Bu hafta sonunu kültür-sanata ayırın
Beyoğlu'nda yaşayan Zeynep Casalini, mekân önerilerinin yanı sıra tiyatro ve CD tavsiyelerinde de bulundu. Genellikle program yapmayı sevdiğini söyleyen şarkıcı, kahvaltı için Çengelköy'ü, yürüyüş için Sarıyer'i tercih ediyor ..
Aslında bayılırım program yapmaya ama "Hadi otur yaz," denilince (ki genelde seçim yapmak ya da kısa bir sürede yanıtlamak gereken bir şey olduğunda durumum aynı olur!) beynimde tek bir fikir kalmıyor! Bugün pazartesi ve az sonra lise arkadaşım Yavuz İpçi (kendisi diş hekimidir) bir dizi işlem gerçekleştirecek ağzımda. Hiç canımı yakmamasına rağmen gerginim! Bu gerginliği atmam için harika bir uğraş yazı yazmak. Kusura bakmayın uzun bir giriş oldu. Ne de olsa genetik denen bir şey var! Evveet, sizlere sıradan öneriler yapmak istemiyorum...
Benim için (mesleğimden dolayı) günlerin pek farkı yok ama cuma akşamından başlamalıyım. Cuma ve cumartesi, sokaklar hep hınca hınç doludur. O yüzden olabildiğince sakin bir yerde olmayı tercih ederim. Örneğin akşam yemeğini Nişantaşı'nda henüz pek keşfedilmemiş olan Antep Aşı'nda yiyelim.
Gerçekten şiddetle tavsiye ediyorum! (Teşvikiye Camii'nin arka sokağında yer alıyor. Paket servisi de var; çok yorgunsanız eve de isteyebilirsiniz!) Biraz ondan, biraz bundan derken, bütün tatlılardan da yedik. O halde biraz yürüyelim. Tamam canım, yokuş aşağı! G-Mall'a gidiyoruz. Bugün cuma; ciddi film seyredilmez! Kafamızı en çok dağıtacak filmi seçip oturuyoruz.
Bitti. Uykum geldi zaten; bu gecelik bu kadar...
ÇENGELKÖY'DE BÖREK
Günaydın! Çok açım ama dayanacağım! Üzerimize bir eşofman, doğru Çengelköy'e, börekçiye... Peynirli su böreği, ıspanaklı kol böreği alıp kahveye oturuyoruz.
(Eğer erken kalkabilirseniz deniz kenarında bile yer buluruz). Gazete filan klasik... İnsan kalkmak istemiyor ama yürümek lazım! Nereye olduğu önemli değil ama en az 5 km. yürümeliyiz! İsterseniz Galata'ya geçelim, Galata Konak Cafe'ye. Haliç'in en güzel görüntüsü, pastalar ve mekânın şahane sahibi Erhan bizi bekliyor. Bazen hiç bir şey konuşmadan uzun süre kalabiliyorsunuz orada.
Tamam artık bugün lokma koymam ağzıma! Saat 20.00'de İstiklal'de Rebul Eczanesi'nin üstündeki tiyatro cafede Tahterevallide Aşk'ı izlemeye gidiyoruz.
İnternetten yollanan aşk hikâyelerinin doğaçlamayla harmanlanmış halde, Jale Karabekir tarafından sahneye koyulduğu bir oyun. Oyuncuları ise Şerif Bozkurt ve Deniz Bolışık. Çok şahaneler! Saat 22.00 oldu. Ne yapsak ki? Eve gidip film seyredebilir ya da Scrabble oynayabiliriz. Sevgililer yorulacakları bir cumartesi gecesi yerine, evde birbirlerine zaman ayırabilirler. Nedir bu 'eğlenme'yi standart hale getirme yahu! Daha yorulmamışken birbirinize zaman ayırsanıza! Evde baş başa eğlenebilmeyi unuttunuz gezmekten! Oturun bu gece evde! Televizyonu da zinhar açmayın. Bakalım konuşacak, gülecek, paylaşacak neleriniz kalmış! (Ne gaddarım... Yazı değil dayak oldu!) Aman tamam tamam, illa dışarıda olmak istiyorsunuz, bütün Beyoğlu sizin: Hayal Kahvesi, Jolly Joker Balans, harika müzik olan mekânlar. Ama çıkışta ya tantuni ya da ıslak hamburger yemeyi es geçmeyin.
(Ben diyetteyim, kepek ekmeğine tost yiyeceğim. Ne sıkıcı!) Pazar gününe gelirsek...
Kireçburnu'na kahvaltıya gidelim. (Benim orada çok yakın dostlarım var da...) Kireçburnu Fırını'nda ne bulursak alalım! Unutmayın böyle bir hafta sonundan sonra çok ciddi bir diyet haftası olmak zorunda önümüzde.
Fırından aldıklarımızı afiyetle yedikten sonra Sarıyer'e yürüyeceğiz. Çok keyifli olacak! Artık eve dönme zamanı geldi.
Pazartesiye hazırlık yapmak gerek. Televizyonu yine açmayalım bence.
Müzik koyalım (Norah Jones, Annie Lennox, Radiohead, David Gilmoure, Amy Winehouse, Feridun Düzağaç...) Uzun zamandır evde ertelediğimiz bir şeyleri bu pazar yapalım. Unutmayın; yarım kalan her işimiz bir diğerindeki başarımızı aşağı çeker.
Size son önerim şu: Yere uzanın ve kimlere neler söylemek isteyip bir türlü söyleyemediğinizi düşünün. Hepsini çok saf bir dille kafanızda netleştirin. (Söylemek istedikleriniz negatif olabilir. Ama siz onları pozitif şekilde ifade etmelisiniz) Kalkın ve her birine bu güzel cümleleri SMS'le yollayın. Ne kadar rahatladığınızı, mutlu olduğunuzu göreceksiniz.
İşte böyle. Benden şimdilik bu kadar. Ha unutmadan; bu programlara elbette çocuklarınızı da dahil edebilirsiniz. Hafta içi okula gittikleri için hafta sonu onlar için çok önemli. Örneğin, hiç beklemedikleri bir anda, üstelik hava da pek sıcak değilken en sevdikleri sandviçi yapıp vapurla Kanlıca'ya gidebilirsiniz.
İlk 20 dakika surat asacaklardır.
(Bir teenage ise) Ama sonra olay keyifli hale gelecek emin olun.
Onların da kendilerini ifade güçlüğü çektiklerini, sizinle yalnız kalmaya ihtiyaçları olduğunu unutmayın... Tekrar görüşmek üzere...
Yayın tarihi: 6 Şubat 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/06/cm/haber,4CA26BCFE2FB4F988B5034B7DBD0160C.html
Tüm hakları saklıdır.