| 7 Şubat 2009, Cumartesi |
SP'den CHP'ye tebrik
İHA
Giriş Saati : 07.02.2009 20:30
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, "Dindarlık, Müslümanlık hiçbir siyasi partinin babasının malı değildir. Din, Kur'an, Kur'an kursları gibi milletin ortak değerleri üzerinden kimse siyaset yapmasın" dedi.
29 Mart Mahalli Seçimleri'ndeki belediye başkan adaylarını tanıtmak üzere Eskişehir'e gelen SP Lideri Kurtulmuş, düzenlediği basın toplantısında CHP'nin 'Kur'an kursu açılımı'nı değerlendirdi.
Kurtulmuş, CHP'yi tebrik ederek, "Nasıl çarşaflı, başörtülü kardeşlerimize rozet taktığı zaman Cumhuriyet Halk Partisi'ne teşekkür ettiysek, Kur'an kursları konusundaki açılımlarından dolayı da tebrik ediyoruz. Ancak, hem CHP ve hem de iktidar partisini bir samimiyet sınavıyla karşı karşıya oldukları hususunda uyarmak istiyorum. Bu memlekette dindarlık, Müslümanlık kimsenin, hiçbir siyasi partinin babasının malı değildir. Bu ülkenin 75 milyonu hepimiz Müslümanız ve hepimiz Müslümanlık değerlerine sonuna kadar saygı duymak ve önemsemek mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla böyle bir teklif kimden geliyor olursa olsun, ciddiye alınması gereken bir tekliftir. Gerekçesi ne olursa olsun, biz bu teklifi önemsemek durumundayız. Ama sayın CHP Genel Başkanı ve AK Parti Genel Başkanı'na buradan hatırlatmak istiyorum. Şu anda önümüzde, biliyorsunuz 15 yaşın altında çocukların Kur'an öğrenmesini yasaklayan bir yasa maddesi var. Önce CHP, eğer bu konuda samimiyse hemen parlamentoya gitsinler ve 15 yaşın altındaki çocukların Kur'an öğrenmelerini yasaklayan maddenin kaldırılması için müracaat edip yasa tekliflerini versinler" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, camiler ve Kur'an kurslarının açık olduğunu ifade ettiğini hatırlatan SP Genel Başkanı Kurtulmuş, şunları söyledi: "Diyanet İşleri Başkanlığı da diyor ki, 'Bin 452 Kur'an kursu kapalıdır. Türkiye'de Kur'an kursu eğitmeni bakımından da ciddi bir açık vardır.' Dolayısıyla ikinci teklifimi kapalı olan Kur'an kurslarının açılması, eksik bulunan eğitmen kadrosunun artırılması için Diyanet İşleri Başkanlığı'na kadro tahsis edilmesidir. Üçüncüsü ise, 2003 yılının Kasım ayında hükümet akşam Kur'an kurslarını getiren bir düzenleme yaptı. Ancak, o zaman Cumhuriyet Halk Partisi ve CHP ile aynı paralelde olan çevreler, büyük bir itiraz yaptılar. Hükümet de, bunun üzerine 'bana yaptırmıyorlar' diyerek geri adım attı ve genelgeyi geri aldı.
Şimdi sayın Erdoğan'a diyorum ki, bakın hazır CHP engeli ortadan kalkmışken, Sayın Baykal ve CHP, 'biz Kur'an kursları açacağız' diye gerçekten ortaya sözlerini sarf etmişken, şimdi siz bu akşam Kur'an kurslarını kaldıran genelgeyi geri çekin, derhal genelgeyi yenileyerek bunun Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uygulanmasını sağlayın. Üç şey söylemiş oldum. 15 yaşın altında Kur'an öğrenmeyi yasaklayan yasa derhal geri çekilmelidir. Yeni bir yasa teklifiyle bunun önü açılmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an eğitmeni açığını giderecek kadro ve akşam Kur'an kursları imkanı sağlanmalıdır.
