kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
BARIŞ DİNÇEL

Savaşcığım sergiye gelip dalga geçecek

12.02.2009
* Babam çok yönlü bir sanatçıydı. Şehir tiyatrosuna yıllarını vermişti ama oranın oyuncusu değildi, kendisinin oyuncusuydu. Çok sivri, ince bir zekası vardı. Her şeye dışarıdan bakabilir; ustaca çizer, oynar ve yazardı. Sosyal olup her şeyle ilgili olmayı, insanın fikri olmasını severdi.
* Ölmeden önce hastanedeyken, ölmeyi hiç düşünmedi o! Yeni bir hayal kuruyordu. Hayali sevdiği ve kendisi için önemli insanların, bildiğimiz haliyle çocukluğunu yan yana yağlı boya çalışmaktı. Anlatırken suratında yaramaz bir çocuk ifadesi beliriyordu...
* Bu dört arkadaş seneler evvel bir fotoğraf çektirmişler yan yana. Seneler sonra tekrar aynı açıdan aynı poz verilmiş. Biraz beyazlar, biraz daha çizgililer ama daha anlamlı, daha yakışıklılar şimdi. Bu dörtlü aynı karede olamayacaklar derken; Müjdat Abi, Mustafa Abi, Yaman Ağabey aynı pozu Savaşçığımı da yanlarına alarak aslan gibi veriyorlar! Hem de büyük risk alarak. Savaş hepsiyle dalga geçecek sergiye gelip.
* Babamla dostluğumuz, 18 yaşına girdiğim gün başladı. En iyi arkadaşım, en güldüğüm ustam oldu; çaktırmadan cebime koydu 'Adam Nasıl Olunur?'u...

Onu özlemediğim an yok
* Bir gün içerken, "Ben eğer tasarımcı değil de garson veya resepsiyonist olsaydım böyle arkadaş olabilir miydik?" diye sordum. O da, "Ya ben emekli memur, muhasebeci olsaydım?" dedi, güldük... Ertesi gün Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi kulisinde çay içiyorum. Danışmadaki memur, "Babanız geldi" dedi. Bir girdi; saçı dağıtmış, gözlük, kambur yapmış kendini, elinde gazeteye sarılı bir şey, "Oğlum yemek getirdim" diyor bunak gibi. Yerlere yattık tabii. Hep böyle sürprizleri vardı. Özlemediğim an yok onu, hâlâ dostuz.
* Biz Savaşçığımla o kadar güzel içerdik ki... Onsuz içmek, ama o varmış gibi, yanımda gibi hep, beni daha fazla sarhoş ediyor.