- Nasıl gelmek isterdiniz Türkiye'ye? - Benim hayalim ne biliyor musun? Pohpohlanmak, yüceltilmek değil. Beni seven bir halk var, benden umut alan, moral alan, benden büyük beklentisi olan bir halk... - Büyük bir halk konseri mi istediğiniz? - Konser önemli değil ki, ben dünya festivallerine katıldığımda yüz binlerce insan geliyor. Benim hayalim; önce bu ülkenin antidemokratik, korku ülkesi olmaktan çıkması, bir şekilde demokratikleşmesi. Şu anda gelirsem, çatışırız. Ben sadece sanatçı değilim, bir haykırışım, bağırışım, bir umudum çünkü. - Dört-beş yıl önce Aktüel'e verdiğiniz söyleşide 'Dolmabahçe'de konser vermek istiyorum' demiştiniz. Fikir mi değiştirdiniz? - Beni ben olarak kabul ettiklerinde eğer türkülerimi söyleyebiliyorsam, Türkler-Kürtler beni birlikte dinlemeye gelip, alkışlayabiliyorsa neden olmasın! Dolmabahçe'nin bir kötülüğü yok, o bir mekândır sonuçta. İnsanlar birbirlerini seviyor, saygı gösteriyor ve kabul ediyor demektir o zaman... - Döneceğinizi varsayalım... Diyarbakır'da mı, İstanbul'da mı, nerede insanları buluşturmayı hayal ederdiniz? - Nerede insanlar türkülerimle uyanmış, sevmiş, bilinçlenmiş, düşmüş, ağlamışsa ben oraya giderim. İstanbul'u severim, İstanbul çok güzel, insanları güzel ama ben doğduğum toprağa giderim. Kalktığım yere tekrar düşerim. Ya Diyarbakır'a, Batman'a, ya Urfa'ya, Mardin'e, Van'a, ya Hakkâri'ye giderim. Ben oradan gelmişim, oradaki insanlar beni Şivan yapmış. - Peki birinin aracılık etmesi mi lazım? Başbakan'ın, bir bakanın özel çabası mı gerekli, ne olmalı sizin gelmeniz için? - Önce şu var; benim gelmem ne kadar önemli? Kürtler için tabii ki önemli ama Türkler için önemi var mı bunun? Türkiye'nin değişmesi için benim de katkım olabilir mi? Yani benim bu kadar yıl dışarıda kalmamın sebebi, Türkiye'nin aynı statükoyla yoluna devam etmesiydi. Ben bu kadar yıl sonra dönebiliyorsam bu statüko değişmiş mi demektir? Türkiye bazı açılımlarda bulunabilecek mi? Çünkü ben Türk kanunlarına göre yasak bir adamım ve çoğu kere türkülerimden dolayı insanlar yakalandı, tutuklandı, işkenceye alındı, kimisi öldürüldü. - TRT'nin davetini kabul etseydiniz nasıl girecektiniz? Bunu konuştunuz mu hiç, nasıl bir formül önerdiler? - Bu kadar uğraştıklarına göre, beni içeri sokabilme imkânını bulmuşlardı, yetki verilmişti demek ki. Fakat nasıl olacaktı bilemiyorum.
Yayın tarihi: 15 Şubat 2009, Pazar Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/15/pz/haber,E0B5EEC92E76416ABF21EFD03ED22A27.html Tüm hakları saklıdır.