Bu konuda ana muhalefet partisi CHP'de AK Parti'nin söylediği konulara yaklaştığına göre, hiçbir mazeret kalmamıştır. Parlamento açıktır. Bunun seçim malzemesi olarak kullanılmadığının ispatı, bu üç konuda da gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. Buradan Baykal'a açıkça söylüyorum, sayın Baykal bu konuda adım atsın, eğer AK Parti bu konuda mazeret üretirse, bizzat ben meydanlara çıkarak, 'CHP adım attı, ama AK Parti bunu engelledi, mazeretinin arkasına sığındı' diyerek, millete şikayet edeceğiz. Bakın din, Kur'an, Kur'an kursları gibi milletin ortak değerleri üzerinden kimse siyaset yapmasın. Herkes bu konuda samimi ve ihtiyaç varsa ki, ihtiyacın olduğu çok açık. Bu ihtiyacın giderilmesini sağlamak için hem ana muhalefete, hem de hükümete büyük sorumluluklar düşüyor.
Çünkü, parlamentoda onlar var. Eğer onlar yapmazlarsa, yakın zamanda iktidara geldiği zaman Saadet Partisi, bunu yapacaktır. Ama şu anda, eylem ve söylem birliğini görmek ve göstermek bakımından hükümetin de, ana muhalefet partisinin de çok ciddi bir sınavda olduğunu görüyoruz. Buradan teklif ediyoruz ki, burada samimiyet testinden geçecekler, milletimiz her ikisini de gözlüyor ve bu konuda bunu bir seçim malzemesi yapmadan sonuçlandırsınlar ve millete bir hizmette bulunmuş olsunlar."
Numan Kurtulmuş, Davos'tan çıkarılacak çok dersler olduğunu da anlatarak, "Sayın Başbakan, Davos'ta çok güzel Perez'e fırça attınız, sağ olun, elinize sağlık. Ama Davos'un bir de ekonomik sonuçlarını anlamaya ve bundan ders çıkarmaya çalışın" ifadesini kullandı.
29 Mart Mahalli Seçimleri'ndeki belediye başkan adaylarını tanıtmak üzere Eskişehir'e gelen SP Lideri Kurtulmuş, düzenlediği basın toplantısında CHP'nin 'Kur'an kursu açılımı'nı değerlendirdi.
Kurtulmuş, CHP'yi tebrik ederek, "Nasıl çarşaflı, başörtülü kardeşlerimize rozet taktığı zaman Cumhuriyet Halk Partisi'ne teşekkür ettiysek, Kur'an kursları konusundaki açılımlarından dolayı da tebrik ediyoruz. Ancak, hem CHP ve hem de iktidar partisini bir samimiyet sınavıyla karşı karşıya oldukları hususunda uyarmak istiyorum. Bu memlekette dindarlık, Müslümanlık kimsenin, hiçbir siyasi partinin babasının malı değildir. Bu ülkenin 75 milyonu hepimiz Müslümanız ve hepimiz Müslümanlık değerlerine sonuna kadar saygı duymak ve önemsemek mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla böyle bir teklif kimden geliyor olursa olsun, ciddiye alınması gereken bir tekliftir. Gerekçesi ne olursa olsun, biz bu teklifi önemsemek durumundayız. Ama sayın CHP Genel Başkanı ve AK Parti Genel Başkanı'na buradan hatırlatmak istiyorum. Şu anda önümüzde, biliyorsunuz 15 yaşın altında çocukların Kur'an öğrenmesini yasaklayan bir yasa maddesi var. Önce CHP, eğer bu konuda samimiyse hemen parlamentoya gitsinler ve 15 yaşın altındaki çocukların Kur'an öğrenmelerini yasaklayan maddenin kaldırılması için müracaat edip yasa tekliflerini versinler" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, camiler ve Kur'an kurslarının açık olduğunu ifade ettiğini hatırlatan SP Genel Başkanı Kurtulmuş, şunları söyledi: "Diyanet İşleri Başkanlığı da diyor ki, 'Bin 452 Kur'an kursu kapalıdır. Türkiye'de Kur'an kursu eğitmeni bakımından da ciddi bir açık vardır.' Dolayısıyla ikinci teklifimi kapalı olan Kur'an kurslarının açılması, eksik bulunan eğitmen kadrosunun artırılması için Diyanet İşleri Başkanlığı'na kadro tahsis edilmesidir. Üçüncüsü ise, 2003 yılının Kasım ayında hükümet akşam Kur'an kurslarını getiren bir düzenleme yaptı. Ancak, o zaman Cumhuriyet Halk Partisi ve CHP ile aynı paralelde olan çevreler, büyük bir itiraz yaptılar. Hükümet de, bunun üzerine 'bana yaptırmıyorlar' diyerek geri adım attı ve genelgeyi geri aldı.
