Giriş Saati : 03.02.2009 10:40 Güncelleme : 03.02.2009 19:57
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, memur konfederasyonlarına, toplu sözleşme ve grev hakkını içermeyen yeni bir yasa tasarısı taslağı sundu. Taslak, sendika üyeliği yasağının daraltılmasını, hizmet kollarının yeniden düzenlenmesini ve toplu görüşmelerin kapsamının genişletilmesini içeriyor.
Alınan bilgiye göre, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun değiştirilmesine yönelik çalışmalarını sürdüren bakanlık, yeni bir taslak hazırladı.
Taslağa göre, adaylık ve deneme süresini tamamlamamış kamu görevlilerinin sendikalara üye olmasına imkan getiriliyor. Toplu görüşmelerin kapsamı, kamu görevlilerinin mali haklarının yanında sosyal, mesleki ve özlük haklarını da kapsayacak şekilde genişletiliyor.
Bazı kamu kurumlarındaki kamu görevlisi sayısının az olması ve hizmet bakımından birbiriyle yakın ilişkisi bulunan hizmet kolları, ''güçlü sendikacılığı teşvik'' amacıyla birleştiriliyor. ''Yerel yönetim'' ile ''bayındırlık ve inşaat hizmetleri''nin birleştirilmesiyle hizmet kolu sayısı 10'a çekiliyor. Sendika ve konfederasyonların olağan genel kurullarını toplama süresi 3 yıldan 4 yıla çıkarılıyor. Bu şekilde işçi sendika ve konfederasyonlarındakine paralel bir uygulamaya geçiliyor.
Özel güvenlik personeline, ceza infaz kurumlarında çalışanlara, 100 ve daha fazla kamu görevlisi çalışan iş yerlerinin en üst amirleri ile yardımcılarına sendika üyesi olabilme imkanı tanınıyor.
Yüksek İdari Kurulun bugünkü yapı ve işleyişinden beklenen faydanın sağlanamaması nedeniyle yerine İzleme Kurulu oluşturuluyor. Yüksek İdari Kurulun kaldırılması nedeniyle de toplu görüşme gündemi belirlenirken İzleme Kurulundan gelen önerilerin dikkate alınması öngörülüyor. Kurum İdari Kurullarının işlevini artırmak amacıyla sosyal diyaloğu kalıcı kılan bir yapı oluşturuluyor.
Kamu işverenine, iş yeri sendika temsilcilerinin faaliyetlerini yürütebilmeleri için fiziki imkan sağlama yükümlülüğü getiriliyor. Yetkili sendikaların belirlenmesinde, kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatlarında yapılan toplantıların süresi uzatılıyor.
Sendikaların kapatılma usulleri yerinden belirlenip, zorlaştırılıyor. Sendika kurucusu olabilmek için 2 yıl çalışma koşulu kaldırılıyor. Kırtasiyeciliği azaltmak amacıyla sendika ve konfederasyonların tüzüklerini Devlet Personel Başkanlığına göndermesi uygulamasına son veriliyor.
''GREV HAKKININ ÖNÜNÜ AÇACAK ADIMLAR''
Türkiye Kamu-Sen tarafından, kanunla ilgili değişiklik çalışmalarını sürdüren Üçlü Danışma Kurulu Teknik Komitesi'ne sunulan raporda, toplu sözleşme hakkının mutlak tanınması ve kamu çalışanlarının grev gibi önemli bir ''baskı aracına'' sahip olmasının gerektiği vurgulandı.
4688 Sayılı Kanun'da yapılacak değişikliklerle toplu sözleşme ve grev hakkının önündeki engellerin kaldırılması konusunda adım atılacağı belirtilen raporda, konfederasyonun kanunla ilgili talepleri söyle sıralandı:
-Uzlaştırma Kurulu kararları mutabakat hükmünde sayılmalı ve bağlayıcılığı sağlanmalı.
-Hizmet kollarında yetkili sendikaların tespiti iki yılda bir yapılmalı.
-Kurum İdari Kurullarında alınan kararların uygulanması sağlanmalı.
-Toplu görüşmeler Eylül ayının 1. günü yapılmalı.
-İş yeri temsilcilerinin sendikal izinli oldukları süre zarfında da ek ders, döner sermaye gibi tüm ödemelerden faydalanması sağlanmalı.
-Hizmet kollarının sayısının 11 olarak muhafaza edilmeli.
-Toplu görüşmeler, taraflar arasında eşit statüde yapılmalı.
-Toplu görüşme priminin Sendikalar Kanunu gereğince ödenmesi sağlanmalı, miktarının, her yıl toplu görüşmelerle belirleneceği hükme bağlanmalı.
''AİHM KARARLARI KARŞILANMIYOR''
KESK'in hazırladığı raporda da taslağın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) memur sendikacılığıyla ilgili kararlarının gereklerini yerine getirmekte yetersiz kaldığı belirtildi.
Toplu iş sözleşmesi ve grev hakkını esas almayan herhangi bir düzenlemenin kabul edilmeyeceği vurgulanan raporda, taslağın özellikle tüzük değişikliğiyle ilgili hükümleri, ''sendika ve konfederasyonların demokratik işleyişine müdahale'' olarak yorumlandı.
100 ve üzeri kamu çalışanı olan kamu kurum ve kuruluş amirleri ile bunlarının yardımcılarının sendikaya üye olabileceklerine dair düzenleme isteğinin başlangıçta iyi göründüğüne yer verilen raporda, ''Ancak bu, toplu sözleşme ve grev hakkı düzenlemesi olmayan bir yasada, kurum ve kuruluş amirlerini yandaş sendikaya üye olmaya zorlayacak ve böylece bunların tarafsız davranma zorunluluğu ortadan kalkacak'' denildi.
Taslaktaki kısmi değişikliklerin mevcut yasayı daha da geriye götürecek nitelikte olduğu savunulan raporda, yapılacak değişiklik çalışmalarında uluslararası sözleşmelerin ve AİHM kararlarının dikkate alınması talep edildi.