Giriş Saati : 27.01.2009 19:13 Güncelleme : 27.01.2009 19:45
CHP'nin TRT yayınlarıyla ilgili Devlet Bakanı Mehmet Aydın hakkında verdiği gensoru önergesi TBMM Genel Kurulu'nda yapılan görüşmelerin ardından yapılan oylamayla gündeme alınmadı.
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, ''Temel görüşlerimin aksini söyleyen varsa 10 dakikada bakanlığı da milletvekilliğini de siyaseti de anında bırakırım'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin, TRT'nin son dönemlerdeki yayınlarıyla ilgili hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde söz alan Aydın, eleştirilere yanıt verdi.
Bakan Aydın, gensorudaki birinci iddianın, Tuncay Güney'in 4 saat boyunca, ana muhalefet partisi ve genel başkanı, iş adamları, eski genelkurmay başkanları gibi birçok kişi ve kurumsal yapı hakkında hakaret ettiği yönünde olduğunu ifade etti. Söz konusu sürenin 4 değil 3 saat 45 dakika olduğunu belirten Bakan Aydın, ''Ama bunu, süre az ise az önemli çok ise çok önemli anlamında söylemiyorum. Yalnızca bir bilgi düzeltmesi'' dedi.
Programın bir bölümünü izlediğini, programla ilgili metnin ise tamamını incelediğini kaydeden Aydın, CHP ve Genel Başkanı ile ilgili 5-6 cümle söylendiğini bildirdi.
Bu konularda yayın yapma niyetinin, kararının bir dizi riskler içerdiğine dikkati çeken Aydın, ''TRT'den çok daha tecrübeli yayın organlarında da tartışmalı kişiler, konular, kurumlar her zaman endişeyle yayınlanan konulardır. Bu, bize has değil'' dedi.
Pek çok kişinin canlı yayın olmadan ekrana çıkmadığını ifade eden Aydın, şöyle devam etti:
''Ben de çıkmıyorum. Mutfakta ne gibi sıkıntıların çıkacağını tahmin edemiyorsunuz. Ön pazarlık da yapamazsınız. Ayrıca ne söyleyeceğini, tahmin etmeniz dahi mümkün değil. Bu, bu işin riski. TRT, epeyce tereddütten sonra Tuncay Güney'i canlı yayına çıkarıyor. Bu zat zaten pek çok kanala çıkmış, Türkiye'de en çok satan gazetelerde çıkmış. Basın yayına intikal edebildiği kadar etmiş.
Bir ülkede bir konu bu kadar konuşuluyor, bir zat hakkında bu kadar yayın var, onun sürüp gitmekte olan bir davanın ekseni olduğu iddia ediliyor ve TRT bunu görmezden geliyor. Ben vatandaş olsam, o TRT'nin televizyonunu pencereden atarım. Ondan sonra TRT'yi kim dinler. Bu kadar önemli olacak ve TRT haber vermeyecek, sesini kesecek ve millet de diyecek ki (bizim ne güzel yayın organımız var) Böyle TRT olur mu?''
''MAHCUP GENSORU''
''Bana değerli bir arkadaşım mahcup bakan dedi. Mahcup hicaptan gelir. Çekinecek halim yok'' diyen Bakan Aydın, şöyle devam etti:
''Ama bu gensoru mahcup bir gensoru. Asıl suçlandığım konuyu hiç kimse söylemiyor. Ben sessiz kalarak suç işlemiş kimse değilim ki. Ne yapmış TRT, (sadece 4 saat, 5 saat söylemekle kalmamış, bu kişiyi saygın güvenilir kişi formatı içinde sunmuş) Bu ne anlama geliyor? Bunlar ne yaptılar ki bu insanı süslediler, cilaladılar. Ne yapmış, (sayın) demişler. (Sayın) kelimesi üzerinde bir gün duralım. (Bay) kelimesini yaygınlaştıralım. Sayın kelimesinde saygı sözü olduğu için... El alem (Ms, mösyö) demiş, bunu kurtarmış. Bizim Türkçemiz böyle. (Sayın Bakanım) diyor, İngiltere'de (Sayın Bakan) derler. Toplu yaşama kültürünü devam ettiriyoruz.''
