Giriş Saati : 14.02.2009 18:38 Güncelleme : 14.02.2009 19:35
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Başınıza seçim sandığı mı düştü? Ne oldu da bir günde aydınlandınız, bir haftada milleti hatırladınız, milletin hissiyatını, milletin taleplerini dert edinir oldunuz'' dedi.
Erdoğan, partisince 14 Şubat Sevgililer Günü'nde Ferhat ile Şirin'in memleketi Amasya'da düzenlenen açık hava toplantısında halka hitap etti. Erdoğan, Yavuz Selim Meydanı'ndaki mitingde, konuşmasına başlarken, geç geldiği için vatandaşlardan özür diledi.
Milletten yetki aldıktan sonra 6 yıl boyunca Cumhuriyet değerlerinin tümünü, demokrasi kazanımlarının tümüne sahip çıkan bir vizyonu, bir yaklaşımı benimsediklerini ifade ederek konuşmasına devam eden Erdoğan, şunları kaydetti: ''Yaptıklarımızla başınızı dik tuttuk, bu ülkenin itibarını yükselttik. Türkiye'nin saygınlığına leke sürdürmedik. Bizden önceki iktidarların Türkiye'yi ne duruma düşürdüklerini siz gayet iyi bilirsiniz. CHP'nin iktidar ortağı olduğu dönemde bu ülkenin nasıl karanlık bir tablo ile karşı karşıya, nasıl utanç veren entrikalarla dolu olduğunu sizler gayet iyi bilirsiniz. Ekmeğin, gaz yağının, benzinin karneyle satıldığı günleri daha unutmadık. Sayın Baykal'ın Enerji Bakanı olduğu dönemde bu ülkenin gaz yağını, benzini istasyonlarda nasıl kuyruklarda bekleyerek aldığımızı unutmadık. Türkiye'nin enerjisini kuyruklarda tükettiği o günleri, milletimiz de unutmadı. Mazot yokluğundan araçlarımız trafiğe çıkamadı, fabrikalar çalıştırılamadı. Çiftçinin traktörünü süremediği o günleri unutmadık.
''BU MİLLETİN ONURUNU ASLA ÇİĞNETMEYECEĞİZ''
Meydandakilerin, 'Dik dur bu millet seninle'' şeklinde tempo tutmaları üzerine Erdoğan, şunları söyledi: ''Bundan hiç şüphem yok. Çünkü AK Parti'yi siz kurdunuz, millet kurdu. Millet kurduğu için hiç endişemiz yok. Ne dedik yola çıkarken 'Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz'. Her zaman dik duruyoruz, asla bundan şüpheniz olmasın. Bu milletin onurunu asla çiğnetmeyeceğiz, asla. İradesiz yönetimler, beceriksiz hükümetler, iş bilmez partilerin elinde Türkiye'nin menfaatlerinin nasıl kaybedildiğini, Türkiye'nin imkan ve potansiyelinin nasıl heba edildiğini biliyorsunuz. Şu Ankara'da engel çıkarmayı bildikleri kadar ülkeyi yönetmeyi becerebilseydiler Türkiye o hallere düşer miydi?''
''NEWTON'UN BAŞINA ELMA DÜŞMÜŞ YA...''
Enflasyon konusunda yaptıkları çalışmayı da anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bunu bile kıskandılar. Dediler ki 'yüksek enflasyon'... İnsaf edin yahu yüzde 30'dan aldık. Fark burada, daha da düşecek evvelallah. Çalışıyoruz, düşüreceğiz. Şimdi biz onların tahrip ettiği, tarumar ettiği Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırıyoruz.
Hani ünlü bilim adamı Newton'un başına elma düşmüş de yer çekimini keşfetmiş ya, bunların da son günlerde başına bir şey düştü. Birden bire milleti keşfettiler, milletin ihtiyaçlarını keşfettiler. Bakıyorsun birdenbire Kur'an Kursları, din eğitimi aklına geldi. Kılık kıyafeti, sosyal yardımları keşfettiler. Bu millet bunlara sormaz mı dün neredeydiniz, başınıza seçim sandığı mı düştü ne oldu? Bir günde aydınlandınız, bir haftada milleti hatırladınız, milletin hissiyatını, milletin taleplerini dert edinir oldunuz. AK Parti, özgürlük, demokrasi mücadelesi verirken neden destek olmadınız da köstek oldunuz? AK Parti yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla mücadele ederken neden destek değil de köstek oldunuz. AK Parti, göğsünü gere gere çetelerle mafya ile hukuksuzlukla mücadele ederken soruyorum neredeydiniz? Sayın Baykal 'onların avukatıyım' demedin mi? Ne oldu da birden bire aydınlandınız? Başlarına ne düştü? Bilmiyorum ama 29 Martta başlarına bir kez daha Amasya'nın meşhur elmasının düşeceğini çok iyi biliyorum.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bunlar muhalefeti taşeronlara vermişler. Bu taşeronlar kim? Yandaş medyaları. Bunlar yazıyor, çiziyor. Bunlar da medyanın arkasına takılmış yola devam ediyorlar. Buradan, Amasya meydanından sesleniyorum. Kargadan kılavuz olmaz. Diyorum ki kendinize başka kılavuz bulun'' dedi.
