Yok ben pes ettim! Bu yıl Sevgililer Günü ile aramız nane, itiraf ederim. İlk defa gereksiz, ilk defa bomboş benim için. Ayrıca "Sevgililer Günü sadece sevgilinizle gününüz değil, tüm sevdiklerinizle gününüzdür" avutmasını da yemiyorum. Aslında geçen 14 Şubat'ta aramızı bozduk biz, aşkla meşkle. Küsüz hâlâ konuşmuyoruz kendileriyle. Üstelik o gün bugündür aramızı yapmaya çalışan da çıkmadı nedense... Sevgililer Günü... Bir zamanlar heyecanla beklediğim bir gündü. Sürprizlerden sürpriz beğenemediğim, bütün günü sevgilime özel planladığım, kucağımda güllerle uyandığım bir gündü.
AŞKTA ÇIRAK ÇIKTIM İyi de sonra ne oldu bana? Sevgililer Günü bahane... Hani nasıl her doğum gününde geçmiş yaşını değerlendirirsin, her yılbaşında bir yılın hesabını tutar gelecek planları yaparsın, o hesap benimki. Sevgililer Günü vesile oldu sevgililerimi, üzüntülerimi, mutluluklarımı bir bir düşünmeme... Kimdi sevgili? Kimdi sevgilimsi? Hangisi aşktı? Hangisi aşkımtrak? Aradım aradım, bazı cevapları bulup cebime attım, bazılarını bulsam da kendimden sakladım. Ama şu soruda tıkandım (dıkandım da diyebiliriz): Büyüdükçe neden aşkta çırak çıktım? Nereye uçtu aşka olan müthiş güvenim? Kiminle basıp gitti korkusuzluğum? Bu, kenara sıkışmış kedi gibi tırnak çıkartmalar bana kimden miras kaldı? Aklımı kapı dışında bırakıp da seviştiğim günleri benden kimler çaldı? Birine 'sevgili' demek o kadar kolay mı? Bence değil! Sevgilim ona sarılarak uyurken kendimi güvende hissettiğim adamdı. Sevgilim, ıssız adaya düşsem yanıma alacağım tek şeydi. Sevgilim, onu düşününce gülümsememi tutamadığım erkekti. Sevgilim, ikimize ait bir dünya kurduğumuz adamdı.
SEVGİLİM DEMEM Sevgilim, onun için yemek pişirdiğim adamdı. Sevgilim, onsuz her şeyin tatsız olduğu adamdı. Elimden tuttuğunda dünyanın en güçlü kadını olduğuma inandığım adamdı. O, canım ciğerim, son nefesimi hak edecek tek insandı. Benim ondan sonra sevgilim olmadı... Şimdi herkese 'sevgili' diyorlar, herkese 'aşk' yaşatıyorlar. Çok biliyorlar. Onlar aşkı dile dolaya dolaya yırtık pırtık bırakıyorlar. Anlamıyorlar! Yalnızlığımı çözemiyorlar. Sırf boşluk doldurmak için kendimi kandırmayacağımı bilmiyorlar. 'Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk' ne demektir düşünmüyorlar. Yüreğimi ısıtmayan, kalbimi göremeyen birine 'sevgili' demeyeceğimi hiç bilmiyorlar. Bu kederli, bu düşünceli hali bana yakıştırmıyorlar. Belki haklılar! Ben de yakıştırmazdım bana. Ama insan kederlenmeden, yıpranmadan büyümüyormuş işte... Belki yine onunla bir plak koyar yere uzanıp dinleriz bu gece. Belki ürkekliğimi bırakır sevmeye başlarım bu gece. Belki de... Neyse, uzun yazının kısası: Hissetmeden daha da "Sevgilim" demem kimseye. Son kararım budur güzel okur. Bence sen de deme, Sevgililer Günü'nde hakkını ver sevgiliye.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Kimdi sevgili? Kim değildi?
Yayın tarihi: 13 Şubat 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/13/gny/ozyilmazel.html
Tüm hakları saklıdır.