CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'a Davos'ta haksızlık yapıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Hükümetin dış politika anlayışını eleştiren Baykal, İsrail ile ilişkilerin AKP Hükümetleri döneminde olağanüstü düzeye çekildiğini ifade etti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Davos'ta yaşananlara değinen Baykal, "Böyle uluslar arası toplantılarda ortaya çıkan tablo hiç kuşku yok bütün dünyayı yakından ilgilendirir. Hepimiz bu tartışmayı dikkatle izledik" dedi.
Tartışma sırasında
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na kabul edilmesi mümkün olmayan bir üslupla ve parmakla hedef gösterilerek, yüksek sesle ithamlar yöneltildiğini belirten Baykal, "Bu ithamlara
Türkiye Başbakanı'nın cevap verme hakkına saygı gösterilmemiştir. Cevap verme fırsatı tanınmak istenmemiştir. O konudaki ısrar konusunda itilerek, kakılarak susturulmak istenmiştir" dedi. Başbakan Erdoğan'ın tavrını doğru bulan Baykal, şunları söyledi:
"
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir temsilcisine, bir devlet adamına, bir başbakanına, bir cumhurbaşkanına, bir bakanına yöneltilecek haksızlık karşısında hiç kuşku yok ki
Türkiye'deki herkes, hepimiz devletimizin temsilcilerine yönelik bu haksızlık karşısında tavır takınırız, bunları şiddetle reddederiz. Maalesef orada Başbakan'a haksızlık yapılmıştır. Yüksek sesle itham edilmiştir. Parmakla, böyle toplantılarda mutad olmayan bir üslupla, azarlarcasına, ders verircesine bir üslupla konuşulmuştur. Bu kabul edilemez. Hepimiz iktidar muhalefet ayrımı gözetmeden böyle bir tablo karşısında
Türkiye'nin bu muameleye maruz bırakılmasına karşı tepkimizi ortaya koyarız, koyuyoruz."
Yaşanan olayın
Türkiye'nin Ortadoğu politikasındaki konumunu ve politikası açısından ciddi şekilde ilgilendirecek sonuçlar doğurduğunu belirten CHP Lideri, bu konunun dikkatle izlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Baykal'ın bu değerlendirmesi sırasında bir vatandaş, "Bu Başbakan kışın ortasında bizi işsiz bıraktı. Ekmeğimizi aldı" diye tepki gösterdi. Baykal da kürsüden, "Anlıyorum, bunu önlemek için çalışıyoruz zaten." diyerek vatandaşa seslendi. Vatandaş daha sonra görevlilerce sakinleştirildi.
DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİSİ
Uluslar arası sistemde öncelikle her ülkenin kendisinin ulusal yararlarını, çıkarlarını ve istikrarını gözeterek, kendisiyle ilgili sorunları temel alarak, başkasının sorunlarına sahip çıkma heveslerine dizgin vurarak kendisini güvence altına aldığını belirten Baykal, AKP Hükümeti'nin dış politika anlayışını eleştirdi. Baykal, şöyle konuştu:
"Biz bu bölgedeki her sorunu, bizim olmayan sorunları da ama çözülmesini istediğimiz, tavır takındığımız konularda çözmeye kalkarsak, onun bir tarafı haline biz dönüşmeye başlarsak, o sorun senin sorunun değil, benim sorunum dersek, bunu söylediğiniz zaman o sorunun acısını çeken insanlar seni çok alkışlar, baş tacı ederler ama on yıllardır çözülmeyen o sorunun bir parçası haline sen dönüşmüş olursun. Seninle birlikte senin ülkende o sorunun sıkıntıların altına girmiş olur. Bu dış politikanın temel bir gerçeği."
Filistin'de, Filistin Kurtuluş Örgütü ve Hamas'ın çift başlılığını eleştiren Baykal, bu durumun sona ermesi ve tek bir gücün Filistin halkını temsil etmesi gerektiğine vurgu yaptı.
TEMEL YANLIŞ HESAPLAŞMA ANLAYIŞI
Söz konusu tartışmada
Türkiye'nin taraf olmaması gerektiğine vurgu yapan Baykal, şunları söyledi:
"Oradaki tartışmada doğrudan bir taraf haline dönüşmekten uzak durmalıyız. İsrail ile bu konuyu tartışacak muhatap
Türkiye olarak görülmemelidir.
