İLİŞKİLİ HABERLER
Aynı geçitte zıt tarzlar buluştu
Aynı geçitte zıt tarzlar buluştu
Tünel'e açılan geçitte 10 yıldır hizmet veren Fransız tarzı kafe restoran KV, karşısındaki Akbabalı meyhanesi ve onun altında yeni açılan TekN'in konseptleri birbirinden ne kadar farklı olsa da yemeklerinin özeni aynı.....
Otomotiv sektörü kan ağlıyormuş, inşaatlar tümüyle durmuş, tekstil sektörü havluyu atmış; gazeteleri elinize aldığınızda her gün bu tür haberlerle benim gibi sizin de içiniz kararıyor olmalı. Bu hafta size moralinizi yükseltecek bir öneride bulunmak istiyorum. Geçen cumartesi akşamı Tünel Meydanı'na açılan geçitteki bir yeme içme kompleksindeydim. Yemeğe oturmadan önce civar sokakları şöyle bir dolaştım. Buraya gitmeden birkaç gün önce de akşamın ilerleyen saatlerinde Londra'nın bar, restoran, gece kulüpleriyle ünlü Soho semtini gezmiştim. Her iki semti aynı saatlerde yaşamış biri olarak söylüyorum, Tünel Meydanı ve Asmalımescit'in ara sokakları Soho'ya fark atacak canlılıkta; mekânlar dolup taşıyor, istedikleri mekânda yer bulamayanlar sokaklarda gruplar halinde durup sohbeti sürdürüyorlar.
Ruhumu okşayan, moralimi yükselten bu gezintiden sonra Tünel'deki yeme içme kompleksine yöneldim. Aslında açılalı 10 yıl olmuş bir mekânı tanıtmak buranın müdavimlerine anlamsız gelebilir. Ama benim gibi buraya hiç gitmemiş olanların ilgi duyacağını tahmin ediyorum.
'Yeme içme kompleksi' tanımını bilinçli olarak kullandım. Çünkü Hacer Gündoğdu adlı bir girişimci, bir zamanlar geceleri berduşların barındığı bu pasajı adım adım bir eğlence merkezine dönüştürmüş.
1997'de tek bir mekânda faaliyete geçen KV adlı kafe, pasajın sağlı sollu birçok dükkânını da bünyesine katarak bir eğlence labirentine dönüşmüş. KV, Fransız tarzı bir kafe restoran. Labirentin bir ucunda kuyruklu piyano duruyor. Pazartesinden cumaya kadar Elvan Aracı burada piyano ile yemek müziği yapıyor. Aynı yerde hafta sonları piyanoda Emin Fındıkoğlu, kontrbasta Derya Davul, vokalde de Sezgi Olgaç kaliteli bir caz ziyafeti sunuyor.
Sadece pazarları müzik yok. Restoran kısmı her zaman tıklım tıklım dolu. Tertemiz beyaz örtülü masalarda çoğunluğun şarap eşliğinde yemeklerini atıştırdıkları görülüyor.
MEYHANE KEYFİ BAŞKA
Geçidin karşı tarafında ise bambaşka bir atmosfer var. Buranın adı Akbabalı ve bir meyhane... Duvarları eski Akbaba dergileri süslediği için buraya bu isim verilmiş.
Burada da beş yıldan beri Rahim Çakmak ve arkadaşları, fasıldan başlayıp günümüz moda şarkılarına kadar zengin bir repertuarla meyhanedekileri coşturuyor.
Çakmak hem ud çalıyor hem de grubun solisti... Ona iki arkadaşı kanun ve tefin bir türü olan bendir ile eşlik ediyor. Buradaki servis tarzı karşı taraftakinden çok farklı.
Çoğunluk rakı içiyor. Masalar zengin meze çeşitleriyle donatılmış. Akbabalı'nın bulunduğu tarafta, bir alt katta bir mekân daha var; yeni açılmış, adı TekN. Arkasında kendi mutfağı bulunan bağımsız küçük bir salon burası... Mönüsü Akbabalı'nınkiyle aynı ama istenirse KV'den de yemek seçebiliyorsunuz.
Bu üç mekânın ortak özelliği, dekorasyonunda antikaların kullanılması, yemeklerinin özenle hazırlanması, aydınlık bir ortamda yemek yenmesi... Konseptleri ne kadar birbirlerine zıt olursa olsun, her mekânda buraların aynı kişi tarafından işletildiğini fark ediyorsunuz. Bu üç mekâna ek olarak, yazın geçidin kendisi de KV olarak servis sunuyor.
KV'de hayat sabah erkenden kahvaltıyla başlıyor. Pazar günleri ise 'pazar kahvaltısı' sunuluyor. Ayrıca hafta içi saat 12.00-15.00 arasında açık büfe, yemek saatleri dışında da sandviç ve tost servisi var. KV'nin yemek listesi zengin. Pizza, çorba, makarnalarla salata seçenekleri göz doyuruyor. Bir bölümü vejetaryenleri de mutlu edecek sıcak ve soğuk başlangıçların ardından özenle seçilmiş, 'kızgın tavuk', 'gerçek aşk', 'çıplak dana', 'bizim hindi', 'KV'nin kuzusu' gibi ilginç adlar verilmiş kanatlılar, et ve balık çeşitleri mönüde yer alıyor. Bunlar arasında Türk mutfağından bazı kebap çeşitleri de yanında ananas ve mevsim sebzeleriyle sunulan bonfile, sebze, püresi, fıstık ve kuşüzümlü pilav ile servis edilen portakal yatağında hindi göğsü de var.
Akbabalı'nın standart soğuk mezelerinin yanı sıra sebzeli gül böreği, kokoreç güveç, milföy hamurunda pastırma gibi ara sıcakları, pazıya sarılı orman kebabı, 'KV'nin kurusu' sacda balık kavurma gibi spesiyaliteleri dikkati çekiyor. Ben yemeği Akbabalı'da yedim. Yorulmak bilmeyen Rahim Çakmak ve arkadaşlarının coşkuyla sundukları 'unplugged', yani mikrofonsuz performansları eşliğinde geleneksel meyhane ortamının keyfini çıkardım; şarkıların tümüne katıldım. Yediklerimden de çok mutlu oldum. Arada bir KV tarafına geçip oradaki atmosferi de yaşadım. Kriz haberlerinden bunaldıkça, Tünel Geçidi'nin ya da Asmalımescit'teki hoş mekânlardan birinin yolunu tutmaya niyetliyim. Ama önce bir cuma ya da cumartesi akşamı KV'ye geleceğim; bu kez Emin Fındıkoğlu üçlüsünü dinlerken şık alafranga sofranın keyfini çıkaracağım.
İLİŞKİLİ HABERLER
Aynı geçitte zıt tarzlar buluştu
Yayın tarihi: 7 Şubat 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/07/ct/haber,AA54423B362448A5992F210948751FC5.html
Tüm hakları saklıdır.