İster milletvekili, ister yerel genel seçim olsun. Şu iki kelimenin ne kadar büyük risk ve tehlike yarattığı geçmiş seçimlerde görüldü.
"Hamsi..." ve
"Referandum..." En iyi örneği de 1991 milletvekili genel seçiminde yaşandı.
Dönemin DYP lideri
Süleyman Demirel, seçim gezisi için gittiği Rize'de siyasi rakibi
Mesut Yılmaz'ı kastederek,
"Hamsi kavağa çıkar mı?" demiş bulundu.
DYP 1991 seçimi sonrası iktidara gelmiş olsa da tüm Karadeniz'de
"Hamsiye hakaret etti..." söylemiyle erozyona uğradı.
Demirel daha sonra
"Hamsi Karadeniz'in kralıdır..." dese de fayda etmesi, DYP uzun yıllar Karadeniz'de istediği oya ulaşamadı.
Bu tarihten sonra da
"Hamsisiyaset" bağını hiçbir siyasi parti kullanmadı. Ta ki Başbakan
Erdoğan'ın önceki günkü Trabzon gezisine kadar...
Haberlere yansıdığına göre, Trabzon'daki konuşması sırasında AK Partililer CHP lideri
Deniz Baykal aleyhine slogan atınca Erdoğan önce susturmuş...
"Hamsici Baykal..." Partililer,
"Hamsici Baykal",
"Trabzon senindir senin olacak, Baykal seçimde hamsi alacak..." diye slogan atmayı ısrarla sürdürünce Erdoğan gülerek
"Siz bu işi biliyorsunuz" karşılığını vermiş...
Eski ANAP'lı bakanlardan Trabzonlu
Eyüp Aşık aradı:
"Hadi orada slogan atan gençler geçmişi hatırlamaz, AK Parti teşkilatından da hatırlayan olmadı mı? Hamsiye laf etmek, benzetme yapmak Demirel'e ağır bedel ödetti..." Erdoğan'ın Trabzon'u kazanmayı çok istediğini belirtip tahminini sorduk.
CHP açısından sorunun AK Parti'nin iktidar gücünden çok, teşkilatının siyaseti iyi bilmemesinden kaynaklandığını söyledi.
"Onlar da Karadeniz'de 'inadına Baykal, inadına sol'
diye bağırıyorlar" dedi...
Seçimin CHP adayı lehine gidiyor görünse de hâlâ ortada olduğunu vurguladı.
Seçim mi, referandum mu? Gelelim
"referandum" konusuna...
Yine basına yansıdığına göre CHP lideri Deniz Baykal dün adaylarını tanıttıktan sonra partinin etkin isimleri seçimi bir referandum havasına dönüştüreceklerini söylemişler.
Seçimi, bir başka konuya odaklı referanduma çevirme gayretine giren partinin sonuçta zararlı çıktığına geçmişte tanıklık edildi.
Bu seçimin de herkesin kafasının karışık olduğu
"Ergenekon davasına" odaklı bir referandum havasına döndürülmek istenmesinin CHP'ye faydadan çok zarar getireceği kesin...
Hele ki CHP bu seçimde ilk kez
"derin kliğin" hâkimiyetinden kurtulup adaylarını belirlemişken...
Temizel örneği Çünkü geçen yerel seçimde bugün gösterilen adaylardan bazıları parti içinde ağırlığını her dönem korumuş kliğin tırpanına uğramıştı.
Sol ittifakın kurulmasında da sıkıntılar yaşanmıştı.
Bu seçimde CHP yönetiminin aynı hatayı tekrar etmeme konusundaki kararlılığı görülüyor.
Ancak aday bulma konusunda diğer partiler gibi CHP'nin de zorlandığı bir gerçek.
Milletvekili
Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'da aday gösterilmesi de bunun bir örneği...
Peki, Kılıçdaroğlu mesleki yaşamı ve duruşu açısından benzerlikler gösterdiği
Zekeriya Temizel'in 1999 yerel seçiminde İstanbul'da aldığı oya ulaşabilir mi?
CHP'nin desteğini alamayan ve DSP'den aday olan Temizel, 18 Nisan 1999 seçiminde İstanbul'da FP adayı
Ali Müfit Gürtuna'ya karşı yarışmış ve % 24.14 oy alarak çok az bir farkla büyükşehir başkanlığını kaybetmişti.
Yarışın galibi de % 24.48 oy ile Gürtuna olmuştu...
Benzer bir durum bu seçimde de yaşanır mı bilinmez...
Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bu seçim gelecek genel seçimin provası olacak.
Yayın tarihi: 25 Ocak 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/25//haber,4E6F36B0E0844D7E86E09050D6698A7F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.