfi bir şahıs diktasına doğru yozlaştı. Yaktı yıktı, sonra da yıkıldı.
Türkiye'de de Baas denemeleri oldu ama her seferinde tokadı yiyip oturdu. Bu girişimcilerden bazıları da bugün Silivri ilçemizde ikamet ediyorlar ve başlarına gelenlere de pek şaşıyorlar.
Yani, Sayın Bahçeli'nin derin açıklamalarından öğrendiğimize göre,
Recep Tayyip Erdoğan bir darbeyle bütün diğer partileri kapatmak, diktatörlüğünü ilan etmek, iktidarını da orduya dayandırmak istiyormuş! Sonra da sosyalizme geçecekmiş...
Başbakanın bu yönünü bilmiyorduk doğrusu... Meğerse
"gizli din taşır gibi" asker ve sivil bürokrat diktası severmiş! Bizi kandırmış...
"İslami burjuvazi yaratmak istiyor" iddiaları da böylece fos çıkıyor, meğerse
"el iştirakiyyun" taraftarıymış da haberimiz yokmuş... Vur Tayyip vur, sosyalizmi kur...
Sayın Bahçeli... Adı
"devlet" olan bir liderden, daha ciddi olmasını beklemek hakkımızdır.
Bu tür
"panayır politikaları" sizi hiçbir yere götürmez. Gülünç olduğunuzla kalırsınız. Bu saçmalıklardan ayaktakımı belki hoşlanır ama aklı erenler gülüp geçerler.
Bir de, bu tür sallamalarınızın üstüne balıklama atlayıp onları çığlık çığlığa yayınlayacak basın dallamalarına pek de fazla bel bağlamayınız.
Onların derdi Deniz Baykal'ı devirip yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nu geçirmek, size bir faydaları yok, tam tersine zararları dokunur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 9 Mart 2009, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/09//ardic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.