kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Ocak 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
HEP AYNI MANZARA... Bu fotoğraf iki yıl önce çekildi. Somalili üç kişi Meriç’te boğulmak üzere iken Türk yetkililerce kurtarıldı.

Yunanistan mültecileri Meriç Nehri'ne atıyor

ERDİNÇ ERGENÇ
29.01.2009
Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü, Yunanistan'ın insanlık dışı muamele yaptığı çocuk mültecileri, geceyarısı olunca Meriç Nehri'ne atıp Türkiye'ye geçmeye zorladığını açıkladı..
Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch - HRW), Yunanistan'ın mültecilere insanlık dışı muamele yaptığı ve gece yarısı Meriç Nehri'ne atarak Türkiye'ye geçmeye zorladığını açıkladı. Örgütün, Avrupa'daki çocuk bölümü yetkilisi Simone Troller'ın Yunanistan'da kaçak çocuklarla yaptığı görüşmelerde tüyler ürpertici gerçekler ortaya çıktı. Troller'ın HRW'nin internet sitesinde 25 Ocak'ta yayımladığı yazısında yer alan iddialara göre, Türkiye'nin kara sınırına yakın yerlerde yakalanan göçmenler 60 ila 100 kişinin bir arada konulduğu aşırı kalabalık polis nezarethanelerinde tutuluyor. Gece yarısı silah zoruyla Meriç Nehri kıyısına getirilen çocuklu mülteciler, Türk sınır muhafızlarının devriyesinin hemen ardından nehre atılıyor ve karşıya geçmeye zorlanıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, "Yaşamaya Terk Edilmek" (Left to Survive) adıyla Yunanistan'daki çocuk göçmenlerin durumunu anlattığı raporda, bu ülke ve Türkiye'de görüşülen 41 göçmenin bu muameleye maruz kaldığına dair tanıklıklar da yer alıyor.

AFGAN DUVUT ANLATIYOR
Avrupa'da göçmenlere en kötü muamele uygulayan ülke olarak gösterilen Yunanistan hakkında dehşet verici iddialar bununla da bitmiyor. Simone Troller, rapor hazırlamak için gittiği ülkede Afgan bir çocuğun Ege Denizi'nde başına gelenleri şöyle anlatıyor: "14 yaşındaki Afgan çocuk Davut, bana Yunan Sahil Muhafaza'nın Mayıs 2007'de şişme botlarını nasıl durdurduğunu ve kendisiyle diğer göçmenleri döverek Türkiye kıyısı yakınına götürüp, motor ve kürekleri aldıktan sonra botu delerek kendilerini akıntıya terk ettiğini anlattı. Davut, 'Türkiye kıyılarını görünce Yunan polisler bizi tekrar botlara koydu. Küçük bir motorumuz vardı ama hem onu, hem de iki küreğimizi aldılar. Polis, botta bir delik açtı. Yakalanmadan önce sorun yoktu ama tekrar bindirildiğimizde su alıyordu. Ellerimizle botu hareket ettirmeye çalıştık. Rüzgâr kuvvetliydi ve hiçbirimizin can yeleği yoktu'"

ÇOCUK SAYISI BİNİ BULDU
İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre geçen yıl, Yunanistan'a mülteci olarak giden çocuk sayısı bini buldu. Simone Trolley ise Yunanistan'ın iltica hakkı verdiği mülteci oranının binde sadece 3 olduğuna dikkat çekiyor. Trolley, Avrupa ülkelerinin göçmenlere uygulanan kötü muameleyi görmemeyi tercih ettiğini belirterek şunları söylüyor: "Yunanistan, Avrupa'nın ön cephesinde ve Birliğin dış sınırlarının korunması için işbirliğine ihtiyacı var. Ancak bu iş birliğinin yüksek standartlara dayanması gerekirken, öteki AB üyeleri, Yunanistan'ın onların yerine mültecileri uzak tutmak için pis işler yürütmesi karşısında kafalarını çevirmeyi tercih ediyorlar." Örgütün Kasım 2008'deki "Döner Kapıda Sıkışanlar" raporuna göre ise Türk Genelkurmayı, Yunanistan'ın 2002-2007 yılları arasında yaklaşık 12 bin üçüncü ülke uyruklu kişiyi "sınırlarına bıraktığını" söylüyor.