- Ali Koç'un eşi Nevbahar Koç üvey kardeşiniz... - Evet. Baba bir, anne ayrı ama üvey değil, kardeşimdir. - Kaç yıl sonra evleniyor babanız? - Babam güzel kadınları severdi. Afet'le, Ahu Tuğbay kardeşti, Yeniköy'de otururlardı. Babam çok beğenirdi Afet'i ama küçüktü. Annemle çoktan boşanmış. Yıllar geçiyor... 1970 yılında Afet, Türkiye güzeli seçiliyor. Babam evlenme teklif ediyor. Benden biraz büyük, ben 15'im, o da 19. - Yadırgadınız mı hiç? - Hep pozitif bakıyordum hayata, hoşuma bile gitti, 'ne güzel macera' diyordum. Hiç yargılamadım. O da çok çekiniyordu tabii, bir şekilde babamdan etkilenmiş. Babam çok karizmatik adamdı. Çok iyi arkadaş olduk. Babamın karısı değildi o; Afet'ti. Hâlâ da can dostumdur, birbirimizi çok severiz. Ve Nevbahar doğdu. Babam çok şımarttı onu... - Hâlâ öyle midir? - Hayır, Nevbahar uzaktır zaten ve bu da çok akıllıca. Çünkü çok hassas bir yerde; o bir Koç. Çok asil bir insan, akıllı, zeki ve gündelik hayat dedikodularından uzak. İnsan ilişkilerini çok güzel ayarlar, kimsenin hayatında gözü olmayan ve hayatına da kimseyi sokmayan bir insandır. Çok görüşemiyoruz tabii ama bu konuda birbirimizi yargılamayız asla. O benim cici, küçük kardeşim; altını değiştirmişim, kucağımda gezdirmişim, hatta sakarlık edip düşürmüşüm. Onunla çok gurur duyuyorum.
Yayın tarihi: 22 Şubat 2009, Pazar Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/22/pz/haber,3BFB57F7FC0041D9A7BD3B850EC05B2B.html Tüm hakları saklıdır.