Tuncay Güney'in TRT'de ekrana çıkarılmasında zamanlama ile ilgili de eleştirilerin bulunduğunu belirten Aydın, ''(Tuncay Güney'in açıklamasının zamanlaması da düşündürücü. 10. dalganın hemen ardından 2001'deki ifadelerin görüntülerinin dağıtıldığı gün Güney'in TRT ekranlarına çıkarılması siyasi amaçlara yönelik planlı programlı komplo çalışmasıdır) deniliyor. Ömrü hayatımda başrol oynamak, esas oğlan olmak da varmış. (TRT'den sorumlu Mehmet Aydın, TRT'nin yayın etiği konusunda suskunluğunu korumuş, sorumluları himaye etmiş. Siyasi komplonun planlayıcısı konumunda hareket etmiştir) deniliyor. Türkçesi iyi arkadaşlarımla çalışma yaptık. (Planlayıcısı) ile (planlayıcısı konumunda hareket etmiştir) arasında fark var mı diye? (Gensoru vermişler ama galiba sana kıyamıyorlar) dediler. Bu gensoruya mahcup dememin sebebi bu.''
Bakan Aydın, söylediği her cümlenin aksini dinlemeye hazır olduğunu belirterek, ''Temel görüşlerimin aksini söyleyen varsa 10 dakikada bakanlığı da milletvekilliğini de siyaseti de anında bırakırım. Benim kişiliğim söz konusu olduğunda hiçbiri önemli değil, umurumda değil'' diye konuştu.
''BANA SORULMADI''
TRT'deki söz konusu programla ilgili kendisine soru sorulmadığını, fikrinin alınmadığını ya da müracaat edilmediğini belirten Aydın, ''İyi ki alınmamış. O zaman suç işlerdim ben. Eğer yayınlayamazsınız deseydim o zaman TRT'nin özerkliğine, bağımsızlığına müdahale ettiğim için kendimi siyaseten suçlu hissederdim'' dedi.
''TRT, BANA ÖN BİLGİ VERMEZ''
Aydın, TRT'nin, yapılan temel yayınlar konusunda kendisine ön bilgi verme adeti bulunmadığını ifade ederek, ''Ben de zaten böyle bir talepte asla bulunmadım, bundan sonra da bulunmayacağım. Yayını yaparlar, eğer ondan hakikaten ülkem yararlanıyorsa, görevlerini yerine getiriyorsa, aferim onlara, tebrik ederim. Yoksa hukuki bir sıkıntı doğarsa, bu memlekette, hukuki sürecin nasıl başladığı, nasıl devam ettiği, nasıl sonlandığı bellidir'' diye konuştu.
Gensoru önergesinde, kendisine yönelik ''siyasi komplonun planlayıcısı konumunda hareket ettiği'' iddiası bulunduğunu anımsatan Aydın, bunun, abartılı bir iddia olduğunu söyledi. Aydın, ''Bir komplonun planlayıcısı derken, bu iddia, kendi kendisini çürütmüş. Hodri meydan desen, 72 milyona gitsen, acaba bu cümleye bu ülkede kaç kişi inanır?'' diye sordu.
CHP'lilere, ''Size bu gensoru çok yakıştı'' diye seslenen Aydın, ''Bırakınız, burada sözü edilen siyasi komplonun tamamının, bir tek parçasının dahi içinde olmayı, bir tek parçasını dahi planlama durumunu, kabiliyetini, yeteneğini taşıyan bir insan değilim'' dedi.
Aydın, ''suskun kaldığı'' yönündeki eleştiriyi de yanıtlayarak, yeteri kadar bilgiye sahip olmadan hiçbir yerde konuşmadığını, suskunluğun bir tedbirden geldiğini kaydetti. Aydın, ''Hicap etme, komplo hazırlayamama bir yetenek eksikliğiyse, Yüce Mevla, bana böyle bir kabiliyet vermediği için ona hamd ediyorum'' diye konuştu.