Şimdi sayın Erdoğan'a diyorum ki, bakın hazır CHP engeli ortadan kalkmışken, Sayın Baykal ve CHP, 'biz Kur'an kursları açacağız' diye gerçekten ortaya sözlerini sarf etmişken, şimdi siz bu akşam Kur'an kurslarını kaldıran genelgeyi geri çekin, derhal genelgeyi yenileyerek bunun Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uygulanmasını sağlayın. Üç şey söylemiş oldum. 15 yaşın altında Kur'an öğrenmeyi yasaklayan yasa derhal geri çekilmelidir. Yeni bir yasa teklifiyle bunun önü açılmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an eğitmeni açığını giderecek kadro ve akşam Kur'an kursları imkanı sağlanmalıdır.
Bu konuda ana muhalefet partisi CHP'de AK Parti'nin söylediği konulara yaklaştığına göre, hiçbir mazeret kalmamıştır. Parlamento açıktır. Bunun seçim malzemesi olarak kullanılmadığının ispatı, bu üç konuda da gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. Buradan Baykal'a açıkça söylüyorum, sayın Baykal bu konuda adım atsın, eğer AK Parti bu konuda mazeret üretirse, bizzat ben meydanlara çıkarak, 'CHP adım attı, ama AK Parti bunu engelledi, mazeretinin arkasına sığındı' diyerek, millete şikayet edeceğiz. Bakın din, Kur'an, Kur'an kursları gibi milletin ortak değerleri üzerinden kimse siyaset yapmasın. Herkes bu konuda samimi ve ihtiyaç varsa ki, ihtiyacın olduğu çok açık. Bu ihtiyacın giderilmesini sağlamak için hem ana muhalefete, hem de hükümete büyük sorumluluklar düşüyor.
Çünkü, parlamentoda onlar var. Eğer onlar yapmazlarsa, yakın zamanda iktidara geldiği zaman Saadet Partisi, bunu yapacaktır. Ama şu anda, eylem ve söylem birliğini görmek ve göstermek bakımından hükümetin de, ana muhalefet partisinin de çok ciddi bir sınavda olduğunu görüyoruz. Buradan teklif ediyoruz ki, burada samimiyet testinden geçecekler, milletimiz her ikisini de gözlüyor ve bu konuda bunu bir seçim malzemesi yapmadan sonuçlandırsınlar ve millete bir hizmette bulunmuş olsunlar."
Numan Kurtulmuş, Davos'tan çıkarılacak çok dersler olduğunu da anlatarak, "Sayın Başbakan, Davos'ta çok güzel Perez'e fırça attınız, sağ olun, elinize sağlık. Ama Davos'un bir de ekonomik sonuçlarını anlamaya ve bundan ders çıkarmaya çalışın" ifadesini kullandı.
Yayın tarihi: 7 Şubat 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/07//haber,77FE3601F35648E9B5B81E162AA024F0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Siyaset Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|