Bugün sona erecek 2009 Yaş Grupları Türkiye Şampiyonası'nda beni bir satranç sever olarak gururlandıran birçok olay yaşandı. Her şeyden önce satrancın eğitici yönü sayesinde kendini her açıdan iyi terbiye etmiş bir gençliğin yetiştiğini gördük. Gazetecilerin ve Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu ve Genel Müdürü Ersin Özince'nin ziyaretleri sırasındaki konuşmalarından, yüzlerce çocuğun ciddiyetle hamleler yaptıkları salona bakışlarından satrancın yaşadığı dönüşümün, sonuçlarının satrancın dışarıdan nasıl göründüğünü anladım. Önce SABAH'tan Emre Aköz ve Salih Memecan, Radikal'den Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan parlak gençlerle bir araya geldi. Satrancı özgün cümlelerin çok ötesinde bir akıcılık ve netlikte anlatabilen, gazetecilerle sanki yıllardır tanışıyormuş gibi rahat ve düzgün cümlelerle kendilerini anlatan gençleri gördüm. Sadece satranç şampiyonu değil, satranç sayesinde kendilerini iyi yetiştiren bireyler oldukları ortaya çıktı. Satrancın kitleselleşmesinin sadece satrancın kendi içindeki etkilerinin yanında, topluma neler katabileceğine yönelik ipuçları vardı. SABAH'ın satrançsever yazarı Emre Aköz, satranca içeriden ve dışarıdan bakabildiği için birçok yazısında satrancın kitleselleşmesinin hem spor ve eğlence hem de eğitici yanıyla büyük bir etki yaratacağını zaten anlatıyor. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince de geleceğin şampiyonlarıyla bir araya geldiğinde gözleri parlıyordu. Yaptığı konuşmada İş Bankası'nın kumbaradan sonra verdiği en önemli hizmetin satranç federasyonuna sponsor olması olduğunu söyledi. İş Bankası'nın öncesinde futbola sponsor olduğunu da düşünürsek bankanın bu sponsorluğu ne kadar önemsediği ortada. Satranç kültürü hiç olmayan bir ülkeden bir gecede büyükusta çıkmaz. Bir gecede Magnus Carlsen, Hou Yifan gibi bir süper yetenekler ise hiç çıkmaz. Türkiye'de son sekiz yıldır yapılanlar, satrancı bir spor olarak kitleselleştirme projesi bence en büyük 'satranç dahiliğidir.' Uygulamada sorunlar var. Büyüyen pastadan rant sağlamaya çalışanlar; yanlış uygulamalar, satranç kültürü ve satranca özgü noktaların zaman zaman atlanması gibi ne sorunlar var. Zaten seçim döneminde Yazıcı'nın bu kadar güçlü bir muhalefetle karşılaşmasının bir nedeni budur. Kısacası Ali Nihat Yazıcı ve arkadaşlarının yürüttüğü proje doğrudur. Okullarda satrancın ders olması, Türkiye İş Bankası'nın sponsorluğundan sonra satranca verdiği desteğin sonucunu, hem iki milyona yakın çocuğun satrancı ders olarak seçmesi hem de satrancın kendi içinde başarılarının artmasıyla görüyoruz. Bazen de mahalleden uzaklaşıp yüksekçe bir tepeden bakmak gerekir olan bitene... Bu yüzden teşekkürler!