kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Şubat 2009, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Müzik terapisi"yle engelleri aşıyorlar

Giriş Saati : 03.02.2009 10:51
Güncelleme : 03.02.2009 22:48
Yeni Haber
Amerika'da ve Avrupa'da uygulanan ve bilim dalı olarak kabul edilen ''Müzik Terapi'' yöntemini geliştiren Türk uzmanlar, 3MT adını verdikleri yöntemle engellilerin pek çok sorununa kısa sürede çözüm buluyor.

Mor Menekşe Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kullanılan yöntemde engelli çocuklar, özel yalıtımlı bir odada kulaklıkla müzik dinliyor. İnsanları rahatsız eden ve dikkat dağınıklığına yol açan frekansın eşik düzeyinin diğer frekanslarla aynı seviyeye çekilmesi temelinde geliştirilen yöntemde, 2 saniyede bir alçaltılıp yükseltilen müzik, beyinlerdeki sağ ve sol lobları sürekli uyarıyor.

Normal düzeyde algılanamayacak sesler de işlenerek beynin algılamasına yardımcı olan ve beynin kullanılmayan bölgelerine bir anlamda ''masaj yapılarak'' işlevsel hale getirilmesini sağlayan yöntem, engelli çocukların beyinlerindeki pasif yerleri etkinleştiriyor. Yöntemin geliştiricisi ve sorumlusu çocuk gelişim ve eğitim uzmanı Fahri Şeker, Amerika'da uzun yıllardır uygulanan ve bilim dalı olarak kabul edilen terapiyi daha da geliştirerek, etkin hale getirdiklerini anlattı.

İşitsel algı eğitimi üzerine temellendirilen terapinin tedavi amaçlı kullanıldığını ifade eden Şeker, 3MT'nin işitsel algıyı yükselttiğini vurguladı. Şeker, yöntemin 3 yaşını doldurmuş, beyninde veya kulaklarında implant olmayan kişilerde rahatlıkla uygulanabildiğini kaydetti.

HİPERAKTİFLERİN DİKKAT DAĞINIKLIĞI SORUNLARINA DA ÇÖZÜM OLUYOR

Zihinsel, fiziksel, otistik engellilerle dikkat dağınıklığı, öğrenme bozukluğu ve konsantrasyon sorunu yaşayan hiperaktiflerde ya da kekeme olanlarda başarılı sonuçlar alındığını dile getiren Şeker, merkezdeki 60 çocuğa uyguladıkları yöntemle 3 ay gibi kısa bir sürede yüzde 80 oranında başarılı elde ettiklerini belirtti.

Özel bir eğitimin ardından engellide yaklaşık bir yılda beklenen gelişmenin bu yöntemle 1-2 ay gibi kısa bir sürede görüldüğünü ifade eden Şeker, ''Bu kadar kısa bir sürede hiçbir yöntemle böyle bir sonuç almamız mümkün olmuyordu. Mucizevi bir yöntem'' diye konuştu. Az duyan 2 engelli çocuk üzerinde de yöntemi denediklerini anlatan Şeker, 1 ay sonrasında çocukların işitme eşiğinde yüzde 20 artış gözlemlediklerini söyledi. Şeker, işitme engelli bir çocuk üzerinde de yakın zamanda yöntemi deneyeceklerini anlattı.

Merkeze, terapi yöntemini duyarak şehir dışından da aileler geldiğini belirten Şeker, Keçiören'deki bir rehabilitasyon merkezinde uyguladıkları yöntemi, Türkiye çapındaki 7 merkezde daha yaygınlaştıracaklarını bildirdi. Şeker, ayrıca İstanbul Valiliğinin de İstanbul'daki otistik merkezlerde bu yöntemi uygulamak istediğini kaydetti.

''ÖNCEDEN ARKADAŞLARIYLA OYNAMAYAN MELİH, SOSYALLEŞTİ''

Yaygın gelişimsel bozukluğu bulunan ve otizm belirtileri gösteren 8 yaşındaki Melih Yağlı'nın annesi Gülşen Yağlı, uygulama sonrası oğlunun kısa sürede ciddi gelişmeler gösterdiğini vurguladı.

Terapi öncesinde Melih'in arkadaşlarıyla oynamadığını ve akrabalarına karşı bile ürkek davrandığını anlatan Yağlı, yöntemin denenmesinin ardından oğlunun daha da sosyalleştiğini söyledi. Yöntemden sonra çocuğunun sorduğu sorulara cevap vermeye başladığına belirten Yağlı, algılama ve muhakeme yeteneğinin geliştiğini, öğrenme becerisinin arttığını bildirdi.

Özel alt sınıfa giden oğlundaki gelişmeleri öğretmenlerinin de fark ettiğini ifade eden Yağlı, gelişmelerin devam etmesi halinde oğullarını kaynaştırma eğitimine verebileceklerini dile getirdi.

Otistik, zihinsel engelli Seda İyigün'ün (16) annesi Gülseren İyigün ise geçen yıl ergenliğe giren kızlarının aile bireylerine küstüğünü ancak terapiden sonra hem kendiyle hem de aile bireyleriyle daha barışık, mutlu bir hayatı olduğunu anlattı. Kızının uykusunun da düzene girdiğini belirten İyigün, terapi sonrasında dikkatini toplayabilen kızının eskisine nazaran daha çok kelime kullanabildiğini ve salya sorununda önemli azalmalar olduğunu da ifade etti.

ÜNİVERSİTEYE HAZIRLANANLAR DA YARARLANABİLİYOR

Sağlıklı insanlara da uygulanabilen yöntemden, üniversite ve lise giriş sınavlarıyla dil sınavlarına hazırlananların da yararlanabildiği kaydedildi.

Yöntemin hafızanın kuvvetlenmesi ve konsantrasyonun artması gibi katkılar sağladığı, beynin kullanılmayan bölgelerini geliştirerek başarı kaygısını en aza indirmeye yardımcı olduğu bildirildi. Çevresindekilerle iletişim sorunu yaşayan ya da içine kapanık olanlar için de uygulanabilen yöntem, yaşlılıkla gelen pek çok soruna da çözüm bulabiliyor.

(AA)