Ocak ihracatı düşüş rekoru kırdı. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 1 milyar 15 milyon dolarlık ihracatla birinciliğe oturdu. Tofaş ve Oyak Renault'nun yeniden bir hafta üretime ara verdiği otomotivde ihracat ocak ayında 1 milyar dolar oldu. İşçi sendikalarıyla büyük sorun yaşayan demir çelik sektörü ise 965 milyon dolarlık ihracat yaptı. Tablo düşündürücü.
Otomotiv ihracatçıları suskun kalmayı tercih ediyor. Demir çelik ihracatçıları harıl harıl çözüm arıyor. Çünkü demir çelik üreticileri mart ayı ile birlikte ihracatta daralma bekliyor. Öngörüleri, mayıs ihracatı yüzde 80'e varan oranda düşecek.
Sözün özü; ihracatçı büyük sıkıntıyı derinden yaşıyor, küresel krizin etkilerini derinden hisseden otomotiv ve demir çelik sektörü ise "alarm" veriyor! Çığırtkanlık yapmayacağız. Otomotiv ve demir çelik sektöründe yaratılan istihdam nedeniyle önceliğimizi, "işçi-işveren" sorunlarının tırmandığı demir çelik sektörüne vereceğiz.
Çünkü demir çelikte dönem "kamplaşma" değil, "uzlaşma" dönemi!..
Birim fiyatlar 2008'in ikinci yarısında 1500 dolardan 360 dolara kadar düştü. Yeni yılla birlikte fiyatlarda küçük bir toparlanma var ama üreticilerin stokları birikti. Hammadde ve mamul stokları yassı ve uzun mamul üreticilerini zorluyor. Üstelik doğalgaz ve elektrik fiyatlarındaki artış çok ciddi yük getirdi. Talep daralmasına bağlı olarak kapasite kullanımları geri gittiği için artık fabrikalar 24 saat çalışmıyor, 12 saat boyunca şalter indiriyor.
Demir çelik üreticileri, iki hafta önce Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekren başkanlığındaki
Ekonomik Koordinasyon Kurulu'na bir rapor sundu. Dediler ki: "Eğer hafta sonu ve tatil günleri enerjide indirimli tarife uygulanırsa yılda
270 milyon dolar, elektrik enerjisi üzerindeki fonlar devlet tarafından sübvanse edilirse yılda
64 milyon dolar, hurda ve kömür ithalatındaki çevre katkı payı kalkarsa yılda
37 milyon dolar yükten kurtuluruz." Bu da ton başına ortalama
20 dolar avantaj sağlar. Sektör yeniden rekabet gücünü kazanır.
Ekren talimat verdi. DPT, Maliye ve Hazine Müsteşarlığı konu üzerinde çalışıyor.
Peki,
Erdemir ve
Asil Çelik grevine ne demeli? Elbette grevler üretimi engelleyecek! Şirketlerin üzerine sabit gider yükü daha fazla binecek! Ancak işçiler de sokağa atılmamalı! Sorun çetrefilli.
Fabrika-sendika uzlaşması için grev dosyasını açalım...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Kamplaşma yok uzlaşma şart!
Yayın tarihi: 3 Şubat 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/03//haber,47B4033CAB384DA8B5D8C0CB2D2E0591.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.