Giriş Saati : 16.02.2009 14:36 Güncelleme : 16.02.2009 23:53
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Ali Kılıç, Denizfeneri E.V Derneği'ne ilişkin Almanya'da açılan dava dosyasının bir örneğinin ellerinde olduğunu belirterek, ''Adalet Bakanı'ndan veya hükümetten talep gelirse dosyayı kendilerine gönderebileceklerini'' söyledi.
Kılıç, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Denizfeneri E.V Derneği hakkında Almanya'daki davaya ilişkin dosyada ''uyuşturucu kaçakçılığından, gemi alımına kadar Türkiye'de gündemde olmayan bir çok konunun yer aldığını'' öne sürdü.
Kılıç, duruşma hakimi Dr. Jochen Müller'in Almanya'da katıldığı bir radyo programında, ''Zahid Akman Almanya'ya gelirse bir şeyler olacağını bilmeli'' şeklinde açıklamalarda bulunduğunu savunarak, Alman yetkililerin dosyanın kapanmadığını söylediklerini kaydetti.
Almanya'da Denizfeneri hakkındaki davanın görüldüğü tarihte bir bankanın Frankfurt şubesinin Alman polisi tarafından basıldığını ifade eden Kılıç, bu şube müdürünün Türkiye'ye çağrılarak ''terfi ettirildiğini'' iddia etti.
Deniz Feneri yöneticilerinin Baltıc Khristina adlı gemiyi tamirat ve bakım giderleriyle 1 milyon 300 bin avroya satın aldığını anlatan Kılıç, Almanya'daki bir banka şubesinin bu gemi için 1 milyon 700 bin avro kredi verdiğini savundu. Arada 400 bin avro fark bulunduğunu belirten Kılıç, ''İlginçtir, Denizfeneri'ne gelen yardımlardan 400 bin avro, İstanbul'daki Haliç Ltd'ye aktarılmış. İlginç olan bir konu da bu şirketin Zekeriya Karaman'ın oğluna ait olması'' dedi.
''Zekeriya Karaman'ın oğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu arasında akrabalık ilişkisi olduğunu'' öne süren Kılıç, kredi taksitlerini kimin ödendiği sorusunun yanıtlanmasını istedi.
''Denizfeneri, AK Parti ile ortaya çıkmış bir olaydır. Ona, Mehmetçik Vakfı'na bile vermediği vergi kolaylığını sağlayan kim? AK Parti hükümeti...'' diyen Kılıç, şunları kaydetti:
''Bu organizasyon içinde yer alan kişiler, AK Parti kadrolarıyla yönetimiyle içli dışlı, yakın ilişki içinde olan insanlardır. Ben hukuk değil, siyaset konuşuyorum. AK Parti'nin, AK Parti yöneticilerinin bu olayla ilgisinin hukuki bir değer taşıyıp, taşımadığı, yarın AK Parti, iktidardan uzaklaştığında yapılacak bir soruşturmayla ortaya çıkar. Hukuki bir bağlantı vardır, yoktur onu bilmem. Ama siyasi bir bağlantının olduğundan kimsenin kuşku duymaya hakkı yoktur. Siyaseten AK Parti, Denizfeneri'nin birinci derecede sorumlusudur.''
Kılıç, gazetecilerin ''Dosyayı nasıl elde ettiniz?'' sorusuna, kendisinin 25 yıl Almanya'da yaşadığını ve gazetecilik yaptığını belirterek, iddiaların yakın tarihte yayımlanacak bir kitapta da yer alacağını ifade etti.
''Dosyayı gönderecek misiniz?'' sorusu üzerine Kılıç, ''Adalet Bakanı'ndan veya Hükümetten talep gelirse dosyayı göndeririz'' dedi.
Kılıç, bir başka soruyu yanıtlarken, ''Bu olaylar ortaya çıktıktan sonra Almanya'dan Türkiye'ye dönen vatandaşlarımız diğer yolcuların önünde 'Üzerinizde ne kadar para var' diye sorgulanıyor'' diye konuştu.