Türkiye, İsrail ile bu tartışmayı, Ortadoğu'da karşılıklı çatışmayı sürdüren bir ülke konumunda olmamalıdır. Davos'un temel yanlışı, Şimen Perez'in karşısına onunla hesaplaşmak üzere
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının çıkmaya talip olmasıdır. Elbette bizim bu konuda düşüncelerimiz var, söyledik her yerde de söyleriz. Ama bu tartışmayı, "Bana acaba içerde İsrail'e karşı mücadelenin öncüsü görüntüsüyle avantaj sağlar mı açısından belki uygun olur ama
Türkiye'nin çıkarları, yararları açısından fevkalade gereksiz, yanlış bir iştir.
Türkiye bu sorunu sahiplenme görüntüsü içine girerek bunu çözme şansını ne yazık ki artırmıyor tam tersine o konuda belki var olan şansını da ortadan kaldırıyor."
İsrail'in
Türkiye Büyükelçisi'nin "AKP'nin dış politikasını AKP tabanı mı belirliyor" şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İsrail ile ilişkilerimizin en yoğunlaştığı dönem bu son dönemdir. Bu hükümetin katkılarıyla, imzasıyla İsrail ile ilişkiler olağanüstü bir düzeye çekilmiştir. Bugün Gazze'de o çocukların üzerine bombaları atan pilotlar Konya'da eğitilmektedir. Bunun anlaşması da bu hükümetin onayı ile yürürlüktedir. Askeri modernleşme projeleri İsrail ile bu hükümet döneminde yapılmış ve yürütülmektedir. Üzülüyoruz Gazze'de olaylar. Hepimiz üzülüyoruz. Ama biz sadece Gazze'de olanlara üzülmüyoruz. Gazze'de bin 300 tane insan öldürüldü, 600 tane çocuk öldürüldü. Hepimiz onun acısını yüreğimizde taşıyoruz. Ama biz sadece onu taşımıyoruz, Irak'ta öldürülen 1 milyon Müslüman için de ağlıyoruz. Gazze'de öldürülen çocuklar için göz yaşı dökenler o 1 milyon Müslüman'ın Irak'ta öldürülmesine yol açan olaylar karşısında nasıl tavır takınmışlardı? 1 Mart tezkeresinin geçmesinin önlenmesi CHP'nin katkılarıyla gerçekleştirildi. Ortadoğu halkına Bush modeli bir BOP düzeninin dayatılması karşısında CHP olarak biz mücadele ettik, birileri de Bush düzeni içinde başkan yardımcılığı yapmakla iftihar ediyorlardı. Bu bölgede 2003'ten beri öldürülen işlenen bütün cinayetlerin altında bu işbirliği anlayışı yatmaktadır. Siz böyle bir işbirliğinin sorumluluğundan Gazze'de bin 300 kişi öldürüldü bunu kabul edemem diyerek, yüksek perdeden konuşarak kalkamazsınız. Bu temel bir gerçek. Lafla bu iş olmaz, uygulamayla bu iş olur. İsrail'li pilotlar Konya'da eğitilmeye devam ediyor.
Türkiye'de PKK saldırısında şehitler verilirken, o şehit cenazelerinin hiçbirisinde bu teessürü görme imkanı bulamadık. Türk askerinin başına Süleymaniye de çuval geçirilirken devletin onuru neredeydi. Devletin şerefini, onurunu konuşmak isteyenler İsrail'e karşı konuşmakla bunu gerçekleştiremezler, gerektiği zaman Bush'a karşı konuşacaksın. Türk askerine saldırı yapılınca bu saldırı konusu gündeme geldiği zaman ABD'ye gittiğimde bu konuyu Bush'la konuşacağım demek
Türkiye'nin şerefini onurunu korumak anlamına mı geliyor.
Türkiye'nin şerefini onurunu korumak isteyenler, "Aman süpürmeyin kullanın' diyenleri yanında uzman diye taşımaz."
Baykal, konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın Hamas'ın terör örgütleri listesinden çıkarılmasına ilişkin açıklamalarına da tepki gösterdi.
(ANKA)