Recep Tayyip Erdoğan, Yavuz Selim Alanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Amasya'nın, bağımsızlığın ve geleceğin simge kenti olduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Amasya'ya ne zaman gelsem hep bu tarihi havayı teneffüs ettim. 3 Kasım'da, 29 Mart'ta, 22 Temmuz'da bizlere destek verdiniz. Son seçimleri hatırlayın, AK Parti'nin yoluna taş koymak isteyenler, her türlü hileye, iftiraya, yalana dolana başvurdular. Milletimizin aklını çelmek istediler, tercihini engellemek istediler, milli iradeye gölge düşürmek istediler. Türkiye'nin büyümesini, şahlanmasını engellemek istediler. İşte 22 Temmuz'da Amasya bu oyunlara 'dur' dedi. 22 Temmuz'da tüm Türkiye bu hilelere 'yeter' dedi. Milletim yüzde 47 ile AK Parti dedi. 81 ilin 80'inde bize milletvekili vererek, durmak yok, yola devam dedi.''
Konuşmasında muhalefet partilerini de eleştiren Erdoğan, ''Bu milletin hayrına ne varsa hep önünde durdular' diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti: ''Şimdi de 'yandaş medya' diye birşeyle, bir gayretle, zira AK Parti'yi karalamanın telaşı içindeler. Dikkat edin, hiçbir projeleri yok. Bu yandaş medyalarıyla birşey yapamazlar. İstedikleri kadar iftira atsınlar, istedikleri kadar doğru olmayan, dürüst olmayan haberlerle bize iftira atsınlar, benim milletim bunların ne olduğunu biliyor, o yalan yanlış haberleri yapan medyanın da ne olduğunu iyi biliyor. Onun için ben diyorum ki, bak isim de vermiyorum. Hangi medya yalan yanlış haber yapıyorsa evinize sokmayın diyorum. Niye? çünkü basın ahlakı diye birşey var, doğru habercilik diye birşey var. Sen doğru habercilik yapmayacaksın, bu ülkenin başbakanına yalan yanlış iftiralar atacaksın, ondan sonra da kalkıp da bu ülkenin başbakanı bunları ortaya koyup söylediği zaman da diyeceksin ki basın özgürlüğüne bu ülkede halel geliyor. Kusura bakmasınlar hiçbir şey gelmiyor. Senin başbakana iftira etme özgürlüğün kadar, en azından başbakanın da doğruları, gerçekleri millete anlatma özgürlüğü var. Bunlar muhalefeti taşeronlara vermişler. Bu taşeronlar kim? Yandaş medyaları. Bunlar yazıyor, çiziyor. Bunlar da medyanın arkasına takılmış yola devam ediyorlar. Buradan, Amasya meydanından sesleniyorum. Kargadan kılavuz olmaz. Diyorum ki kendinize başka kılavuz bulun. Milletin iradesini temsil edemediniz, iyi koruyamadınız. Bari kendi iradenizi de başkasına devretmeyin. Tek bildiğiniz muhalefet etmektir. Onu da medyaya ihale ediyorsunuz. Peki millet sormaz mı? Muhalefet olmayı beceremeyen iktidar olmayı becerebilir mi? Muhalefetin işlerini yapamayan iktidarın işlerini nasıl yapacak?'' ''MİLLETİN EFENDİSİ DEĞİL, HİZMETKARIYIZ''
Hükümetin icraatlarından örnekler de veren Erdoğan, eğitim, sağlık, adalet, güvenlik, ulaşım ve toplu konut gibi alanlarda 'yapılamaz' denilenleri yaşama geçirdiklerini söyledi.
Sosyal yardımlara da değinen Erdoğan, ''Kömür yardımları devam ediyor, devam edecek. Kim ne derse desin. Türkiye, demokratik, laik sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal devlet olmanın gereği nedir? Fakir fukarayı bulacaksın, garip gurebayı bulacaksın, ona ulaşacaksın'' dedi.
Milletin efendisi değil, hizmetkarı olduklarını vurgulayan Erdoğan, ''Benim bakanım da, valim de, kaymakamım da, belediye başkanım da hizmetkardır. Bizim farkımız bu'' diye konuştu.
Amasya'nın bir marka kent olacağını kaydeden Erdoğan, konuşmasının son bölümünde AK Parti'nin Amasya Belediyesi başkan adayı Cafer Özdemir'i kürsüye çağırarak, vatandaşlardan Özdemir'e oy vermelerini istedi. Erdoğan, konuşmasının sonunda, ''tek millet'', ''tek bayrak'', ''tek vatan'' ve ''tek devlet'' sloganları ile ''ahdimiz'' dediği ''beraber yürüdük biz bu yollarda'' şarkısının sözlerini alanda bulunanlarla birlikte okudu. Öte yandan, mitingin yapıldığı Yavuz Selim Alanı'na asılan ''Amasya'nın sevgilisi, sevgililer günün kutlu olsun'' ve ''Sen bizim kabul olan dualarımız, gerçek olan rüyalarımızsın'' pankartları dikkati çekti.